Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İmamoğlu afişlerine toplatma talimatı

İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Resul Emre Şahan ve Mehmet Murat Çalık’ın yer aldığı afişlerin toplatılması talimatı büyük tartışma yarattı. CHP’li Sezgin Tanrıkulu, bu adımı “kanunsuz emir” olarak nitelendirirken, emniyetin bu talimatı uygulamaması gerektiğini savundu.

İstanbul'da Ekrem İmamoğlu, Resul Emre Şahan ve Mehmet Murat Çalık’ın

Tanrıkulu’ndan afiş talimatına sert tepki: “Kanunsuz emir uygulanamaz”
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Resul Emre Şahan ve Mehmet Murat Çalık’ın bulunduğu afiş ve pankartların toplatılmasına yönelik verilen talimatı kamuoyuyla paylaştı. Tanrıkulu, bu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek emniyet güçlerinin bu emri yerine getirmemesi gerektiğini vurguladı.

İstanbul başsavcılığı hangi yasalara dayandı?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 27’nci maddesi ile 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun 42’nci maddesine dayandırıldı.
2911’e göre, halkı izinsiz toplantı ve gösterilere kışkırtan afiş ve materyallerin derhal engellenmesi gerekiyor. Kabahatler Kanunu ise kamuya açık alanlara izinsiz afiş asmayı para cezası gerektiren bir eylem olarak tanımlıyor.

Tanrıkulu: “Masumiyet karinesine aykırı bir uygulama”
Tanrıkulu, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, söz konusu kararın yalnızca hukuki değil, aynı zamanda etik ve anayasal ilkeler açısından da sorunlu olduğuna dikkat çekti.
“Masumiyet karinesine açıkça aykırı bir yaklaşım sergilenmektedir. Görevden geçici olarak uzaklaştırılmış kişilere yönelik bu uygulama, hukuki zeminden yoksundur,” dedi.

Belediye başkanlarının yetkisi devam ediyor mu?
Tanrıkulu, görevden uzaklaştırma kararlarının, belediye başkanlarının sıfatlarını ortadan kaldırmadığını belirtti. Bu bağlamda, İmamoğlu’nun yerine atanan kişinin “başkan vekili” olduğunu ve asıl başkanlık yetkisinin hâlen İmamoğlu’nda olduğunu vurguladı. Aynı durumun, Şişli ve Beylikdüzü belediye başkanları için de geçerli olduğunu ifade etti.

Emniyete çağrı: “Bu emri uygulamayın”
Tanrıkulu’nun açıklamasında, emniyet birimlerine yönelik açık bir uyarı da yer aldı:
“Bu kanunsuz emirler, kamu gücünün kötüye kullanılması anlamına gelir. Emniyet görevlileri bu talimatı yerine getirmemelidir.”

Belediyelere talimat: “Suç duyurusunda bulunun”
Tanrıkulu, yerel yönetimlere çağrıda bulunarak, afişlerin toplatılması yönünde talimat alan belediye birimlerinin, bu talimatları uygulayanları tutanak altına alıp görsellerle belgelemeleri gerektiğini söyledi.
“Bu belgeler, İçişleri Bakanlığı’na ve savcılıklara suç duyurusunda bulunmak için kullanılmalı,” dedi.

Kanun maddeleri afiş yasağını nasıl tanımlıyor?
2911 Sayılı Kanun’un 27. maddesi, halkı kanuna aykırı gösterilere kışkırtmayı yasaklıyor. Afiş, broşür ya da sesli çağrılar bu madde kapsamına giriyor.
5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun 42. maddesi ise kamuya ait alanlara rızasız afiş asanlara para cezası öngörüyor. Ancak bu maddenin uygulanması için açık ve yazılı bir izin gerekliliği vurgulanıyor.

Siyasi tartışmanın arkasında ne var?
Bu karar, sadece bir hukuki süreç değil, aynı zamanda siyasi bir gerginliği de tetiklemiş durumda. Özellikle yerel seçim atmosferinde alınan bu tür kararlar, seçmen iradesine müdahale olarak yorumlanıyor. CHP’li vekiller ve destekçileri, sürecin siyasi bir baskı aracı olarak kullanıldığını savunuyor.

Toplum ne düşünüyor?
Sosyal medyada ve kamuoyunda, afişlerin toplatılmasına yönelik karara yoğun tepki var. Birçok kullanıcı, bu adımın ifade özgürlüğüne darbe olduğunu dile getiriyor.
Uzmanlar ise, hukuki süreçlerin siyasallaşmasının, demokratik işleyişe zarar verdiği uyarısında bulunuyor.