CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye’nin neden protesto edildiğini, neden Türk Bayrağının yakıldığını sordu ve bir şeyin altını çizdi.
CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin barışçıl politikalara yönelmesini ihanet olarak gören dış güçlerin, İdlib bölgesindeki teröristleri, Cilvegözü’nden, başta Hatay olmak üzere Türkiye’yi yakacak cehennem ateşini ihraç etmeye çalıştığını söyledi.
Bir kaç gündür İdlib’te, ellerinde ÖSO bayrakları, El Nusra’nın teşvikiyle binlerce militanın Suriye tarafına bakan sınır kapısına saldırdığını dile getiren Topal; bu kişilerin TOMA’lara, askeri araçlara, güvenliği sağlayan askere, polise taş attığını, sopalarla vurduklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın posterlerinin ve Türk Bayrağının yakıldığına işaret eden Topal, Türk bayrağını yakacak, güvenlik güçlerine saldıracak cesaretin nereden bulunduğunu sordu.
-KABUL EDİLEMEZ-
Yaşananları eleştiren Topal, “Sınırımızda yaşanan gösterilerde, en kutsal değerimiz olan, birliğimizin ve bağımsızlığımızın simgesi bayrağımızın yakılmasını şiddet ve nefretle kınıyorum. Aynı gösterilerde, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın posterinin yakılmasını da şiddetle kınıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin Bayrağını ve Cumhurbaşkanı’nın posterini yakmak, onu bir protesto aracı olarak kullanmak asla kabul edilemez. Hiç kimsenin Türkiye’ye hakaret etmesine izin vermeyiz. Bu hadsizlere de en ağır tepkiyi vermekten asla geri durmayız” diye konuştu.
Milletin birliğini ifade eden Cumhurbaşkanlığı makamının kendileri için önem gösterdiğini, Cumhurbaşkanı’nın kim olduğu değil, temsil ettiği değerlerin kendileri açısından önemli olduğunu belirten Topal, Cumhurbaşkanı’nın posterlerinin yakılmasının, birliklerine yönelik saldırı olarak gördüklerini söyledi.
-SESSİZ KALMAYIZ-
Yaşananlar konusunda sessiz kalmayacaklarının da altını çizen Topal, şöyle devam etti:
“Sayın Erdoğan, size bu şekilde davranılmış olabilir ve siz buna sessiz kalabilirsiniz. Ama biz sessiz kalmayacağız. Çünkü bu makam miras değildir. Temsil ettiğiniz makam sizin şahsi makamınız değil, 81 milyon vatandaşın ortak makamıdır. O makam bu milletin onurudur. Sayın Cumhurbaşkanı, o yüce makamın sorumluluğunu yerine getirmenizi bekliyoruz. Aksi takdirde bu hesabı soracak Kuvayı Milliye ruhunu taşıyan 81 milyon vatan evladı var.”
Topal, Türkiye’nin desteğini almış kimi gruplar dahil, Türkiye’yi protesto etmekten kaçınmadığını ifade ederek, milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye’nin neden protesto edildiğini, neden Türk bayrağının yakıldığını sordu.
-PLANLI EYLEM-
Tüm bunlar göz önünde alındığında, yapılan eylemlerin planlı olduğunu belirten Topal, Türkiye’nin, Suriye politikasında akılcı değişiklikler yapmadığı sürece benzer sorunları yaşayacağını savundu.
Bu gösterilerden, Türkiye’nin yeni ve planlı bir göç dalgasıyla karşı karşıya bırakılmak istendiğinin anlaşıldığını kaydeden Serkan Topal, “Cihatçı, selefi, kimi terör yapılarının içimize sokulma girişimi artık net şekilde anlaşılmıştır. Bunlar, iç barışımızı ve huzurumuzu bozmaya yönelik girişimler olarak değerlendirilmeli ve derhal önlemler alınmalıdır. Bu cihatçı örgütlerin bundan sonra ilk işleri, sığınmacıları, çeşitli sorunlar ortaya atarak kışkırtmak olacaktır. Hedef Hatay’dır” değerlendirmesinde bulundu.
-VALİ MESAJI-
Geçtiğimiz günlerde bölge konusunda hassasiyetini paylaşan isimlerden biri Hatay Valisi Rahmi Doğan olmuş ve şunları söylemişti:
“288 kilometrelik bu sınırın tamamını, gerek beton bloklarla gerekse de çeşitli fiziki sınır güvenlik sistemleriyle koruyoruz. Şu anda sınırımızda koruma anlamında herhangi bir sıkıntı ve açık yok, ama… Çok uzun bir sınırın olması ve karşıda da yekun kitlenin toplanmış olması, bu bir risk. Bu riski görmezden gelme şansımız yok. Şu anda İdlib’de 3 milyon 750 bin civarında kişi yaşıyor. Bizim kontrol ettiğimiz Afrin bölgesinde 450-500 bin kişi yaşıyor. Tabii bizim kontrolümüz olan noktada herhangi bir sorun yaşamıyoruz. Afrin sınırı ile ilgili bir sorun yok. Bizim için en sıkıntılı bölge, ‘İdlib’ diye tabir ettiğimiz bölge.” -Tamer Yazar-