İbadetler, şekilsel bir eylem!

Çalışkan: “Aslında ibadetlerin, samimi bir iman ve ihsan içerisinde yerine getirilerek, sorunları çözmesi ve bireyi ıslah etmesi beklenirken, sadece şekilsel bir eylem olmaktan ve zevahiri kurtarmaktan öteye gitmediği görülmektedir.” “Muhammed’ül-emin olarak bilinen yüce Peygamberin ümmetinin ‘güvenilir’ olma vasfını kaybettiği bir çağdayız” diyen, Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, bu konudaki eleştirilerini paylaştı. Ahlaki yapının ciddi zaafa uğradığı […]

Çalışkan: “Aslında ibadetlerin, samimi bir iman ve ihsan içerisinde yerine getirilerek, sorunları çözmesi ve bireyi ıslah etmesi beklenirken, sadece şekilsel bir eylem olmaktan ve zevahiri kurtarmaktan öteye gitmediği görülmektedir.”

“Muhammed’ül-emin olarak bilinen yüce Peygamberin ümmetinin ‘güvenilir’ olma vasfını kaybettiği bir çağdayız” diyen, Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, bu konudaki eleştirilerini paylaştı. Ahlaki yapının ciddi zaafa uğradığı gerçeğiyle karşı karşıya olduğumuzu dile getiren Çalışkan, “Nerede hata yaptık?” sorusunu şöyle cevapladı:
“Bunun birçok nedeni arasında, insanların, heva ve heveslerine, çıkar ve egolarına fazla yönelmiş olmaları sayılabilir. Bu durum, insanın fıtrata aykırı yaşamasından kaynaklanmaktadır. Günümüz dünyasının insanlara dayattığı kapitalist anlayış ve liberal yaşam tarzının ortaya çıkardığı ruhsal ve bedensel birtakım problemler vardır. Aşırı lüks düşkünlüğü ve her şeye sahip olma arzusu, bu yeni hayat tarzının doğal bir neticesidir. Bu yeni hayat tarzı, ahlaki vazifelerin yapılmasını engellemekte ve çeşitli buhranlara sebebiyet vermektedir. Güven krizi ve müminlerin bir bedenin parçaları gibi yaşamasını engellemesi, bunlar arasında iki büyük kriz olarak karşımıza çıkmaktadır.”
Saadet Partisi GİK üyesi, Partinin Hatay’daki önemli ismi Çalışkan’ın yapılan ibadetler konusundaki tespiti ise şöyle oldu:
“Aslında ibadetlerin, samimi bir iman ve ihsan içerisinde yerine getirilerek, sorunları çözmesi ve bireyi ıslah etmesi beklenirken, sadece şekilsel bir eylem olmaktan ve zevahiri kurtarmaktan öteye gitmediği görülmektedir.” Tamer Yazar

Exit mobile version