Hatayspor, Sivasspor Deplasmanında Şanssızlıklarla Mağlup Oldu

per Lig’in dokuzuncu haftasında, futbol severler için seyir zevki yüksek bir karşılaşmaya tanık olduk. Sivasspor, sahasında Hatayspor’u 3-2 mağlup ederek üç puanı hanesine yazdırdı. Özellikle ikinci yarısı ile nefes kesen bu mücadelede, Hatayspor maçın başından sonuna kadar sahaya hakim olan taraf oldu. Oyun kontrolünü elinde tutarak, ilk dakikadan itibaren pozisyonlar buldu. Ancak, futbolda bazen istatistikler ve saha hakimiyeti skora yansımayabiliyor. Nitekim bu maçta da öyle oldu.

Duran toplarda yapılan bireysel hatalara rağmen Hatayspor, 1-0 geriden gelerek Rivas’ın direk dibine vurduğu şık bir gol ve yenilen ilk golde topa vuramayan Calvo’nun kendini affettiren kafa vuruşuyla öne geçmeyi başardı. Bu, Rıza hocanın takımın mental gücüne ve karakterine dokunuşunu gösteren önemli bir detaydı. Fakat, futbolda şans faktörü de devreye giriyor. Cemal’in eline şanssız bir şekilde çarpan top, Sivasspor’a penaltı kazandırdı ve maçın kaderini değiştirdi. Cemal’in o pozisyonda elini nereye koyacağı da tartışılması gereken bir durum; ceza sahasında çarpma olayını net bir kural olarak belirlemek de zordu.

Sivasspor’un set ve akan oyunda zorlandığını gördük. Geçen haftaki gibi bu hafta da Hatayspor’un duran top zaafiyeti, rakibin imdadına yetişti. Samba Kamara’nın ön direkte, üç kişinin önünden yaptığı kafa vuruşu ile Sivasspor 3. golü buldu. Duran toplar olmasaydı sahaya koyacakları pek bir şey yoktu.

Hatayspor adına bu mağlubiyet, bireysel hataların ve kaçan fırsatların bir sonucu oldu. Savunmadaki hatalar, Abubakar’ın ceza sahası içinde gelen pasları değerlendirememesi ve Strandberg’in kafasının direğe çarpması gibi şanssızlıklar, takımın aleyhine işledi. Özellikle form grafiği her hafta artan, geçen hafta 1 gol atan ve bugün de 1 asist yapan Görkem Sağlam’a eşlik edecek başka bir oyuncu olsaydı, skor ve takım adına çok farklı şeyler konuşuyor olabilirdik. Sürekli ileri oynama ve pozisyon yaratma girişimleri vardı; topsuz koşuları da doğru yerlerde yaptı.

Kadro o kadar zayıf ki ön liberoda Diack yerine Recep Burak Yılmaz sahaya sürüldü. Takıma ve teknik ekibe güven duyup sabırlı olmaya devam etmeliyiz; diğer takımlarla aramızda puan farkı çok yüksek değil.

Maçın hakemi Mehmet Türkmen’i de beğendiğimi belirtmek isterim. İkili mücadele ve sertliğe izin veriyor, oyunu durdurmuyor; maçın tempolu olmasının en büyük etkenlerinden biri oldu. Ayrıca, en çok şikayet ettiğimiz topun oyunda kalma süresini bu tarz hakemlerle sağlanabileceğini söyleyebilirim.