Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Her mazlumun çaldığı ilk kapı

Güvendiği tek kurum Türkiye

Güvendiği tek kurum Türkiye Kamu-Sen’dir

Tuncay, konfederasyonlarının 25. yaşını kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını bildirdi

Türk Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Recep Tuncay, konfederasyonları Türkiye Kamu-Sen’in 25.kuruluş yıldönümünü kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını bildirdi.
Eğilmeden, bükülmeden; hak bildiğinden dönmeden, savrulmadan; tahriklere kapılmadan, tehditlere aldırmadan; bu yoldan bir kez olsun sapmadan 25 yılı doldurduklarını bildiren Tuncay, her mazlumun çaldığı ilk kapının, sığındığı tek limanın, güvendiği tek kurumun Türkiye Kamu-Sen olduğunu, işte bu nedenle, son 25 yılda memurların neredeyse bütün kazanımlarının temelinde Türkiye Kamu-Sen’in azimli mücadelesinin yattığını vurguladı.
Türkiye Kamu-Sen’in 25. kuruluş yıldönümünü kutlamanın gururu içinde olduklarını belirten Tuncay, “Çünkü 25 yıldır, hareketimizin merkezine aldığımız millet sevgisinden, vatan sevdasından ve hizmet aşkından bir an dahi ödün vermedik. Gururluyuz… Çünkü 25 yıldır, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerinden, kamu görevlilerimizin haklarının korunup geliştirilmesi, daha iyiye, daha güzele ulaştırılması emelimizden asla geri adım atmadık. Gururluyuz… Çünkü 25 yıldır, bir kez olsun memuru satan, sarı sendika yaftasına muhatap olmadık. Biz, örgütlenmenin yasak olduğu, 12 Eylül darbesinin izlerinin en derinden hissedildiği bir dönemde, hak yoluna adanmış bir ömürden başka sermayesi olmayan bir avuç dava adamının desteğiyle bu yola çıktık.

Bütün amacımız, geleceğe umutla ve güvenle bakan bir kamu çalışanı …

Bayrak, bir milletin devletinin, bağımsızlığının, özgürlüğünün nişanesi… Yüreğimizdeki bayrak sevdasını, logolarımızın tam ortasına işledik. Bu sevgi, bir kuru ifade değil. Eylemlerimizle, açıklamalarımızla, kanımızla, canımızla bu sevdayı en derinden hissederek yaşıyoruz. Biz, hak arama anlayışımızın ruhunu, milli-manevi değerlerimizden, mücadele azmimizi şanlı tarihimizden, gücümüzü de bugün her şeye rağmen 400 bine ulaşan siz değerli üyelerimizden alıyoruz. Yarım milyona yaklaşan büyük bir kitlenin aile sıcaklığı içinde bütünleştiği bu yuvada, ortak amaç ve sevginin ortaya çıkardığı sinerji ile memurların hak ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi için faaliyetlerimizi yürütüyoruz.
Bu doğrultuda ülkemizin bölünmez bütünlüğü, çocuklarımızın geleceği; ülkemiz insanının ve kamu çalışanlarının ezilmişliğine son vermek, hakkı, hukuku ve ücret adaletini sağlamak için mücadele ediyoruz. Kurulduğumuz günkü aşk ve şevkle yürüttüğümüz bu mücadele, ILO standartları ve uluslararası sözleşmeler referans alınmak suretiyle grevli, gerçek anlamda toplu sözleşmeli, siyasete katılma hakkını da içeren, evrensel sendikal haklar temelinde şekilleniyor.
Bütün amacımız ise refah ücretini elde etmiş, geleceğe umutla ve güvenle bakan bir kamu çalışanı; birlik, bütünlük ve kardeşlik içinde yaşayan, huzurlu bir topluma kavuşmaktır. Ancak bir tarafta, devleti temsil eden memurların haklarının ellerinden alınması, iş güvencelerinin yok edilmesi, maaşlarının hayatın gerçekleri karşısında eriyip gitmesi girişimlerinin diğer tarafta ise her geçen gün biraz daha görünür hale gelen, milletimize karşı yürütülen üstü örtülü bir küresel savaşın etki alanında kalmaktayız” dedi.

Hiçbir zaman kula kulluk etmedik …

Kim Türk milletine, Türk Devletine, Türk memuruna, kurulu nizama, adalete, hakkaniyete ve liyakate düşmansa, Türkiye Kamu-Sen’in de can düşmanı olduğuna vurgu yapan Tuncay, açıklamasında şunlara değindi: “25 yıl önce alevlenen bu mücadelemiz emekle, alın teriyle, çileyle harmanlanmış ve bugün yüzü Türk memuruna dönük, hedefi aydınlık bir gelecek olan bir sevda ateşine dönüşmüştür. Atalarımız, ‘Doğru duvar yıkılmaz’ demiş. Türkiye Kamu-Sen de kuruluşundan beri teslim olmadan, satmadan, satılmadan, yanlışa ‘Doğru’ demeden, dik duruşun, doğrunun ve haklının yanında olmanın sembolü olarak, dosdoğru bir duvar gibi ayaktadır, yıkılmamıştır, yıkılmayacaktır. Türkiye Kamu-Sen’in bu onurlu duruşu, yöneticisi için de üyesi için de bir şeref vesilesidir. Biliyoruz ki, biz doğru yerde durdukça, er ya da geç, eğriler yok olacak, pislikler temizlenecek, yaralar sarılacak, karanlıklar dağılacaktır.
Biz, hiçbir zaman kula kulluk etmedik, Allah’tan başkasına kulluğa da talip olmadık. Bu nedenle alnımız ak, başımız dik; gururluyuz. Allah’tan başkasına kul olmayan, O’nun dışında hiçbir güç karşısında eğilmeyen bireylere, Hak yolundan ayrılmayan kimselerce idare edilen kuruluşlara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bugün maalesef, en küçük menfaat için sahip olduğu her değeri ayaklar altına almaya meyilli çok sayıda insan, köşe başlarını tutmuş durumda. Haksızlığa boyun eğip, kula kul olarak, Hakkı unutmaktansa; işçinin, memurun, emeklinin sırtına basarak yükselmektense; milletin gönlünde yücelmeyi tercih edecek erdemli insanlara, idealist yöneticilere her zamankinden fazla ihtiyacımız var.
Bu duygu ve düşünceler ışığında, geride bıraktığımız çeyrek asırda Türkiye Kamu-Sen camiası içinde yer alarak, üye olarak, destek vererek doğru yerde durmuş; işyeri temsilcilerinden şube başkanlarına, şube yönetim kurulu üyelerimize, ilçe ve il temsilcilerinden genel merkez yöneticileri ve genel başkanlarına kadar, herkese tek tek teşekkür ediyor; ailemize kattıkları değerden dolayı, minnetlerimi ifade ediyor, hayatta olmayan tüm arkadaşlarıma da Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyorum.” -Mehmet ÖZGÜN-