İnşaat Mühendisleri Odası Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Cihat Mazmanoğlu, OHAL’in mağduriyetlere neden olduğunu ve kalkması gerektiğini savundu.
İMO Hatay Şubesi’nin 62.kuruluş yıldönümü kutlamasında konuşan, İMO Merkez Yöneticisi Cihat Mazmanoğlu, bir süredir, Türkiye’nin baştan sona yeniden dizaynına tanık olduklarını, kimi zaman “ileri demokrasi” kimi zaman da “yeni Türkiye” olarak adlandırılan bu süreçten Odalarının da nasibini aldığını kaydederek, “Birkaç yıldır Odamızın etkisizleştirilmesine, mesleğimizin itibarsızlaştırılmasına, önemsizleştirilmesine, üzerimizde vesayet kurulmasına dair girişimler yaşandı” dedi ve şöyle devam etti:
“Bugün öyle bir dönemden geçiyoruz ki, hem tarihi kentler, tarihi yapılar, milyonlarca insanın yaşadığı şehirler yıkılıp yerle bir ediliyor, hem de insani değerler ayaklar altına alınıyor. Hemen yanı başımızda, Suriye’de binlerce yıllık kentler harap ediliyor, milyonlarca insan evlerini yurtlarını terk ederek göç etmek zorunda kalıyor.
Ne yazık ki, ülkemizi yönetenlerin komşuda yanan ateşe körükle giden politikaları, hem bu ülkeye hem de bizlere zarardan başka bir şey getirmiyor. Bizler, medeniyet mühendisleri olarak, bu yıkıcı politikalar yerine barışçı, evrensel hukuk ilkelerini benimseyen bir anlayışla hareket edilmesi gerektiğini söylüyoruz.”
Referandumla ilgili olarak da konuşan Cihat Mazmanoğlu, şöyle dedi:
“Ülkemiz çok ciddi sorunlarla boğuşurken, bir de referandum gündemi kamuoyunun önüne getirilmiştir. Son yıllarda büyük oranda derinleştirilen toplumsal ayrışmalar, bu anayasa değişikliği süreciyle daha da derinleştirilmek isteniyor.
Her şeyden önce; değişiklik teklifinin hazırlanışı, sunuluşu ve benimsenmesi demokratik bir tarzdan çok uzaktır. Toplumun bilgilenme, öğrenme, katılım ve tartışma gerekleri dışlanmıştır. Referandumun yapılacağı koşullar da antidemokratiktir. Olağanüstü Hal ve OHAL, kanun hükmünde kararnameleriyle toplumun üzerinde çok yönlü baskı oluşturulmaktadır. Basın-yayın organları ve dernekler kapatılmaktadır. Birçok bilim insanı açığa alınmış, gazeteciler tutuklanmıştır. ‘Hayır’ diyenlerin şiddet gördüğü, ‘terörist’ olarak itham edildiği, yurttaşları ayrıştıran, din, mezhep, etnik köken, siyasi görüş ve yaşam biçimi üzerinden kutuplaşmaya yönlendiren bir ortam söz konusudur.
Ne askeri darbe dönemlerinde ne de Cumhuriyetin kuruluş döneminde tüm yetkilerin tek insanda toplandığı düzenlemeler yapılmamıştır. Toplumun bölünmesine, toplumsal gerginliğin artmasına neden olacak bu düzenlemeleri kabul etmek mümkün değildir. Bağlı 24 Odası ve yarım milyonu aşan mimar, mühendis, şehir plancısı üyesi bulunan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği-TMMOB, Anayasa değişikliği referandumunda ‘Hayır’ deme kararı almıştır. İnşaat Mühendisleri, demokrasiden, çoğulculuktan, parlamenter sistemden, kuvvetler ayrılığından, yargı bağımsızlığından ve hukuk devletinden yanadır, tercihini de bu yönde kullanacaktır.” -Cemil Yıldız-