HDHO Kongresinde 2 mesaj:

-6 Yılda 78 Dişhekimliği Fakültesi, Sürdürülemez… -Ağız-Diş Sağlığı Hizmeti Özelde de Alınabilmeli… Hatay Dişhekimleri Odası (HDHO) 18.Genel Kurulu, hafta sonunda yapıldı. Genel Kurul sonunda; Yeni Yönetim, Denetim, Disiplin ve Büyük Kongre üyeleri belirlendi. Nebil Seyfettin, DişHekimleri Oda Başkanlığı’na yeniden seçildi Cumartesi ve Pazar günkü kongrelerde konuşan Oda Başkanı Nebil Seyfettin, iki önemli mesajında, 2012 yılından […]

-6 Yılda 78 Dişhekimliği Fakültesi, Sürdürülemez…

-Ağız-Diş Sağlığı Hizmeti Özelde de Alınabilmeli…

Hatay Dişhekimleri Odası (HDHO) 18.Genel Kurulu, hafta sonunda yapıldı. Genel Kurul sonunda; Yeni Yönetim, Denetim, Disiplin ve Büyük Kongre üyeleri belirlendi. Nebil Seyfettin, DişHekimleri Oda Başkanlığı’na yeniden seçildi
Cumartesi ve Pazar günkü kongrelerde konuşan Oda Başkanı Nebil Seyfettin, iki önemli mesajında, 2012 yılından bu yana ülkemizde 789 Dişhekimliği Fakültesi açıldığını, sayının toplamda 97’ye yükseldiğini, bunun ihtiyacın çok üstünde olduğunu kaydederek, bunun sürdürülemez olduğunu bildirdi ve ağız-diş sağlığı hizmetlerinin özel muayenehanelerde de alınabilmesi gerekliliğini savundu
Cumartesi günü yapılan Genel Kurul’daki konuşmasında, pandemi dolayısıyla Genel Kurul’u Nisan ayında yapamadıklarını söyleyen Dişhekimleri Odası Başkanı Nebil Seyfettin, geçtiğimiz günlerde meslek adına önemli bir adım atıldığını ve Ağız Diş Sağlığı Daire Başkanlığı oluşturulduğunu kaydetti.
Nebil Seyfettin, şöyle devam etti:
“Henüz bu sevinci yaşayamadan ve ziyaretine gidemeden, birkaç gün önce YÖK’ten kötü haberi aldık. Dişhekimliği Fakültelerimize 2019 yılında alınan öğrenci sayısı 6481 iken, 2020’de, KKTC ile birlikte 8000’e ulaşmıştır. Galiba Sağlık Bakanımıza sunduğumuz Aile Dişhekimliği Sistemi, her aileye bir dişhekimi olarak algılanmış. Biz, bu vesileyle buradan yetkililere bir kez daha sesleniyoruz. İnsan gücü planlaması, ülkelerin kaynaklarını verimli kullanmak adına en çok önem verdikleri konulardan biridir. Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de, sağlık meslekleri eğitimi en maliyetli eğitimdir.”
Koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerine öncelik veren, insan gücü planlamasını da ihtiyaç, talep ve nüfus kriterlerine göre belirleyen ulusal sağlık politikaları oluşturulmadan, toplum sağlığının çağdaş ülke seviyelerine getirilmesinin mümkün olmadığını konuşmasında diye getiren Nebil Seyfettin, şöyle devam etti:
“Son 10 yıldır, insan gücü planlaması ilkeleriyle bağdaşmayacak şekilde, birbiri ardına Dişhekimliği Fakülteleri açılmış ve öğrenci kontenjanlarında kaygı verici artışlar yaşanmıştır. Sadece Türkiye’de 2012 yılında 19 olan dişhekimliği fakültesi sayısı bugün 97’ye çıkmıştır. Bunların 79’unda eğitim verilmektedir. Bu durum sürdürülemez bir noktaya gelmiştir. Önlem alınmazsa, önümüzdeki 10 yıl içerisinde işsiz sağlık meslek çalışanlarının mesleğinin dışında başka alanlarda çalışmak zorunda kalması kaçınılmaz olacaktır. Lütfen bu çığlığımızı artık duyun.”
HDHO Başkanı Nebil Seyfettin’in, kadın cinayetlerine yönelik tepkisi de şöyle:
“Geçtiğimiz hafta, bir kez daha kadın cinayetine şahit olduk. Muğla’da, Pınar Gültekin kardeşimiz hunharca öldürüldü ve bir kadın daha eksildi aramızdan. Utanıyoruz. İçimiz kan ağlıyor. Bu cinayetlerin, sadece sayıdan ve isimden ibaret olmadığının anlaşılabilmesi için, 6284 sayılı İstanbul Sözleşmesi hükümlerinin acilen uygulanmasını talep ediyor, devletin tüm ilgili kurum ve kuruluşlarını samimiyetle sorunu çözmek için göreve ve toplumun her kesimini kadınların mücadelesine destek vermeye çağırıyoruz.”
