Hatayspor Teknik Direktörü, Transfermarkt’e konuştu:

Transferler, Oyun Sistemimize Göre… Hatayspor Teknik Direktörü Ömer Erdoğan, transferleri, oyun sistemlerine göre yaptıklarını bildirdi. Erdoğan, Transfermarkt ile özel röportajında, ilginç açıklamalarda bulundu. İşte sorular ve yanıtları: Ömer hocam merhaba. Hatayspor, geçtiğimiz sezon Süper Lig’e çıkmasına rağmen, Avrupa’nın 10 büyük liginin “lige en iyi çıkan yeni takımı” oldu. Hatayspor, 2018 yılında 3. Lig’de mücadele ediyordu. […]

Transferler, Oyun Sistemimize Göre…

Hatayspor Teknik Direktörü Ömer Erdoğan, transferleri, oyun sistemlerine göre yaptıklarını bildirdi. Erdoğan, Transfermarkt ile özel röportajında, ilginç açıklamalarda bulundu.
İşte sorular ve yanıtları:

Ömer hocam merhaba. Hatayspor, geçtiğimiz sezon Süper Lig’e çıkmasına rağmen, Avrupa’nın 10 büyük liginin “lige en iyi çıkan yeni takımı” oldu. Hatayspor, 2018 yılında 3. Lig’de mücadele ediyordu. Bu gelişimi nasıl açıklıyorsunuz?

Beklentiler, aslında Süper Lig’deki ilk sezonumuzda kümede kalmak yönündeydi. Türkiye’de Süper Lig’e yeni çıkan 3 takımdan 2’si, hemen geri düşüyor. Korona nedeniyle hazırlanmak için çok fazla zamanımız da yoktu. Bir önceki sezon çok geç tamamlanmıştı. Ben de, sezon başlamasına kısa bir süre kala sözleşmemi imzaladım. Bu yüzden takımı bir araya getirmek için fazla vaktim yoktu. Mevcut kadroyu Süper Lig seviyesinde bulmadığım için, neredeyse bütün takımı değiştirmemiz gerekiyordu. Aktif olarak çalışmadığım dönemde, ekibimle beraber Avrupa, Afrika ve Güney Amerika’da bir çok maç izleyerek, yeni görevimize kendimizi hazırlamıştık. Beğendiğimiz oyuncuların notlarını almıştık. Sezon öncesi hazırlıklara 14 futbolcu ile başladık. Yeni transferler, ligin başlamasına sadece 1 hafta kala takıma katılabildiler.

İlk iki maçta, Başakşehir ve Fenerbahçe gibi güçlü rakiplere karşı oynadınız.

Yeni bir teknik direktör olarak, kendimi ispatlamam gerekiyordu. Başlangıçlar çok önemlidir. Yeni transferleri, takıma çok çabuk entegre ettik. Futbolcularımızın çoğu ilk defa Türkiye’de oynayacak olmalarına rağmen, bunu başardık. İyi bir aile olduk. Ben, futbolcularıma, onlardan ne istediğimi ve nasıl bir sistemde oynayacağımızı anlattım. Haftadan haftaya oyunumuz gelişti. Önemli maçların çoğunu kazanmakla, moral ve özgüvenimiz arttı. Sondan bir önceki hafta 3 puan alabilseydik, Süper Lig’i 5. bitirip Avrupa kupalarına katılabilirdik.
Süper Lig’in göze hoş gelen futbolunu oynayan takımları arasında gösterildik. İnsanlar, bizim maçlarımızı zevkle takip ettiler.

Oyun sisteminizin Süper Lig’de başarıyı getireceğini bekliyordunuz öyle değil mi?

Ben, oyuncularıma, en iyi savunmanın hücumda başladığını söyledim. Topu, kalemizden uzak yerde tutmaya çalıştık. Benim tarzıma göre, futbolcular oyundan zevk almalı ve izleyenlere bunu göstermeli. Bu rizikoyu aldık ve bunun sayesinde özgüvenimiz arttı. Biz, arkada yerleşip, kontra atak oynamayı da tercih edebilirdik. Ancak transfer ettiğimiz oyuncular, sistemimizi biliyorlardı. Oyun sistemimize göre oyuncuları şeçtik. Bu yüzden, oyuncularıma sistemimizi anlatmak benim için de kolay oldu.

