Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İklim Adaleti Koalisyonu…

Milleyha’nın kirletilmemesinin önemine vurgu

Milleyha’nın kirletilmemesinin önemine vurgu yaptı 

Milleyha’ya Çok Geçmeden Kendini İyileştirmesi için Şans Vermeli

      İklim Adaleti Koalisyonu, Antakya Çevre Koruma Derneği ile Samandağ Çevre ve Turizm Derneği ev sahipliğinde Milleyha Sulak Alanında yaptığı toplantıda, Milleyha’nın kirletilmemesinin önemine değindi, çok geç olmadan Milleyha Sulak Alanına kendini ve geleceğimizi iyileştirmesi için bir şans verilmesinin önemine vurgu yaptı.

      İklim Adaleti Koalisyonu adına açıklama yapan Levent Büyükbozkırlı, Sulak alanlar hassas ve özel alanlar olduğunu söyledi, bu alanlarda yaşayan canlıların çoğunun başka yerlerde yaşamlarını sürdüremeyeceğini, sulak alanların canlı çeşitliliği açısından en zengin ekosistemlerin başında geldiğini bildirdi. Büyükbozkırlı, burada üretilen enerjinin komşu ekosistemleri beslediğini, sulak alanların suyun depolandığı alanlar olduğunu belirtti, yeraltı sularını beslediğini, kurak mevsimde tüm canlılar için depo görevi gördüğünü, sulak alanların aşırı yağışlarda suyu depoladığını ve taşkınları önlediğini bildirdi.

Zengin bir biyoçeşitliliğe sahip …

      Büyükbozkırlı, açıklamasında Milleyha’nın önemini şöyle sıraladı: “Hatay ili Samandağ ilçesi sınırlarında, Deniz Mahallesi ile Asi Nehri arasında yer alan Milleyha Sulak Alanı yaklaşık 100 hektarlık (yaklaşık 50 hektarı sulak alan ilan edildi) bir alana sahiptir. Alan çok zengin bir biyoçeşitliliğe sahiptir. Eski bir lagün yatağı olan ve tuzlu bataklık karakterinde bir alan olan Milleyha Sulak Alanı, Hatay ilindeki sulak alanlar arasında farklı vejetasyon tipleriyle ayrı bir öneme sahiptir. Yapılan çalışmalarda alanda 231 bitki türünün yayılış gösterdiği belirlenmiştir. Kuş türleri açısından zengin olan alanda 282 kuş türü saptanmıştır. Bölgede gerçekleştirilen gözlem ve çalışmalarda 24 kelebek türü belirlenmiştir.

      Yapılan çalışmalar sonrasında 6 memeli, 12 Sürüngen, 3 Kurbağa türü gözlenmiştir. Daha sonra yapılacak araştırmalarda bu sayılar artacaktır. Dünyanın en önemli kuş göç rotalarının birinin üzerinde yer alan Milleyha Sulak Alanı, göç döneminde, göçmen kuşların dinlenip beslendiği önemli bir bölgedir. Bu alanlar aynı zamanda pek çok faaliyet amacıyla insanlar tarafından da tercih edilmektedir. Özellikle yapılaşma ve tarım arazisine dönüştürme faaliyetleri alanı geri dönüşümsüz bir şekilde yok etmektedir. Milleyha Sulak Alanının ilimizin yüzölçümünün çok küçük bir kısmını kaplıyor olması bu alanın önemini bir kat daha artırmaktadır. Alan üzerinde yapılaşma, tarım arazisine dönüştürme, organik ve inorganik atık dökmek, otlatma ve yasak avcılık sonucunda meydana gelen insan kaynaklı pek çok olumsuz etki bulunmaktadır.”

Alanın korunması zorunlu …

      Büyükbozkırlı, Milleyha ile ilgili yapılması gerekenleri de şöyle sırladı: “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne göre: Sulak alanların kirletilmemesi, doğal yapılarının ve ekolojik karakterlerinin korunması zorunludur’,  Bu alanlara katı atık, moloz, hafriyat, proses atığı çamurları dökülmesi yasaktır’ ve Ekolojik karakteri bozulmuş sulak alanların rehabilitasyonu sağlanır’ hükümleri bulunmaktadır. Bu hükümler gereğince; Sulak alan ilanını takiben, alanını ikiye bölen yolun kaldırılması, yol ve tarla yapmak amacıyla dökülen toprak ve molozlar alandan uzaklaştırılması, Sulak Alan sınırının alanın doğal sınırlarına genişletilmesi gerekmektedir. Alandaki insan kaynaklı olumsuz etkilere izin verilmemelidir. Sulak Alan ilanından sonra en önemli konu alanın Yönetim Planının hazırlanarak uygulamaya konulmasıdır. Kamu kurumları, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliğiyle, çalışma alanındaki biyoçeşitliliğin önemi ve korunmasının gerekliliği konusunda yerel halkı bilinçlendirmek amacıyla eğitim ve farkındalık çalışmalarının düzenlenmesi, alanın sürekli olarak denetlenmesi ve alanın sürdürülebilir kullanımı ve korunmasının sağlanması son derece önemli olacaktır. Ekosistemler bir insan ya da bir kelebek gibi yaşayan organizmalardır. Bu alanların bütüncül olarak değerlendirilmesi ve korunması gereklidir. İnsan faaliyetleri sonucunda ekosistemlere açtığımız yaralar çok derin değilse ekosistemlerin kendini iyileştirme şansı vardır. Tıpkı bir insanda oluşan ölümcül olmaya n kesikler gibi. Fakat ekosistemlere açtığımız yaralar çok derin olursa maalesef bu alanları geri dönüşümsüz olarak kaybederiz. Çok geç olmadan Milleyha Sulak Alanına kendini ve geleceğimizi iyileştirmesi için bir şans vermeliyiz.”

      Mehmet ÖZGÜN