Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Herkes sloganlarla konuşuyor!

Eylem planı ortaya koymuyor!

Eylem planı ortaya koymuyor!

Hatay gündeminde, Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın açıklamalarıyla manşet olmayı sürdüren Suriyeli sığınmacılar için konuşan Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Sibel Karadağ, “Suriye’de gönüllü geri dönüş alt yapı mevcut değil” tespitinde durdu.

Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Sibel Karadağ’ın son açıklamaları, Hatay ve diğer kentlerde tartışma konusu olmayı sürdüren Suriyeli sığınmacılar için ‘geri dönüş’ sorularına cevap arayanlara önemli tespitler sunuyor.

Bu konudaki son açıklama, geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’tan gelmiş, “Hatay’da demografi giderek aleyhimize değişiyor” tespitiyle beraber, “Herkes bu sorundan dolayı rahatsız ve gelecek ile ilgili kaygılı durumda” ifadesi paylaşılmıştı.

-KRİZİN KÜLFETİ!-

Hatay’da sert söylemlerle kamuoyu gündeminde sıcaklığını korumaya devam eden konuyu akademik boyutta ele alan Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Sibel Karadağ ise yaşananları net bir şekilde özetledi:

“Şimdiye kadar ‘uyum varmış’ gibi yapıldı! Ancak gerçekte, mahallelere ve işyerlerine sirayet edecek bir uyum politikası uygulanmadı. Şimdiyse tarihsel bir eşikteyiz. Türkiye’nin bütün siyasi ve ekonomik kriz külfetinin sığınmacı nüfusa yüklendiği bir politika devreye girdi.”

-UTANÇ!-

VOA Türkçe’nin görüş aldığı Göç Politikası Uzmanı Sibel Karadağ, Türkiye’nin, önümüzdeki seçime kadar bu meseleyi konuşmaya devam edeceğini belirterek, “Ne yazık ki, Türkiye’nin içinde bulunduğu bütün buhran örtbas edilmeye çalışılacak. Biz, şu anda, açlığa neden olan düzeni değil, Türkiye’nin tek sorunu sığınmacı nüfus ve sanki bu insanlar buna maruz kalan değil de, bu sorunu yaratan insanlarmış gibi konuşuyoruz. Ne muhalefet, ne iktidar, stratejik eylem planı ortaya koymuyor. Herkes sloganlarla konuşuyor. Umarız, tarihe utanç ile yazılacak bir olaya tanıklık etmeyiz” görüşünü paylaştı.

-IRKÇI SÖYLEM!-

Yabancı düşmanlığı üzerine söylemler oluşturulduğunu kaydeden Karadağ, “beş düşünüp bir cümle kurulmalı” ifadesiyle, politikacıların yürüttüğü tartışmaları tehlikeli bulduğuna işaret etti.

Göç politikası üzerine konuşmakta sakınca olmadığını, ancak hangi ifadelerle konuşma yapıldığına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Karadağ, “Çeşitli gerekçelerle, bir toplumsal grubu suç işlemeye, tacize, tecavüze, yolsuzluğa daha yatkın gösterme tehlikesi söz konusu. Şu anki tartışmalar, maalesef aklı selim şekilde, yabancı düşmanlığı yapılmayan, suçu ırksallaştırmayan noktaya doğru ilerlemiyor. Tam tersi noktaya gittiğini düşünüyorum. Irkçı söylemlerde bulunmadığı iddiasındakilerce dahi bunun yapıldığını üzülerek görüyorum” dedi.

-DÖNÜŞ!-

“Suriyelileri geri gönderme” politikası kapsamında, Suriye’nin koşullarını konuşmak gerektiğini de vurgulayan Karadağ, şöyle devam etti:

“Nüfusu yüzde 98 oranında ‘yabancı düşmanlığında’ kenetlenmiş bir ülkede yaşamak mı istersiniz? Yoksa henüz evinin, mahallenin, işyerinin var olmadığı, işgal altında bir ülkeye mi dönmek istersiniz? Böylesi ikili bir seçenek sunulamaz insanlara!

Suriyelilere geri dönüşü sorduğunuzda, ‘Nereye gideyim?’ yanıtı veriliyor. Gönüllü geri dönüş, savaşın ve işgalin son bulduğu, yaşam imkanı olan yere yapılabilir. Şu koşullarda yapılacak bir geri gönderme politikası, gönüllü değil, zor aygıtıyla yapılmış demektir.”

Tamer Yazar