Hatayspor, lige çıkmadan önce büyük bir değişim yaşadı. Teknik ekip de değişti. Kulüp, bu değişimi bu denli başarılı bir şekilde nasıl başardı?

Benim ekibim, sadece bilimsel açıdan değil, insani açıdan da çok iyi. Antrenör kadromu bir araya getirirken, oyuncularla çok iyi bir iletişim kurmaya ve bir aile gibi çalışmaya çok önem veriyorum. Oyuncularıma karşı sadece bir antrenör gibi değil, onlarla bir arkadaş ya da ailelerinden biri gibi oldum. Oyuncularıma karşı yakınlığı arar, onların kültürleri hakkında bilgi edinirim. Bir oyuncuyu transfer etmeden önce, karakterini ve davranışlarını da araştırdık. Karakter açısından çok iyi birlik olduk. Oyuncularıma, 15 sene boyunca oynadığım Süper Lig’i anlattım. Türkçe yanı sıra Almanca ve İngilizce konuşabildiğim için, futbolcularımla doğrudan iletişim kurabiliyorum. Bu, çok önemli. Türkiye’de teknik direktörler çok iyi İngilizce konuşamıyor ve bu yüzden tercümanlar gerekli oluyor. Ben, oyuncularımın potansiyelini biliyordum ve ona göre çalıştık. Her oyuncudan faydalandık. Örneğin Mame Diouf, benim sahadaki sağ kolum gibiydi. Onunla takım ve futbolumuz üzerine çok konuştuk. Bu, takıma da olumlu yansıdı. Aaron, bize gelmeden önce, 2-3 sene istatistikleri iyi olmayan ve az oynayan bir oyuncuydu. Fransa ve Portekiz’de çıkış yapamadı. Ondaki potansiyeli gördüm. Uyandırmamız gerekiyordu, uyandırdık.

Boupendza’ya yurt dışından ilgi olduğu söyleniyor. Hatayspor, Süper Lig’de kalmak için yıldız futbolcularını satmalı mı?

Boupendza ile ayrılacağımızı varsayarak hareket ediyoruz. Teklif edilen rakamlar, kulüp için çok önemli. Antrenör olarak onunla devam çalışmak isterim. Ancak onun da farklı hedefleri var. Yaş ve fizik gücü olarak Avrupa’nın farklı kulüplerine gidebilecek durumda. Bunu da anlayabiliyorum. Onun dışında, ilk 11 de oynayan 4-5 oyuncumuz daha takımdan ayrılacak. Ayrıca,bu sezon göze batan, ancak bizde kiralık olarak oynayan futbolcularla da maalesef sözleşme uzatamıyoruz. Farklı planları ve aldıkları yüksek teklifler nedeniyle, onların beklentilerini finansal olarak karşılayamıyoruz. Bu yüzden neredeyse tekrar yarım takım kurmak zorundayız.

Bu yeni duruma hazırlıklı mısınız?

Tüm teknik ekip, son 3 aydır, olası ayrılıklara karşı hazırlık yapıyordu. Biz, tekrardan ilginç oyuncular keşfettik. Kulüp, zaten onlarla görüşme halinde. Umarım yakında açıklanır. Ben, başarılı olduğumuz kadro ile devam etmek isterdim. Ancak profesyonel futbolda bu artık kolay olmuyor. Bu yoldan geçmeliyiz. Umarım, yeni katılacak oyuncular hızlı şekilde takıma uyum sağlarlar.

Hatayspor, Göztepe ve Karagümrük ile birlikte, en fazla piyasa değeri artışı yaşayan kulüp oldu. 11 futbolcunun değeri arttı. Boupendza’nın değeri, 100 bin Euro’dan 8.5 milyon Euro’ya yükseldi. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?

Biz, Süper Lig’de oynamayan bir çok isimsiz futbolcu aldık. Akintola, bizde kiralıktı. Onu, Avrupa’da bile kimse tanımıyordu. Şu an İtalya’nın iyi kulübüyle görüşme halinde. Boupendza için şuan 7-8 milyon Euro’luk Almanya ve İtalya’dan teklifler var. Herkes değer kazandı.

