Hatay İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Hambolat, önemli bir halk sağlığı sorunu olan talasemi hastalığının gündemde tutulması ve toplumun bilinçlendirilmesinin, sağlıklı nesillerin devamı için önemine değindi ve hedeflerinin hasta bebek doğumunu önlemek olduğunu bildirdi.
Kalıtsal bir kan hastalığı…
Talasemi ya da diğer adıyla Akdeniz Anemisi’nin, dünyada ve ülkemizde özellikle Akdeniz bölgesinde sık görülen, ailesel geçişi olan kalıtsal kan hastalığı olduğunu belirten Dr. Hambolat, dünyada her yıl en az 365 bin talasemi hastasının doğduğunu ve tedavi gördüğünü bildirdi. Hambolat, Türkiye’de yaklaşık 1 milyon 300 bin talasemi taşıyıcısı ve 4 bin 500 kadar Talasemi hastası bulunduğunu ifade etti.
Talasemi hastalığının, anne ve babadan çocuğa genlerle geçen kalıtsal ve ciddi bir hastalık olduğunu söyleyen Dr. Hambolat, konu ile ilgili şunlara değindi:
“Evlenecek çiftlerden her ikisinde de taşıyıcılık varsa, her gebelik döneminde dünyaya gelecek çocukların % 25 olasılıkla hasta, % 25 olasılıkla sağlam, % 50 olasılıkla taşıyıcı olma durumu söz konusudur. Hastalık, erken çocukluk döneminde, bebeklerin 6-7. aylarından itibaren başlar. Hasta birey, kendi ihtiyacı olan yeterli hemoglobini vücudunda üretemez. Vücut, sürekli bozuk alyuvarlar ürettiğinden, kemik yapısında şekil bozukluğu oluşur. Hastalar, yaşamları boyunca ortalama ayda bir düzenli kan transfüzyonlarına ihtiyaç duyarlar. Anemiyi azaltmak amacıyla yapılan kan nakli, çocuğun yaşama süresini uzatırken, vücutta demir birikmesi sonucunda çeşitli iç organlarda (pankreas, kalp, beyin gibi) hasarlar ortaya çıkar. Hastalar, çoğunlukla enfeksiyon ve organ hasarına bağlı olarak hayatını kaybeder.
Taramalar ücretsiz…
Sonuç olarak, hastalığın tedavi sürecinin zor ve pahalı olması bir yana, hasta bireylerde, ailelerinde ve toplumda neden olduğu psikososyal sonuçlar daha tahrip edicidir. Bu nedenle bu kalıtsal hastalıkların kontrolünde; hastalık hakkında toplumun bilgilendirilmesi, toplum taramaları ile aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak yapılan taramalarla taşıyıcıların saptanması, onlara genetik danışmanlık verilmesi ve gebelik öncesi tanı metotlarının kullanılması, yeni hastalıklı bebek doğumlarının önlenmesinde son derece etkili ve önemlidir.
1993 yılından bu yana, 8 Mayıs, ‘Dünya Talasemi Günü’ olarak kutlanmaktadır. Önemli bir halk sağlığı sorunu olan talasemi hastalığının gündemde tutulması ve toplumun bilinçlendirilmesi sağlıklı nesillerin devamı için çok değerlidir.” Mehmet ÖZGÜN