Sosyal, ekonomik, politik ve teknolojik değişimler, toplumların sahip oldukları yaşam biçimlerini ve dolayısıyla kültürün varlığını da değişime uğratmıştır.
Bu sebeple farklı zaman dilimlerinde doğan bireylerin birçok davranış biçimi de farklılaşmıştır.
Bu davranışlar, iletişim ve liderlik vasıflarına yansıdığında, farklı yöntemlerin sergilendiği görülmektedir. Bu bağlamda evreni iyileştirmek isteyenlerin bu farklılıkları iyi yönetmesi ve farklılıkların yanı sıra kuşaklararası deneyimleri göz ardı etmemesi gerekmektedir.
Bir çok tanımı olmasına rağmen “Kuşak” terimini şu şekilde tanımlayabiliriz: Aynı dönemde doğmuş, önceki kuşaklara göre dünya görüşleri farklılaşmış olsa dahi, geçmişin genetik izlerine dokunan, birbirine benzer sıkıntıları, sevinçleri paylaşmış, benzer kültürel kodlarla bezenmiş, ödev ve sorumluklara aynı pencereden bakabilen, dönemin teknolojik aygıtlarıyla ilişkilendirebilen ve bu yollarla sorunları tanımlayan ve onlara çözüm üretme noktasında iletişim halinde olan topluluklardır. .
Kyles’e göre (2005: 54). 1965-1979’lu yıllar arasında doğanlar X kuşağı, 1980-1999’lu yıllar arasında doğanlar Y kuşağı olarak adlandırılmaktadır
Ama rakamlar ne olursa olsun, her kuşak kendi ortam ve seçimiyle yargılanmaktadır.
Z kuşağının, diğer kuşaklara göre en büyük farkı, internetin ve dolayısıyla teknolojinin içinde doğmuş olmalarıdır.
Diğer kuşaklara göre daha yenilikçi, çoğu zaman benmerkezci bir duruş sergilese de aslında paylaşmayı sevmektedir.
Bilinçli bir korkuyla birlikte, bilinçli bir koruma kalkanına sahiptir.
Her ne kadar sanal ortamın o bilinmeyen tehlikesine maruz kalsa da ve kendini her daim korumacı ebeveynlerin çemberinde hissetse de, kendine korunaklı bir evren yaratmayı bilmektedir.
İsteklerinin farkında olan ve bu uğurda mücadele etmeyi seven, her ortamda iletişim kuran; yaşamda her şeyin mümkün olduğuna inanan ve her türlü gelişmenin farkında, öğrenmek ve öğrendiklerini paylaşmak isteyen bir kuşak.
Bu bağlamda X kuşağı; Kaygılı, Teknoloji karşısında korunaklı, iş motivasyonu yüksek, çevresel faktörlere duyarlı iken, Y kuşağı; Teknolojiye kısmen daha yakın hatta aktif,
Z kuşağı ise; küresel fikirli, iş tecrübesi eksik, Sosyal ağlara çoğu zaman gereğinden fazla önem atfetmekte. Bireyci, eğlenceli, dürüst ve yenilikçi, olarak tanımlanabilir…
- İletişim ve kuşak
İnsanlar, özellikle belirsizliklerle dolu coğrafyamızda, sorunları tanımlamak, çözüm üretmek, dünyayı paylaştığımız canlılarla ortaklaşmak ve sürdürülebilir doğal yaşam alanlarını oluşturmak için, geleceğe dair umut vadeden davranışlar sergileyebilmeli.
Bu bağlamda savaş, göç ve doğa sömürüsünün ne tam merkezinde yer alan X ve Y kuşaklarının aksine Z kuşağı, bireye daha çok önem atfeden ve dolayısıyla doğaya ve gelecek nesillere yaşanabilir ve özgür bir dünya umudu aşılayabilen bir liderlik sergileyebilir…
Bu bağlamda iletişim yeteneği önem arz etmekte olup kuşaklararası farklılığıda gözler önüne sermektedir.
X kuşağı bireyleri, İş iletişim becerileri gelişmiş olmasına rağmen, teknoloji bilgi becerileri ise çok gelişmiş değildir. Klasik iletişim yöntemlerine bağlı olan X kuşağı, işini çözünceye kadar teknolojiye bağımlı olup, sorunlarını çoğu zaman kendi başına çözüyor.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin en üst seviyelere tırmandığı bir dönemde doğan Y kuşağı bireyleri hızlı düşünebilen, hedef odaklı, özgürlüklerine düşkün, teknolojiye tutkun, daha çok çevrim içi, ancak az da olsa klasik yöntemlerle sorunsuz bir şekilde başkalarıyla iletişim halindedir.
Sanal ağların içinde doğan Z kuşağı ise, iletişim aracı olarak sosyal ağlar ve mobil teknolojilerle iletişim kurmayı ve en yeni iletişim araçlarını kullanmayı tercih etmektedir. Bunu X ve Y kuşaklarına göre yaşamın hemen hemen her alanında uygulamaktadır.
Z kuşağı bireyleri, ister siyaset bilimi, ister iş ortamı, yönetici, işçi ya da aile içinde olsun, yaşamın her aşamasında sosyal ağlardan yararlanarak, kalabalık cümleler kullanmadan hedefe odaklanabiliyor.