Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İHD Hatay: Baskılar mücadeleyi durduramaz

İHD Hatay Şubesi, Samandağ’da çevre mücadelesi yürüten Mevlüt Oruç’a yönelik

İHD Hatay Şubesi, Samandağ’da çevre mücadelesi yürüten Mevlüt Oruç’a yönelik saldırıyı sert sözlerle kınadı. Dernek, “Bu saldırı yalnızca bir kişiye değil, doğaya, insan haklarına ve kamu yararına yönelmiştir” ifadeleriyle kamuoyuna seslendi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hatay Şubesi, Samandağ Ekoloji Platformu Sözcüsü ve dernek üyesi Mevlüt Oruç’un saldırıya uğramasıyla ilgili yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, saldırının sadece bir kişiye değil, çevre hakkı için mücadele eden herkese yapıldığı vurgulandı. Dernek, olayın takipçisi olacaklarını ve saldırıyı en güçlü şekilde kınadıklarını duyurdu.

Saldırı yalnızca bireye değil, topluma yapıldı mı?

İHD açıklamasında, Gürkal İnşaat yetkililerinin gerçekleştirdiği saldırının, Oruç’un şahsında tüm çevre hareketlerine yönelik bir tehdit olduğunun altı çizildi. “Bu saldırı yalnızca bir bireye değil, doğaya, insan hakları savunucularına ve kamu yararına yapılmıştır” ifadeleriyle kamuoyuna çağrı yapıldı.

Dernek, Oruç’un yürüttüğü mücadelenin yalnızca Samandağ’da kurulan hukuksuz bir beton santrali ile sınırlı olmadığını, aynı zamanda insan sağlığı, ekolojik denge ve çocukların geleceği için verildiğini hatırlattı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Mevlüt Oruç, yaşam hakkını, çevreyi ve gelecek nesilleri savunan onurlu bir mücadele yürütmektedir. Bu nedenle yapılan saldırı toplumun tamamına yönelmiş sayılmalıdır. Yaşam hakkını savunmak evrensel bir haktır ve hiçbir baskı bu mücadeleyi engelleyemez.”

Saldırganlar hakkında yasal işlem olacak mı?

İHD Hatay Şubesi, saldırıyı gerçekleştirenler hakkında derhal ve caydırıcı nitelikte yasal işlem başlatılması çağrısında bulundu. Açıklamada, saldırının cezasız bırakılmaması gerektiği vurgulandı ve şu ifadelere yer verildi:

“Hiçbir baskı, hiçbir saldırı bu onurlu mücadelenin önünde duramayacaktır. Mevlüt Oruç yalnız değildir. Çevre hakkı insan hakkıdır.”

Çevre hakkı ve insan hakları mücadelesi birlikte mi güçleniyor?

Yaşanan saldırı, bölgede uzun süredir devam eden çevre mücadelesini yeniden gündeme taşıdı. Çevre örgütleri ve insan hakları savunucuları, çevre hakkı ile yaşam hakkı arasında kopmaz bir bağ bulunduğunu dile getirerek dayanışma çağrısında bulundu. Samandağ’daki beton santraline karşı yürütülen mücadelenin yalnızca bölgesel değil, ulusal ölçekte de önem taşıdığı ifade edildi.