Dünya hayatı sırasında ahiret hayatını hak etmek üzere gönderildiğimiz Dünya Okulu eğitiminde başarılı olmayı kabul etme ve bu sırada özgür irademizle karar verme ile sorumluluk yüklenme konusu Kur’an’da “emanet” olarak belirtilmekte ve önemine değinilmektedir.
Ahzab-72: Biz emaneti göklere, yeryüzüne ve dağlara vermiştik de onlar sorumluluk getirecek böyle bir özelliği yüklenmekten çekinmişler ve karşı çıkmış olma durumuna düşmemek için kabul etmemişlerdi. İnsan ise bunu hemen kabul etti. Çünkü insan hem çok zalim karakterli, hem de gerek bu sorumluluğun ağırlığını ve gerekse kendi karakteri konusunu değerlendiremeyecek kadar cahildir, bilgisizdir).
Bu sorumluluk içinde Allah, insandan sadece kendisine ibad ve ibadet etmeyi yani sadece Allah’a kulluğu ifade etmeyi, şükredilmesini ve nankörlük edilmemesini talep etmekte, ayrıca Din denile ve Kur’an’da Muhkem Kurallar halinde bulunan ebeî özellikli evrensel kurallarına göre de hareket edilmesini beklemektedir. Bu vefalılığı ve saygıyı Allah kendisinden sonra ayrıca sıra ile Peygamberlere ve anne-babaya da istemektedir.
Lokman-14: Biz insana, annesine ve babasına güzel davranmasını öğütledik. Özellikle annesi onu büyük bir güçlükle taşımıştır. İki yıl kadar da süt emzirmiştir. Onun için önce Allah olarak Bana, sonra anne ve babana teşekkür etmelisin diye öğütledik. 15: Eğer Anne ve baban cahilliklerinden, akıllarını kullanmaksızın ve körü körüne, Allah’a şirk-ortak koşman için seni zorlarlarsa, onların bu sözlerine uyma. Allah’a şirk-ortak koşmayanların yoluna uy. Böyle bir durumda yine de anne ve babana iyi davranmalısın”.
Allah, insana nefs sınavlarında başarılı olması amacıyla bilinçliliği, aklı, özgür iradeyi, mantığı ve maddeyi kullanabilme becerisini en üst düzeyde vermiş ve belirli kurallar çerçevesinde imkânlar da yaratmıştır.
Lokman-20: Allah’ın göklerde ve yerde ne varsa yararlanmanız ve kullanmanız için emrinize verdiği nimetlerini hem açık ve hem gizli olarak üzerinize yağdırmakta olduğunu görmez misiniz? Dikkat edin ve görün. Çünkü insanların bazıları elinde ne bir kılavuzu, ne bir bilgi ve ne de aydınlatıcı /yol gösterici bir kitabı olmadığı halde, Allah hakkında tahminlerde /iftiralarda bulunup bilgiçlik taslarlar.
Çünkü Dünya öğrencisi Ruh, kişiden kişiye farklı olmak üzere olumlu nefsler yanında, olumsuz nefslerle de donatılmış olarak yaratılmıştır. Yaratılış aşamasında, her insana yaratılış amacı olan bu nefs derslerinden ve bunlara yönelik uğrayacağı sınavlardan geçer not alabilmesi doğrultusunda kapasite verilmekte ve bu kapasitesi ve gücüne uygun görev ve sorumluluk yüklenmektedir.
Allah Kaynaklı Öğrenci Ruh ve beden birlikteliğinden oluşturulan Beşer, Dünya’ya gönderilirken bizzat kendisinin geçireceği veya aracı olacağı sınavlara göre ve Allah dediğimiz gücün evrensel planına göre farklı güçte olmak üzere ve kendisine yeteceği kadar beden özellikleri, akıl kapasitesi ve zekâ verilmektedir. Zekâ ile beceri kapasitesinin insandan insana farklı olduğu ve insanlara bu özelliklerinin gücüne göre hafif veya ağır sınavlar yapılmakta olduğu Kur’an’da birkaç ayette belirtilmektedir.
Bakara-233: Hiçbir kimseye gücünün üstünde sorumluluk yüklenmez.
