Nöbetçi Eczaneler
Okan Günay/Fizyoterapist
Havaların ısınması ve yazlık kıyafetlerin giyilmeye başlaması ile ailelerin daha çok dikkatini çekmeye başlayan Skolyoz (Omurga Eğriliği) rahatsızlığı için Uluslararası Haziran Skolyoz Farkındalık Ayı içerisindeyiz.
Peki nedir bu Skolyoz ?
Skolyoz omurganın yana doğru eğilmesi ve kendi etrafında dönmesi anlamına gelen 3 boyutlu bir omurga deformitesidir. Birçok hastalıkta olduğu gibi omurga eğriliğininde erken fark edilmesi önemlidir. Omurga eğriliği her 100 çocuktan 3ünde görülmekte ve kız çocuklarında erkeklere oranla 8-10 kat daha fazla rastlanmaktadır. Özellikle ergenlik döneminin tamamlanmasına kadar olan süreç dikkatli olunması gereken süreçlerin başında gelir. Birinci derece aile bireylerinde skolyoz rahatsızlığının bulunması da skolyoz görülme riskini artıran sebeplerdendir.
Özellikle teknolojinin hayatımıza telefonlarla , tabletlerle bu denli girmesi yetişkinlerde ve çocuklarda gördüğümüz duruş bozukluğu ve duruş bozukluğuna bağlı asimetrileri daha sık görmemize sebep olmaktadır. Bilinmelidir ki her duruş bozukluğu Skolyoz değildir. Ancak omurgada eğrilik var ise bu kötü duruş alışkanlıkları eğriliğin ilerlemesine sebep olabilir. Bu nedenle çocuklara doğru duruş, doğru postür alışkanlıklarının kazandırılması öncelikli olmalı.
Çocuğumda Skolyoz Var mı ?
Evde çocuklara yapılabilecek bazı gözlemler ve testler ile erken dönemde omurga eğriliği fark edilip tedbir alınabilir. Çocuklarda kürek kemiği hizalarında asimetri, baş pozisyonunun sağa veya sola eğik olması , omuz yüksekliklerinde farklılık , bel oyuntularında farklılık , gövdenin bir tarafa yakın duruyor olması , kalça ve leğen kemiği asimetrileri gözlenmelidir. Bazı çocuklarda nefes darlığı gibi semptomlarda belirti olabilir. Bununla birlikte çocukların öne eğilmesi ile birlikte sırtına ve beline baktığımızda göreceğimiz yükseklik farkları Skolyoz varlığı ile ilgili önemli bulgulardır. Bir asimetri fark edilmesi durumunda zaman kaybedilmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması ve gerekli kontrollerden geçilmesi gerekmektedir.
Tedaviyi etkileyecek faktörler eğriliğin altında yatan sebep, etkilenen bölgenin yeri-derecesi, ağrı (çocuklarda nadiren, yetişkinlerde daha çok) , kalan büyüme potansiyeli, diğer kişisel faktörlerdir. Özellikle akciğerler ve kalp skolyozdan etkilenebilecek organlar olduğu için erken dönemde alınacak tedbirler ile risk en aza indirilebilir.
Tedavide Ekip Çalışması Önemli
Skolyoz her çocukta farklı seyredebilen kişinin kendi parmak izi gibi tanımlayabileceğimiz bir omurga deformitesidir. Değerlendirme ve tedavi süreçleri de bu şekilde kişiye özel planlanmalıdır. Omurganın 3 boyutlu asimetrisi hekim, fizyoterapist, psikolog , ortez protez teknisyeninden oluşacak ekip tarafından değerlendirilir ve özel egzersiz programı , korse ihtiyacı ya da cerrahi ihtiyaçlar belirlenir.
Skolyoz Çözümsüz Değil
Tedavide dünya genelinde altın standart kabul edilen 3 boyutlu egzersiz yöntemleri ve gerekli durumlarda korse kullanımı ile skolyozun ilerlemesini durdurup omurgada düzelme elde etmek mümkün. Omurga eğriliğinde çocuklar, özel skolyoz egzersizlerinin yanında sportif aktivitelerden geri kalmadan sosyal aktivitelerine devam edebilmektedir. Yüzme, pilates, fitness gibi aktivitelerin postüre olumlu etkileri olabilmekte fakat doğru bilinenin aksine skolyozu düzeltmeye olumlu bir etkisi olmadığı bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Uzmanlar tarafından tavsiye edilen uygun aktiviteler ile çocukların aktif kalması gelişimleri açısından da önem taşır.
Sıcak yaz aylarında evde, havuz-deniz kenarlarında çocuklar oyun oynayıp koştururken basit gözlemlerle eğriliği fark edip tedbirlerimizi alalım. Uluslararası Haziran Skolyoz Farkındalık Ayı ile omurgamızı tanıyalım.
BİYOGRAFİ
4 Haziran 1993 tarihinde Hatay Antakya’da doğdu. Lise öğrenimini Selim Nevzat Şahin Anadolu Lisesinde, Lisans Eğitimini 2015 yılında İzmir Üniversitesi’nde tamamladı. Kariyerine Antakya’da farklı kurumlarda çalışarak başladı. Bu süreçte çeşitli uluslararası kurs ve seminerlere katılarak kendini geliştirmeye devam etti. Özellikle omurga eğriliği ve ortopedik fizyoterapi alanlarında uyguladığı yöntemler Hatay’da bir ilk niteliği taşımaktadır. 2021 yılında kendi merkezi olan Mediform Sağlıklı Yaşam Merkezini kurdu ve halen orada çalışmaya devam etmekte.