Yeni transferler tam anlamıyla tuttu ve hepsi neredeyse bonservis ödenmeden alındı. Kulüp, arka planda nasıl konumlanıyor?

Biz, lige yeni çıkan bir kulübüz ve önümüzdeki yıllarda her alanda daha profesyonelleşmek istiyoruz. Bu konuda bize, yönetim kurulumuz, şehrimizin Belediye Başkanı ve Onursal Başkanımız Lütfü Savaş yardımcı oluyor. Belediye Başkanımızın yardımıyla, yeni bir antrenman merkezi inşa etmek istiyoruz. Şuan ki koşullar, istediğimiz ve Süper Lig seviyesinde değil. Sadece antrenman yapmak için bir sahamız var. Scout için güvendiğim ve çok yakın olduğum kişiler var. Kulüp, gelişmemiz gerektiğinin farkında. Bugünden yarına değişimi başarmak kolay olmuyor. Ancak pozitif insanların kulüpte olması bize ‘yapabiliriz’ dedirtiyor.

“Sport1” ile yaptığınız bir röportajda, “Alman erdemleri ile Türk tutkusunun karışımının her şeyi heyecanlı kıldığını” açıkladınız. Bu, işinize nasıl yansıyor?

Ben, çok disiplinliyim. Bunu, gençliğimden ve Almanya’daki futbol kariyerimden aldım. Her zaman kendimi daha da geliştirmeye çalışıyorum. Her zaman bir şeyler öğrenmek isterim ve oyuncularıma da bunu aşılıyorum. Ama aynı zamanda, Türk köklerimden dolayı da tutkum var. Yani ikisinin bir karışımı ve çok iyi işliyor.

Süper Lig’in en fazla forma giyen oyuncuları arasındasınız ve sert oyununuz ile akıllarda kaldınız. Teknik Direktör olarak da göze hoş gelen bir futbol oynatıyorsunuz. Futbol stiliniz nasıl ortaya çıktı?

Roger Schmidt, Thomas Tuchel, Jürgen Klopp ve Lucien Favre gibi birçok teknik direktör ile birlikte oturma, antrenmanlarını takip etme şansım oldu. Bunun dışında, eski takım arkadaşım André Schubert ya da Türkiye eski Milli Takım Antrenörü Guus Hiddink ile o FC Chelsea’deyken bir araya geldim ve onlardan çok şey öğrendim. Aktif futbolcu olarak geçirdiğim zamandan sonra, teknik direktörlük işine hazırlandım. Bir işe başladığımda, hedefim her zaman hazırlıklı olmak olmuştur. Farklı teknik direktörleri izledikten sonra kendi sistemimi geliştirmeye çalıştım.

Karagümrük, bu sezon ligi 8. sırada tamamladı. Geçen sezon lige çıkmalarında sizin de emeğiniz oldu. Ocak ayından Haziran ayına kadar 12 maç görev yaptınız ve sadece 1 mağlubiyet aldınız. Buna rağmen Playoff’larda sizi göremedik. Bu nasıl oldu?

Kış aylarında, takımı 11. sırada devraldım ve Play-Off’lara yükselttim. Sonrasında Kulüp Başkanıyla sorunlar yaşadım. Gelecek sezonun planlamasıyla alakalı anlaşmazlıklar yaşadık. Ben de istifa ettim.

Hatayspor, sizi nasıl Süper Lig’e çıkardı?

TIFF 1. Lig’deki çalışmalarımı takip ettiler. Aynı ligdeydik ve onlar, şampiyon olarak Süper Lig’e direk çıktılar. Hatayspor, benimle iletişime geçti ve görev bana çok cazip geldi.

Geride kalan sezon daha yeni tamamlandı. Ancak yeni sezon ile alakalı kendinize hedef koydunuz mu?

Beklentiler yüksek. Ancak gerçekçi olmak lazım. Bunu yöneticilerimize de söyledim. Transfer dönemini nasıl organize ettiğimiz çok önemli. İstediğim oyuncuları alabilirsek, geçen sezona benzer güçlü bir sezon oynayabiliriz diye umuyorum. Hedefimiz, ligde ilk 10’a girmek.

-Transfermarkt’tan alıntı-

Exit mobile version