Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İddia vahim!

Eğitim İş iddiasına göre,

Eğitim İş iddiasına göre, İlçe Müdürlüklerinde, öğrencilere pozitif bilimler, sanat, spor ve yabancı dil yerine “Kur’anı Kerim, Peygamberimizin Hayatı, Temel Dini Bilgiler” derslerinin seçtirilmesi yönünde baskılar yapılıyor.

Hatay Eğitim İş, seçmeli derslerdeki dayatma organizasyonuna geçit verilmeyeceğini duyurdu. Eğitim İş açıklamasında, seçmeli ders dayatmasının eğitimi daha da gerileştireceği, istenen kindar ve dindar nesli yetiştirme amacı taşıdığı kaydedildi ve şöyle denildi:
“AKP ve onun eksenindeki Milli Eğitim Bakanlığı, bu kez gözünü yine seçmeli derslere dikmiştir.
Bilindiği üzere, ortaokul ve lisede tüm sınıflarda okuyan öğrencilerin alacağı derslerin 4-22 Ocak tarihleri arasında belirlenmesi gerekmektedir. Sendikamızın ulaştığı MEB’in iç yazışmaları ise, öğrencilere, pozitif bilimlerle/sanatla/sporla/yabancı dillerle ilgili dersleri seçtirmeyip, dini içerikli derslerin dayatılacağını ortaya koymuştur.
İl Milli Eğitim Müdürlüklerinden İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderilen talimatta, ‘Kuran-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı ve Temel Dini Bilgiler derslerinin seçilmesi için İlçe Müdürlerine büyük rol düştüğünün altı çizilmektedir. İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin de bu talimatı görev kabul edip, okul müdürlerine seçmeli derslerde nasıl dayatma yapacaklarına dair sunum hazırlamış olduğu da sendikamızın eline geçen belgelerden anlaşılmaktadır. Belli ki,dayatılan 3 dersten başka dersleri almayı talep edecek çocuklarımıza, yine ‘bu dersi verecek öğretmen yok’ yalanı, tozlu raflardan çıkarılıp hazırda bekletilmektedir.”
Hatay Eğitim İş Yönetimi adına Başkan Mustafa Günal imzalı açıklamada şöyle denildi:
“Seçmeli derslerdeki bu dayatma, zincirleme bir mağduriyet yaratmaktadır. Birçok öğrenci, okul yönetimiyle ters düşmemek için bu dayatmalara boyun eğmek zorunda kalmaktadır. Öğrencilerimiz kendilerine hayati derecede fayda sağlayacak dersleri alamamaktadır. Velilere sadece müşteri gözüyle bakan zihniyet, seçmeli derslerin belirlenme sürecinde de velileri ekarte etmektedir. Normalde okulların önünden bile geçmesine izin verilmemesi gereken, sicilleri ağza alınmayacak suçlarla kabarmış, Cumhuriyet alerjisi söylemlerinden taşan yobaz topluluklar, STK adı altında okullara enjekte edilmektedir. Bu dayatmalar, okullardaki norm dengesini alt üst ederek, eğitim emekçilerini de mağdur etmektedir.
Örneğin, sınıfları 50 kişilik koca liselerde ancak 1 tane fizik, kimya ya da biyoloji öğretmeni istihdam edilirken, bu dayatmalar sonucunda, onlarca din dersi öğretmeni bulunmaktadır. Bu haksız durum, başka branşlardan mezun öğretmenlerimizi de haklı bir tedirginliğe sürüklemektedir.
Eğitim-İş olarak uyarıyoruz… ‘Çocukların zihinsel yönelim ve becerilerine göre bir eğitimden geçmelerini sağlayacak sistem’ lafını dilinden düşürmeyen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, başında oturduğu Bakanlıkta kendi söylemiyle bu kadar çelişen bir uygulamanın nasıl olduğunu kamuoyuna açıklamalıdır. Eğer konuşmalarındaki ‘çağdaşlık’ vurgusu ‘takiyye’ değilse, derhal harekete geçmeli, seçmeli dersleri tüm okulları imam hatipleştirmenin bir aracı olarak kullanmaya çalışan bu yöneticilere yönelik idari soruşturma başlatmalıdır.
Altını çiziyoruz… Seçmeli dersi belirleme süreci, velinin bilgisi dahilinde, öğrenci tarafından yapılır. Buradaki asıl amaç, öğrencinin kendini keşfetmesi, kendi ilgili olduğu alanda donanımlı hale gelmesidir. Ülkenin geleceğini direkt olarak ilgilendiren bu konu, iki tane partizan müdürün koltuğunu sağlamlaştırmak için yapacağı hamlelere kurban edilmez, ettirmeyiz! Konunun, Türkiye’nin her ilinde takipçisi olduğumuzu, dayatmanın devreye sokulduğu her yerde mücadele edip, hukuki yollara başvuracağımızı ilan ediyoruz.” -Cemil Yıldız-