Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hatay’ın Suriye Sınırı…

Göç’ün Umut Noktası! Düzensiz

Göç’ün Umut Noktası!

Düzensiz göçmenlerin uğrak yerlerinden biri olan Türkiye’ye gelenlerden bazıları Avrupa’ya geçmek istiyor, bazılarıysa Türkiye’de kalıyor. Buna dair hikâyenin en kalabalık duraklarından bir tanesi, Hatay. Sınır ilçelerinde neredeyse her hafta yakalananların umudu mu? Çokça gözaltında! Peki, finalimiz ne?

29 Temmuz’da Hatay kamuoyuna yansıyan, “Hatay’ın Altınözü ilçesinde, sınırı yasa dışı yollarla geçtiği belirlenen 34 düzensiz göçmen yakalandı” başlıklı haber, Türkiye’de, sınır hattı üzerinde ilerleyen çaresiz yaşamların umut arayışında birikenlerin aslında ne kadar çok olduğunun altını çiziyor.
-EN UĞRAK!-
Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle, yıllardan beri düzensiz göçün en uğrak güzergâhlarından biri. Ancak son günlerde yetkililerin yaptığı açıklamalar nedeniyle, düzensiz göçle mücadele, kamuoyunun gündemine bir kez daha geldi. Buna dair bir adım öne çıkan İstanbul Valiliği geçtiğimiz günlerde, ikamet izni bulunan 522 bin 381 yabancının yanı sıra, geçici koruma kapsamında olan 547 bin 479 Suriyeliyle beraber, kentte toplam 1 milyon 69 bin 860 kayıtlı yabancı kişi olduğunu açıkladı. Valilik ayrıca, 22 Temmuz’da yaptığı açıklamada, düzensiz göçle mücadele çalışmaları kapsamında yakalananların sınır dışı edilmelerine devam edileceğini belirtilerek, “İstanbul ilinde kaydı olmayan Suriye uyruklu yabancıların kayıtlı bulundukları illere geri dönmeleri için 20 Ağustos 2019 tarihine kadar süre verilmiştir” dedi.
-AÇIK KAPI-
Resmi verilere göre, Türkiye’de  yakalanan düzensiz göçmenlerin sayısında 2013’ten bu yana artış var. 2013 yılında 39 bin 890 olan yakalanan düzensiz göçmen sayısının 2018 yılında 268 bine çıktığı görülüyor.
DW Türkçe’den Burcu Karakaş’a konuşan, Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. M. Murat Erdoğan, düzensiz göçle mücadelenin dünyada tartışılan bir konu olduğuna dikkati çekerken, Türkiye’nin, Suriye’deki savaştan kaçanlara yönelik izlediği “açık kapı politikası”nın bu artışta etkili olduğunu savunuyor.
Erdoğan’a göre bu politika, her ülkeden mülteci adaylarının, girişin kolay olması sebebiyle Türkiye’ye gelmek üzere yola çıkmalarına da neden oldu. “Türkiye, 2011 sonrasında, kendi politikasıyla beraber kendisini mülteci merkezine dönüştürmüş durumda” diyen Prof. M. Murat Erdoğan, sınır güvenliğinde ciddi zaaf olduğunun da altını çiziyor…
“Gelen insanların; Van’da, Erzurum’da değil, İstanbul’da, İzmir’de yakalanması normal bir durum değil. Ama içlerinde sığınmacıların da olduğu ve uluslararası hukuka uygun incelemeler yapılması gerektiği de açık.”
-GELENLER!-
Hatay, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün Temmuz istatistiklerine göre, 429 bin 293 Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Ancak, sınır hattı üzerinden yaşanan ‘düzensiz göçmen’ trafiğinin, Hatay ili sınırları içinde ne kadarlık bir ‘kayıt dışılık’ yarattığı ise bilinmiyor. Ancak bu durumun belli bir kesimi beslediği de iyi biliniyor!
Konuya ilişkin konuşan, uluslararası bir kuruluşta göçmenlerle çalışan bir uzman, Türkiye’deki kayıt dışı ekonominin düzensiz göçten beslendiğine dikkati çekiyor. “Bir kısım göçmen para biriktirip gidiyor, bir kısmı kalıyor. Kayıtsız göçmenler, enformel ekonominin gerçekliği.”
-ELDEKİ LİSTE-
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre, Haziran itibariyle 2019’da yakalanan düzensiz göçmenlerin başında 52 bin 934 sayısıyla Afganlar geliyor. Afganları 22 bin 739 ile Pakistanlılar, 11 bin 915 ile Suriyeliler ve 5 bin 388 ile Filistinliler izliyor. 2018 verilerinde de yine, yakalanan düzensiz göçmenler arasında 100 bin 841 rakamıyla Afganlar ilk sırada yer alıyor.
-SINIR DIŞI!-
Sık sık Hatay’ın Suriye sınırında yakalanan düzensiz göçmenler ile ilgili merak edilen ve sorulan soru, ‘sonrasında’ ne olduğu kısmında ilerliyor. İşte o süreç…
