Ulusça zor günlerden geçiyoruz.
Korona virüs salgını hastalığı nedeniyle tüm dünya büyük bir mücadele veriyor.
Salgın, ilk çıktığı yer olan Çin’den başlayarak tüm dünyayı etkisi altına almış durumda.
Bu nedenle bütün ülkelerde hemen hemen hayat durmak üzere.
Böylesi bir ortamda , hiçbir ayrım gözetmeksizin , hiçbir beklenti içine girmeksizin , hiçbir gelecek hesabı içinde olmaksızın, sadece ve sadece bu salgın hastalığın üstesinden gelebilmek için uğraş vermek ve bunun içinde bu mücadeleye odaklanmak gerekir.
Konu ile ilgili yazılarımızda da bu noktaya değinmiş ve gereken hassasiyetin gösterilmesini temenni etmiş idik.
Korona virüs salgın hastalığı için alınması gereken önlemler, önlemleri alanların ve uygulamaya koyanların anlayışı doğrultusunda yaşama geçirilmiştir.
Alınan önlemlerin tam olup olmadığı doğrultusunda eleştiriler olabilir.
Yine alınması gereken önlemlerin -zamanında alınmadığı doğrultusunda da bir takım eleştiriler yapılabilir.
Ancak alınan her kararın, yapılan her uygulamanın, atılan her adımın eleştirisini yapmak yerine ,birlik ve beraberlik içinde olmanın gereklerini yerine getirmenin bu salgından en zararla kurtulabilmek için şart olduğu kanısındayız.
Bu konuda yapılmakta olan mücadelede bazı konularda geç kalınmış olunabilir.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal durum nedeni ile atılması gereken adımlar ya geç atılmış ya da atılmamış olabilir.
Ancak söz konusu olanın yaşam olduğu ve alınacak her kararın, atılacak her adımın insan hayatına yönelik olumlu sonuçlar vermesinin söz konusu olabileceği hatırdan uzak tutulmamalıdır.
Ekonomi ,krize girer ve krizden çıkar.
Bazı makamlara gelinir ve o makamlardan gidilir.
Bazı beklentiler gerçekleşir yada gerçekleşmez .
Tutku haline gelmiş olan bazı düşüncelerin gerçekleştiği yada gerçekleşmediği görülebilir.
Ancak tüm bunların olduğunun görülebilmesi için, daima insan hayatı ön planda tutulmalıdır.
Bunun içindir ki; sosyal devlet ilkesi benimsenmiş ve yaşama geçirilmiştir.
Bunun içindir ki anayasamızda, Türkiye Cumhuriyeti devletinin sosyal bir hukuk devleti olduğu ilkesi benimsenmiştir.
İşte bu nedenlerledir ki; her türlü mücadelede, bu ilkeler göz önünde tutulmak suretiyle hareket edilmeli, adımlar atılmalıdır.
Şu gerçeği hatırdan uzak tutmamak gerekir: Kaybedilen her şey yeniden kazanılabilir.
Her türlü beklenti anında gerçekleşmese bile zaman içinde gerçekleşebilir.
Her türlü tutkunun, hırsın, ihtirasın doğru veya yanlış tarafları zaman içerisinde kendini gösterir ve yararlı ile zararlı yanları ortaya çıkar. Ama giden insan hayatını geri getirmek hiçbir zaman mümkün olamaz. Bu nedenle bir kez daha hatırlatıyoruz:
Birlik ve beraberlik içinde olalım.
Sadece ve sadece insan hayatının önemini kavrayalım.
İnsan yaşamını sağlayabilmek için, her şeyi öteleyerek uğraş verelim, mücadele edelim.
Böyle yapalım ki ,bu salgın hastalığın üstesinden gelelim…
YORUMLAR