İki perdelik bir Türkiye komedisi
Haber sunucusu ve Gazeteci İrfan Değirmenci’nin ‘ünlü olma, şöhretle baş etme, şöhreti toplumun faydasına kullanma’ gibi konuları mizahi bir dille irdelediği iki perdelik müzikli tek kişilik gösterisi 2 Kasım tarihinde Antakya Meclis Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.
-BİR HAYIR’IN ARDINDAN!-
Peki, bu oyuna dair hikayenin başlangıcı mı? Anayasa değişikliğine dair son referandum döneminde ‘Hayır’ diyeceğini ekrandan açıkladığı için ‘özgür kelimeleri noktasında’ Kanal D’deki işine son verilen Değirmenci, haber anlatmanın dışında ne gibi yetenekleri olduğunu sorguladığı 6 ayın ardından, her zaman en iyi yaptığı şeyi yapabileceğine karar verir… İnsan öykülerini ve insanlık hallerini kendine özgü üslubuyla anlatmaya devam edecektir. Ancak bu kez TV ekranında değil, sahnelerde…
-SAHNEYE TAŞINAN-
2 Kasım’da Antakya’da seyircisi ile buluşmaya hazırlanan ‘Anne Ben Artist Oldum’ adlı oyun, kelimelerin özgürlüğüne eklenen, “Benim o ekranda devam etmem çoğu kişi için her şeyin normal devam ettiğini ifade ediyordu, belki böylesi daha hayırlı oldu. Normal değil hiçbir şey. Birileri de artık konuşmayı göze alabilir umarım” ifadesi ile yoluna devam eden İrfan Değirmenci’nin sahneye taşıdığı ve taşırken de seyircinin omuzlamasını istediği bir Türkiye’nin hikayesi aslında.
-NİYE BU İSİM?-
Daha önce verdiği bir röportajında oyununa neden bu ismi verdiğine dair konuşan İrfan Değirmenci’nin cevabı oldukça net… Kendisine yöneltilen “Bu isim seçiminde özel bir gönderme var mı?” sorusuna gelen cevap mı?
“Var tabi… Pes etmeyenleri yenemezsiniz. Pes etmiyoruz. Eğer televizyonda yasaklandıysanız, yeriniz sahneler olabilir. Sahnelere çıkamıyorsanız, şehir meydanları ve köy kahveleri olabilir. Kapıları çalıp komşunuzla da konuşabilirsiniz, ama içinizde gerçekleri anlatmak, doğruları haykırmak isteyen çocuğu susturamazsınız. Tabi ki erkek oyunculara ‘aktör’ denir. ‘Anne ben aktör oldum’ olsaydı gösterimin adı, çok ciddi bir mesajdı bu. Hatta anneme anlatmam gereken bir durumdu. Ama ‘Anne Ben Artist Oldum’, tabi ki bir içinde ironi barındırıyor. Ve afişimizde de çok zor değil bunu fark etmek… “Koş İrfan koş” mesajı var. Ve İrfan koşmaya, kendisini dinlemek isteyenlerle buluşmaya devam edecek. İlk kez böyle bir şey yapıyoruz. Türkiye’de çalışmadığım televizyon kanalı kalmadı. Muhabir ve sunucu olarak 20 yıldır hep farklı patronlarla çalıştım. Artık patronum, doğrudan bilet parası verip gösterime bilet satın alan halkımız. Ve halka, bugüne kadar hiçbir patrona duymadığım vefa ve bağlılığım var. Bu borcumu ödemek istiyorum.” -Tamer Yazar-