İsra-84: De ki: “Herkes kendi yapısına /yaratılış özelliklerine uygun işler görür /yolunu seçer. Rabbiniz, en doğru yolda olanı daha iyi bilir.
Talak-7: Allah hiç kimseyi kendisine verdiğinden başkasıyla mükellef (sorumlu) tutmaz”.
İnsana verilen aklın ve konuşma yeteneğinin de kullanılması gerektiği Kur’an’da vurgulanmıştır
Enfal-22: Şunu da iyi bilin ki Al1ah’a göre, yaratılmışların en makbul olmayanı, akıllarını kullanmayan ve işittikleri gerçekleri anlamadan işiten bir nevi sağırlar ve (özellikle Kur’an’daki) doğruları bildikleri halde söylemeyen dilsizlerdir.
Özgür iradeli ve akıllı olup alet yapan konumdaki ve dünya ve içindekileri emrine verilmek üzere yararlansın diye Allah’ın yaratmış olduğu insan, diğer madde ve yaratılmışların yaşamlarını, diğer bir ifade ile Dünya okulunun puan dediğimiz olumlu enerji durumunu da etkileyecek konumdaki tek yaratıktır.
Bu nedenle insan neslinin toplam puan /olumlu enerji durumu, bilinçli olma özelliği nedeniyle diğer canlıların ve en sonunda da dünyanın puan /olumlu enerji durumunu doğrudan ve en etkin şekilde etkileyecek olandır. Dolayısıyla dünyanın enerji dengesini bozup hastalandıracak en etkili varlık insan olmaktadır. Bu nedenle canlılar içinde özgür irade, alet yapıcı akıl ve maddeye yeni şekiller verebilme yeteneği sadece insana verilmiş, ancak bu ayrıcalığına sorumluluk eklenmiştir. Bu sorumluluk, önce kendi puan /olumlu enerji dengesini, sonra tüm insan neslinin, hayvanların, bitkilerin, toprak, su, havanın ve dolayısıyla tüm dünyanın olumlu enerji dengesinin korunması sorumluluğudur. Kendi sorumluluğu, nefs sınavlarını başarıp Dünya Okulundan mezun olmaktır.
İnsana akıl ve maddeye farklı şekiller verme ve türetme becerisi verildiği halde, hayvanlara sadece sınırlı bir kapasite, belli bir beceriye göre verilen bir görevi yerine getirmesi istenmektedir.
Nahl-68: Rabbin bal arısına da şöyle vahyetti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan göz göz evler edin”.
Ve bu içgüdüsel becerinin vahiy yolu ile verildiği belirtilmektedir
Allah, Dünya eğitimi sırasında göreceği nefs derslerine göre fakirlik ve zenginlik ile vücut sağlıklılığı veya hastalıklılığı da kapasiteye göre ve eğitim gereği yaratmaktadır. Örneğin zenginliği vicdan, merhamet, ifrata gitmeme, kibirlenmeme ve başkalarının veya toplumun ihtiyaçlarını gidermek üzere verme yönlerini kullanmayı ve şükretmeyi, fakirliği ise vefa gösterme, hırs ve kıskançlığı frenleme, haksızlığa yönelmeme, çalışmayı bırakmama ve gayret birliktelikli şükretmeyi imtihan etme amacıyla yaratmıştır diyoruz.
Dünyadaki doğal kaynakların sahipliği ve sorumluluk alma ve görevini en iyi şekilde yapma sınavı olarak da idareci olmak da insana, verilmektedir. Bu görevleri sırasında da, çalışan ve idaresinde olan diğer insanların güvenliğinden, sağlığından ve huzurundan sorumludur. Emeklerini hakkıyla vermek, alınması gerekli önlemleri eksiksiz almak, denetlemeyi hakkıyla yaptırmak ve önemseyip ihmalkâr davranmamak, herkese adaletli davranmak bu kişi için önde gelen birer ibad etme olmalıdır. Diğer bir ifade ile, elinden geleni yapma sorumluluğunda olmalı, ondan sonra Allah’a tevekkül etmelidir. Yoksa olacaklar kader olmaz.
NOT- NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “KUR’AN’IN KULU KÖLESİ MEVLȂNA”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR”, “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”, “ÖZDE DİNDAR, SÖZDE DİNDAR” ve “ALLAH KİMİ SEVER, KİMİ SEVMEZ”