Hatay Depremzede Derneğinin yayınladığı raporda 2018 yılı İmar affında Devlet; imar affı uygulamasına dâhil olan yerlerde mekân denetimini ve toplum güvenliğini sağlama görevini yapı sahibine devrederek yapıya ilişkin her türlü olumsuzluktan yapı sahibini sorumlu tuttu. Yani yıkım sonrası affedilen binadan Devlet değil yapı sahibi sorumlu tutuldu.
Bu düzenlemenin ne denli yanlış olduğunun 6 Şubat depremlerinde gün yüzüne çıktığını belirten raporda şu bilgilere yer verildi : “
2018 imar affından 7,1 milyon bağımsız birimin ( Konut: 5.848.927 adet Ticari: 1.237.042 adet) faydalandığı duyurulmuştu. İmar afları kaçak yapılaşmanın en önemli teşvik unsurlarından birisidir. Toplumun sağlıklı ve güvenli konutlarda yaşamasını belirsizliğe sokmuş, mühendislik hizmeti almayan yapılar yasallaştırılmıştır. İmar affı ile ilgili usul ve esaslarda “Yapının depreme dayanıklılığı ve yapının fen ve sanat norm ve standartlarına aykırılığı hususu yapı malikinin sorumluluğundadır.” denilmektedir. Bu madde ile 10 Devlet, imar affı uygulamasına dâhil olan yerlerde mekân denetimini ve toplum güvenliğini sağlama görevini yapı sahibine devrederek yapıya ilişkin her türlü olumsuzluktan yapı sahibini sorumlu tutmuştu. Her bir kaçak yapının başvuru sahibinin beyanına göre tek başına ele alındığı, çevresel etki ve çevre sakinlerinin güvenliği yok sayıldığı için, bu düzenleme toplumsal güvenlik için önemli bir risk oluşturdu. İmar affından faydalanan yapılarda yaşayanların can güvenliği bir kişinin beyanına emanet edilmiştir.”
(Sinan Seyfittinoğlu)