Antakya, bundan 2300 yıl önce bugünkü adını almıştır.
Antakya, dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden biridir. Bu nedenle Antakya adının unutturulmaya çalışılmasını bir türlü kabullenemiyorum.
Antakya, dillerin ve dinlerin kaynaştığı, onlarca uygarlığa tanıklık etmiş kadim bir kent.
Antakya, barış içinde bir arada yaşamak adına, kendine özgü bir kültür oluşturmuş.
Ve edebiyat en çok böylesi hoşgörü ve barış zeminlerinde boy verir.
Antakya, ulusal ve evrensel alanda sanatçı/ edebiyatçı yetiştiren bereketli bir topraktır.
Antakya, Mehmet Aksoylar, Ayla Kutlular, Ali Yüceler, Burhan Güneller, Tülay Ferahlar, Sabahattin Yalkınlar, Sezer Ateş Ayvazlar, Orhan Tüleylioğlular, Süleyman Okaylar, Mehmet Aksoy’lar, Faris Kuseyriler… …. yetiştirmş bir kent.
Ve daha pek çok edebiyatçımız, sanatçımız, burada doğmuş, burada yetişmiş, burada ürün vermiştir.
Bu kadar değere rağmen son on yıla kadar Antakya’da bir edebiyat ortamından söz edilemiyordu.
1998 yılında Harbiye Esnaf Kefalet Kooperatifi’nin katkılarıyla kooperatif bünyesin ücretsiz bir dershane açmıştık. Klasik dershanecilikten farklı olarak, öğrencilerimizi her ay bir edebiyat ustasıyla buluşturuyor, farklı kültür-sanat aktiviteleri yapıyorduk. Bu amaçla, Ayla Kutlu, Erdal Öz, Salih Bolat, Sabahattin Yalkın, Burhan Günel, Ahmet Telli, Mustafa Köz, Şükrü Erbaş, Hüseyin Ferhad, Orhan Kural… gibi onlarca edebiyat ustasını dershanemizde gençlerle buluşturduk. Bu edebiyatçıların bazılarını Antakya’da da, uygun mekânlarda sanatseverlerle söyleşi yapma olanağı sağladık.
Mart 2000’de, TRT 2 Okudukça ekibi Burhan Günel’le bir program yaptı. Sayın Günel, daha önce ve daha sonra Antakya’ya birkaç kez gelmişti. Etkinliklerimizin gördüğü yoğun ilgi karşısında Antakya’da “ Edebiyat Günleri” başlatalım diye ısrar etmeye başlamıştı.
18-20 Nisan 2003 tarihlerinde, dönemin Belediye Başkanı Sayın iris Şentürk ile Ankara’da yaşayan işadamı, sanatsever İbrahim Seyfittinoğlu’nun katkılarıyla I. Antakya Edebiyat Günleri’ni başlattık. 3 gün süren etkinliklerimize yerel ve ulusal 50 kadar edebiyatçı katılmıştır. (Bu etkinlik belediye tarafından kitaplaştırıldı).
Antakya, tarihinde ilk kez böyle görkemli bir etkinliğe ev sahipliği yapıyordu. Üniversite salonlarından belediye salonlarına, kütüphaneden kitapçılara, farklı mekânlarda farklı kesimlerden insanlarımızın katılımıyla söyleşilere, panellere, yazarlık atölyelerine, sergilere sahne oldu. Bu ve bundan sonraki Antakya Edebiyat Günleri Antakya’nın kültüründe olduğu gibi, barışın, dostluğun, sevginin paylaşımın bir simgesi oldu.
II. Antakya Edebiyat Günleri 22-25 Nisan 2004 tarihlerinde, 60 kadar yerel ve ulusal edebiyatçının katılımıyla gerçekleşti.
Ve II. Antakya Edebiyat Günleri’nin en güzel yanı, etkinlikleri yakın komşumuz Suriye’nin edebiyatçılarıyla birlikte yapmamızdı. Binlerce yıllık ortak bir tarihe ve kültüre sahip olduğumuz kardeş ülkenin edebiyatçılarıyla ilk kez temas kuruyorduk. Ve etkinliklerimiz, uluslararası bir boyut kazanıyordu.
Etkinliklerin 2. Günü 80 kadar edebiyatçıyla birlikte dünyanın en eski kentlerinden Halep’te Arap yazarlar Birliği ile üç yıllık bir kültür protokolü imzaladık. Arap Yazarlar Birliği 21 Arap Ülkesi edebiyat örgütünün çatı örgütüydü. Bu protokolü imzaladıktan sonra çok sayıda edebiyatçımız Arap ülkelerine gitti, onlarca Arap edebiyatçıyı da ülkemizde ağırladık. Ç.S.G hep Arap Yazarlar Birliği ile birlikte gerçekleşti.
Dördüncü Antakya Edebiyat Günleri Çukurova Sanat Günleri’ne dönüştü. Bu yıl on üçüncüsünü yaptık, Antakya Edebiyat Günleri adını da yaşatarak. On üç yıl içinde yaptıklarımızı sanatseverlerin takdirine bırakıyorum.
2016 yılından bu yana Akdeniz’le kıyısı olan kentlerimizle birlikte, Akdeniz Sanat Oluşumu’ nu oluşturduk. Bu oluşumla birlikte Uluslararası Akdeniz Sanat Etkinliklerini başlattık.
Ve önümüzdeki ay, Kasım ayında “I. Güz Hatay Sanat Edebiyat Festivali’ni yapıyoruz. Yine dolu dolu bir hafta. Ve Hataylı sanatseverleri sanatın her alanıyla buluşturacağız.
Bugün Prof. Dr. H. Haluk Erdem’in katılımıyla Antakya Felsefe Okulu da başlıyor. Felsefe dostlarını bekliyoruz.
Antakya güzel olan her şeyi fazlasıyla hakkediyor.