Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Her gün en az üç kadın katlediliyor…

Yüzlercesi Şiddet Görüyor Hataylı

Yüzlercesi Şiddet Görüyor

Hataylı Akademisyen / Hukukçu Neval Oğan Balkız: “Bizler, şiddet doğuran koşulları, bu koşulları sistem unsuru yapan zihniyetle mücadeleye, dayanışma içinde azimle devam edeceğiz ve elbette kazanacağız!”

Geride kalan “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” için bir değerlendirmede bulunan Hataylı Akademisyen / Hukukçu Neval Oğan Balkız, Futurist Sebuhi Quluzadwe’nin, “Bir ülkede kadın ve çocuklar şiddet görüyor, öldürülüyorsa, o ülkenin geleceği de ölüyor demektir” sözünü paylaştı.

-MÜCADELEYE DEVAM-

Açıklamasında, “Bu ülkede kadın hakları mücadelesi veren örgütler, kurumlar ve paydaşları, ülkenin geleceğinin ölmesine izin vermeyecek, şiddet doğuran koşullarla, bu koşulları sistem unsuru yapan zihniyetle mücadeleye devam edecek! Hukuk öncesi doğal şiddet ortamına dönülmesine izin vermeyecek! Cinsiyetçi tahakkümü kutsayan her tür bağımlılık biçimini reddedecek! Kadınların, kişi hak özneleri olarak, yaşamın her alanında varlıklarını, dokunulmazlıklarını güvence altına alan laik hukuku, kazanılmış hakları, uygulamaları ve İstanbul Sözleşmesi’ni savunacak! Ve elbette kazanacak!” diyen Balkız, şunları söyledi:

“Bu ülkede her gün en az üç kadın; insanlık onurumuzu, insan olma bilincimizi ve benliğimizi, algımız ve adalet inancımızı parçalayarak, katlediliyor! Yüzlercesi şiddet görüyor! Bu ülkede son on yılda kadın cinayetleri yüzde yirmi beş artmış durumda! Bu ülkede, 2010-2020 yılları arasında 2 bin 534 kadın cinayeti işlendi! Bu kadınların çoğunun (görünen ) katili, kocalarıydı! Ancak, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, en yaygın ve sistematik bir insan hakları ihlali olarak; cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucudur ve politiktir! Doğrudan toplumsal yapı ve sistemin yarattığı koşullara bağlı bir sonuçtur! 

Bu yapısal anlayış var oldukça; kadın öldürümleri ve her türlü şiddet sorunsalı, sosyokültürel, politik, sosyo-psikolojik, ekonomik, felsefi, hukuki ve hatta hegemonik bağlamlarıyla, giderek daha da ağırlaşan bir insan hakları sorunu olmaya devam edecek.

Bizler, şiddet doğuran koşulları, bu koşulları sistem unsuru yapan zihniyetle mücadeleye, dayanışma içinde azimle devam edeceğiz ve elbette kazanacağız!”

Tamer Yazar