Kişi, kolluk kuvveti tarafından yakalandıysa, öncelikle ön mülakata tabi tutuluyor. Bilgileri alındıktan ve sağlık raporu temin edildikten sonra, 48 saat içinde, İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne gönderiliyor. Burada uzman mülakatının ardından yapılan değerlendirmede, sınır dışı edilip edilmeyeceğine karar veriliyor. Sınır dışı edilecek kişi hakkında idari gözetim kararı çıkmazsa, ülkeden çıkışı sağlanıyor. Gözetim kararı çıkması halinde ise geri gönderme merkezine yönlendirme yapılıyor. Sınır dışı edilmesine karar verilen göçmen, geri gönderme merkezinde en fazla bir yıl kalabiliyor.
-İDDİALAR!-
Düzensiz göç ve sınır dışı denildiğinde ilk akla gelen yerlerden biri, geri gönderme merkezleri. Buna dair uygulamaya Hatay da dahil. Türkiye’de, hali hazırda, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından işletilen 24 geri gönderme merkezi bulunuyor.
Türkiye’de göçmenlerle çalışan bir dernek, bir başkasının parmak iziyle imzalatılmış belgelerle sınır dışı edilen kişilerden başvuru aldıklarını dile getiriyor. Uzmanlara göre, geri gönderme merkezleriyle ilgili en önemli sıkıntılardan biri, denetim süreçlerinin şeffaf olmaması. DW Türkçe’ye bilgi veren bir göç uzmanı, zaman zaman kötü muamele iddialarıyla gündeme gelen merkezler hakkında, “Koşulların iyi ya da kötü olduğunu söylemek bile mümkün değil çünkü eşit koşullar yok ve yapılan denetimler her zaman kamuoyu ile paylaşılmıyor” diyor.
-100 DOLAR-
Türkiye’nin 1951’de imzaladığı “Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme”nin 33. Maddesi’nde, “Hiçbir taraf devlet, bir mülteciyi; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatı ya da özgürlüğü tehdit altında olacak ülkelerin sınırlarına geri göndermeyecektir” deniyor. Diğer yandan, uluslararası hukuk çerçevesinde, devletlerin geçici koruma altındaki göçmenleri iadesi de mümkün değil. Ancak DW Türkçe’nin aldığı bilgiye göre, son günlerde yaşanan yanlış anlamalar sonucu ülkelerine geri gönderilenler arasında, geçici koruma statüsü bulunan Suriyeliler de var. Mesela…
Şanlıurfa’da bir sivil toplum örgütünde çalışan H., kentte alışveriş merkezlerinde dahi denetim yapıldığı için kimliği olmayan Suriyelilerin korkudan dışarı çıkamadığını söylüyor. Diğer yandan, İstanbul’da yaşayan ve kaydı bulunmayan 6 kişilik bir ailenin gönüllü geri dönüş için başvurduğunu, ancak 21 Ağustos’a görüşme tarihi aldıklarını anlatıyor. “İnsanları bir minibüse dolduran kişi, kontrol noktaları bulunmayan yollardan, İstanbul’dan Urfa’ya getirdiklerinden kişi başı 100 dolar almış” diyen H., İdlib’in halen tehlikeli bir yer olmasına rağmen buraya geri gönderilenler olduğunu ifade ederek, “Geçici koruma altında olmasına karşın, yanlış anlaşılma nedeniyle mağdur olanlar var” diye konuşuyor.
-SORUNUN KAYNAĞI-
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 11 Temmuz 2019 tarihi itibariyle, Türkiye’deki biyometrik verileriyle kayıt altına alınan geçici koruma altındaki Suriyeli sayısına dair verdiği rakam, 3 milyon 630 bin 575 kişi. Bu sayı, bir önceki aya göre 16 bin 931 kişi fazla!
Eleştirilerin odağındaki tespit, ki bu tabloya Hatay da dahil… Türkiye’de, devletin, ülkeye giriş yapan Suriyeliler için bugüne kadar bir yerleşim planlaması yapmadığı yönünde! Şimdi ise, “Kayıt olduğun yere git” deniliyor.
Eldeki eleştiriye ve beraberinde oluşan soruya cevap veren isim ise, Hatay’ı da içine alan ‘sığınmacı’ araştırmalarıyla bilinen Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. M. Murat Erdoğan. Prof. Erdoğan’a göre, devletin bunu demesi meşru, ama… “Ama nedense, devlet, en başından nerede kayıt olacaklarına karar vermedi. Şanlıurfa’da kaydolmuş 422 bin kişi var ve bu, nüfusun yüzde 22’sine denk geliyor. İstanbul’da bu sayı 547 bin, nüfusun yüzde 3.6’sı… Hatay’da ise 429 bin 293 bin, ki bu da nüfusun yüzde 26,67’si. O zaman ‘İstanbul’dan dön’ demek çok da anlamlı değil” diye de ekliyor.
-Tamer Yazar-