Hatay Dişhekimleri Odası Başkanı Nebil Seyfettin, yönetim becerilerini, geçmiş 34 yılda olduğu gibi bugün de meslektaşlarına öğreten değil, onlardan öğrenen ve onlar için örgüt olma bilinciyle geliştirdiklerini, temsili demokratik yapıyı, katılımcı demokrasinin tüm norm ve ilkelerini yaşama geçirerek güçlendirdiklerinin altını çizdiği konuşmasında, ne istedikleri ile neyi savunduklarını da şöyle aktardı:
“Sağlık hizmetleri, temel bir insan hakkı olarak kabul edilmelidir. Ağız diş sağlığının genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğu görülmelidir. Tüm meslekleri olduğu gibi, dişhekimliği mesleğini de değersizleştiren, eğitim kalitesi ve insan gücü planlamasını hiçe sayan yeni dişhekimliği fakülteleri açılmamalıdır. Fakültelerde okuyan öğrencilerimizin sorunları dinlenmeli ve çağdaş bir eğitim için gerekenler yapılmalıdır. Dünyada en büyük risk gurubu içinde gösterilen ve pandemi süresinde büyük bir özveriyle çalışan dişhekimlerimizin sorunları maalesef dinlenmedi. Krizi fırsata çeviren sektörler denetlenemedi. Sarf malzeme giderlerimiz, % 300’lere kadar arttı. Koruyucu sağlık ekipmanları temin edilemedi ve tüm bunlar yetmezmiş gibi, yeni genelgelerle çalışma şartları her geçen gün zorlaştırıldı. Kamudaki meslektaşlarımızın özlük haklarındaki adaletsizlikleri, sağlık hizmetinin yapısıyla çelişen bugünkü performans uygulamalarını ve güvencesiz çalışma koşullarını reddediyoruz. Ve özellikle, pandemi sonrası bilim kurulunun belirlemiş olduğu yeni çalışma rehberinin uygulamaya başlanmasıyla, gelir kayıplarının biran önce karşılanmasını ve ek ödenek sözlerinin gerçekleşmesini bekliyoruz.
‘Sağlık çalışanların haklarını ödeyemeyiz’ diyenler, onları balkonlardan alkışlayanlar, onları milli kahraman ilan edenler, doktorun çıplak maaşıyla bekçinin maaşını nerdeyse eşitleyenler… Bugün neredesiniz? Neden sesiniz çıkmıyor?
Son 6 aydır kamuda biriken hastaların tedavilerini özel muayenehanelerden de alabilmesinin yolu açılmalı. İsteyen dişhekimi, hizmet alım sistemi içinde olmalı. Bütün insanlarımız, bu dişhekimlerinden temel ağız-diş sağlığı hizmetlerini alabilmelidir. Korona-19’dan vefat eden sağlık çalışanları şehit kabul edilmeli ve aileleri şehitlik haklarından faydalanmalıdır. Her meslektaşımız, insanlık ve hekimlik onuruna yakışır bir yaşam ve gelir düzeyine ulaşmalıdır. Her geçen gün sayıları artan dişhekimlerinin istihdamının sağlanmasını ve onların özel muayenehanelerde sigortalı olarak çalıştırmalarını sağlayacak acil düzenlemelerin hayata geçirilmesini istiyoruz. Hekimlik etik normlarını, yaşam ve meslek uygulamalarımız için temel yol gösterici olarak görüyoruz. Meslektaşlarımız arasında haksız rekabete yol açacak her türlü girişime karşı çıkıyoruz.
Oda başkanlığına yeniden seçilen Dt. Nebil Seyfettin, TDB’ye bağlı Oda olduklarını hatırlattı ve konuşmasını şöyle tamamladı:
“Örgütümüzün; insana, insan sağlığına, hekimlik mesleğine, meslektaşlarımıza karşı olan ve tarihsel süreçte gelişen evrensel meşruiyeti ile görevimiz haline gelen değerlerimizi koruma ve geliştirme işimize her zamankinden daha güçlü bir şekilde sarılacağız. Kısacası, anayasadan ve kanunlardan gelen yetkimiz ve üyelerimizden aldığımız güçle, Odamıza ve mesleğimize sahip çıkma kararlığındayız. Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın genel menfaatlerini, halkımızın ve ülkemizin genel menfaatlerinden ayrı tutmadan savunacağız. Sadece Birliğimize karşı değil, kamu yararını savunan tüm meslek birlikleri ve Odaları ile dayanışma içinde olacağız.
Ülkemizin ve mesleğimizin içinde bulunduğu bütün olumsuz tabloya rağmen; yaşama, evrensel insani ve ahlaki değerlere inanan, aklı ve bilimi önceleyen, laik, demokratik bir ülkede barış içinde yaşamaya inanan bizler, bu karanlık tablodan etkilenmekle birlikte, asla umutsuzluğa düşmeyeceğiz. Umudumuzu aklımıza, vicdanımıza, yüreğimize ve emeğimize inanarak diri tutacağız. Meslek örgütümüze ve mesleğimize inatla sahip çıkacağız.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version