Pazar günü, İstanbul seçmeni sandık başına giderek oylarını kullanmak suretiyle, uzun süredir gözlerin çevrili olduğu başkanlık sorununu çözecek.
Çözecek diyoruz zira, 23 Haziran seçimlerinde kazanacak olan adayın mazbatasını alarak yeni seçim dönemine kadar görevinde kalması, sadece İstanbul için değil, ülke içinde önemli bir sorunun çözüme ulaşması, yükselen tansiyonun düşmesi, demokrasiye olan bağlılığın teyit edilmesi, içinde bulunulan ekonomik dar boğazdan ve yaşanan mutfaktaki ekonomik yangından kurtulabilmenin yollarının sakin bir kafayla düşünülerek bulunmasına vesile teşkil edecektir.
Bu nedenle de, 23 Haziran seçimi sadece İstanbul için değil, ülkemiz içinde çok büyük bir önem taşıyacak boyuta ulaştırılmıştır.
31 Mart öncesi ülkenin beka sorununu gündeme taşımak suretiyle, seçimlerde başarılı çıkabilmenin yolları cumhur ittifakınca uygulanmış, sert söylemler, ayrıştırıcı tutum ve davranışlar, kırıcı hitap tarzları havalarda uçuşur olmuştu.
Ancak 31 Mart seçimlerinde bu tür strateji başarıya ulaşamamış, tüm olanaklar kullanıldığı halde seçimlerden millet ittifakının daha başarılı sonuçlar aldığı izlenmişti.
Bu durumu gören cumhur ittifakı, 23 Haziran seçiminde yeni bir strateji izleme yolunu seçmiş ve uygulamaya koymuştu.
Ancak seçim tarihinin yaklaşmasına rağmen, bu stratejinin de fazlaca bir başarı sağlamadığı görüldüğü için, bu kez yine iktidar olanakları kullanılmak suretiyle, sahaya bizzat inilerek, seçimden başarılı çıkabilme yolları aranmaya başlandı.
Bir ara 23 Haziran’da yapılacak seçimin İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı seçimi olduğu yolunda söylemlerde bulunulmaya ve bunu ülke genelini ilgilendirmediği izlenimi verilmek istenmiş ise de, son günlerde bundan geri dönüş yapılarak, yine 23 Haziran seçimi sonucunun ülke genelini ilgilendirebileceği yolunda söylemlerde bulunulmaya başlanmıştır.
Bu arada; Asparagas, gerçek dışı, hayali haberler havalarda uçuşmaya başladı.
Neden İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı seçimine bu kadar çok önem veriliyor?
Yaklaşık 25 yıldır İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığını elinde tutan ve yaklaşık 17 yıldır Türkiye genelinde tek başına iktidar olan bir siyasi partinin İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığını kaybetmek istememesini bir türlü anlamak ve izah etmek mümkün olamıyor.
Demokrasilerde hiçbir makam kalıcı değildir.
Bırakın demokrasiyi, diğer yönetim biçimlerinde de hiçbir makamın sonsuza dek kalıcı olduğu söylenemez.
Bu gerçeğe rağmen koltuğa sımsıkı sarılmak, koltuğu bırakmamak için her yola başvurmayı denemek, özelikle özgürlükçü demokrasilerde geçerli bir yol ve yöntem değildir.
İşte bu ortam içerisinde 23 Haziran seçimine gidiliyor.
Daha önce kendilerine oy vermeyenleri terörist, hain, zillet gibi kelimelerle tanımlama yoluna gidenler, bu kez onlardan özrü dileme yolunu seçmeye başlamıştır.
Ancak bu tür davranışların içten, samimi ve inandırıcı olmadığı hemen kendini göstermektedir.
Bu nedenle de dilenen özrün kabul edilmeyeceği gün gibi aşikâr olarak kendini gösteriyor.
Gerek millet ittifakı, gerekse cumhur ittifakı adayına sempati besleyen, o adayı tutan, tutum ve davranışını benimseyen, o adaya güvenen seçmenler elbette ki sandığa giderek inandıkları doğrultuda oylarını kullanacaklardır.
Son aylarda toplumda görülen uyanış ve diriliş giderek etkisini arttırmaktadır.
Bu nedenle de umutsuzluk bulutları hemen hemen tamamen dağılmış gibidir.
Eğer herkes vatandaşlık görevinin bilincinde olarak oylarını gidip kullanırsa.
Eğer sandığa sahip çıkılırsa.
Eğer sandığa atılan oylara aynı şekilde sahip olunursa.
Bilinmelidir ki; 24 Haziran’da güneş ülkemizi başka bir güzellikte aydınlatacak ve ısıtacaktır.
Uyanışı durdurmak, bunu yeniden uyku moduna çevirmek mümkün değildir. istenildiği kadar korkutma, tehdit yoluna gidilsin…
Bu nedenle iki gün sonra yapılacak olan seçimin ülkemizde demokrasinin eksiksiz uygulandığı ve var olduğu inancının pekişmesine neden olacak bir şekilde sonuçlanacağı kanısındayız.
Demokrasimiz için, birlik ve bütünlüğümüz için, ülke geleceğinin aydınlık, huzur ve mutluluk getirebilmesi için, ekonominin rayına oturup var olan ekonomik yangının en az hasarla söndürülebilmesi için 23 Haziran’da İstanbul seçmenine: HAYDİ SANDIK BAŞINA DİYORUZ.
İnanıyoruz ki; 23 Haziran’dan sonra her şey çok güzel olacak…
YORUMLAR