İHD’den “anadil mesajı”

Dil, kültürel değerler ana dille öğrenilmeli… İnsan Hakları Derneği Hatay Şubesi adına yapılan açıklamada, farklı etnik ve dini toplulukların dil ve kültürel değerlerini kendi ana dillerinde öğrenmeleri gerektiği savunuldu. Hatay İnsan Hakları Derneği Şubesi adına, Çocuk Komisyonu Başkanı Servet Akbaba imzasıyla yayınlanan mesajda şu görüşler dile getirildi: “Etnik ve ulus düzeyinde toplulukların bütün ilişki ve […]

Dil, kültürel değerler ana dille öğrenilmeli…

İnsan Hakları Derneği Hatay Şubesi adına yapılan açıklamada, farklı etnik ve dini toplulukların dil ve kültürel değerlerini kendi ana dillerinde öğrenmeleri gerektiği savunuldu. Hatay İnsan Hakları Derneği Şubesi adına, Çocuk Komisyonu Başkanı Servet Akbaba imzasıyla yayınlanan mesajda şu görüşler dile getirildi:
“Etnik ve ulus düzeyinde toplulukların bütün ilişki ve etkinliklerinde kullandıkları ve anlaştıkları dil, o topluluğun anadilidir. Daha geniş bir tanımla, bir insanın hiçbir eğitime tabi tutulmaksızın ailesi, çevresi ve toplumu aracılığı ile öğrendiği dil, anadili olarak tanımlanmaktadır. Uluslararası uzlaşıyı, kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek için her 21 Şubat’ta ana diline dikkat çekmek için dünya çapında çeşitli etkinlikler yapılmaktadır.
Türkiye’de, 18 dil kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Türkiye’de çok sayıda ana dil olmasına rağmen, Türkçe dışındaki bazı dillerde eğitim 5’inci sınıftan başlamak üzere seçmeli ders olarak okutuluyor. Üstelik bir sınıfta 10 kişiden daha az öğrenci bir dersi seçmesi durumunda, o dersin okutulması mümkün olamamaktır. Açılan sınıflarda ders verecek öğretmenlerin yetiştirilmesi ve ders araç gereçlerinin istenilen nitelikte olmasına dair hususlar ise halen yeterli düzeyde değildir.
İnsan Hakları Derneği olarak, her çocuğun en doğal insan hakkı olan kendi anadili ile eğitim alma hakkının ivedilikle hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Başta Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde çekince koyduğu anadil ve farklı kültürel kimliklerin öğrenilmesini öngören maddelerdeki çekinceleri kaldırılmasını… Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu [UNESCO] tarafından 14 Aralık 1960 tarihli Genel Toplantı’nda kabul edilen Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Sözleşme’ye taraf olunmasını… Türkiye’nin yargı yetkisini kabul ettiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, farklı etnik ve dini toplulukların dil ve kültürel değerlerini kendi anadillerinde öğrenmelerini öngören hukuksal kararların gereğinin ivedilikle yerine getirmesini talep ediyoruz.” -Yusuf Cemil Karaçay-

Exit mobile version