Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın Kültür Danışmanı-Kültür Varlıkları ve Müzeler eski Genel Müdürü Kenan Yurttagül, kamuoyunda sık sık ‘Antakya-Hatay’ başlıklarında yaşanan karmaşaya bir kez daha işaret etti, ‘medeniyetler kenti’ olarak ifade edilenin Hatay değil, Antakya olduğu gerçeğinin altını çizdi.
Gerek basın organları ve gerekse toplantı ya da açıklamalarla ‘Antakya-Hatay’ karmaşasına her geçen gün yeni bir başlık eklenirken, içinde bulunulan coğrafyanın tarihsel ve kültürel birikimi noktasında ‘Antakya’ olarak anılması gerektiğini ısrarla vurgulayan, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın Kültür Danışmanı-Kültür Varlıkları ve Müzeler eski Genel Müdürü Kenan Yurttagül, “Biri kalkıp bu kenti Dubai ya da Singapur yapıyor, bir diğeri Hatay olarak adlandırıyor. Ama aslında anlatılmak istenen Antakya’dır, Hatay değil” değerlendirmesinde bulundu.
-AÇIKLAMALAR!-
Yurttagül’ün ‘Antakya-Hatay’ karmaşasında paylaşılan açıklamalar başlığında işaret ettiği isimlerden biri, AK Parti Hatay Milletvekili ve Tanıtım-Medya Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Yayman oldu. Son olarak Hürriyet Gazetesine konuşan Yayman, hatırlanacağı gibi, Hatay’ı kastederek ‘Medeniyetler Şehri’ tanımlaması yapmış ve şunları söylemişti:
“Biz, Suriye meselesinden en çok etkilenen şehirlerin başında geliyoruz. Hatay, bir medeniyetler şehridir. Farklı kültürlerin, inançların, kimliklerin bir arada kardeşçe yaşadığı örnek şehirdir. Bu anlamda Suriye’ye de dünyaya da model olacak bir pratiğimiz var. Şu anda Ermeni, Ortodoks, Musevi, Sünni, Alevi, Nusayri ibadetlerini yan yana yapıyor. Hiçbir sorun yaşanmıyor. Herkes herkese saygı duyuyor. Birlikte yaşama modelinin en canlı yerlerinden biri Hatay’dır. Hataylılar artık Suriye meselesinin çözülmesini arzu ediyorlar.”
-NİYE SİNGAPUR?-
Eleştiriye konu olan açıklamalardan biri de Hatay İşadamları ve Bürokratları Derneği Başkanı İbrahim Güder’e ait. Güder, İstanbul’da düzenlenen Hatay Tanıtım Günleri öncesi bir açıklamasında, “Hatay, on binlerce yıl önceden günümüze kadar gelmiş, kadim bir kültüre sahip. Bu tarih içerisinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Dünya ticaretinde etkin rol oynamış üç büyük metropolden biridir” demiş, “Bu kadim bölge, hem kültür hem de gastronomi zenginliğiyle New York, Şanghay, Paris, Singapur, Dubai gibi bir cazibe merkezi olması gerekirken, mütevazı bir statüde kalmıştır. Hatay, ikinci bir İstanbul, hatta New York olabilir” diye de eklemişti.
-İSİM KARMAŞASI-
Paylaşılan örneklerin ‘Antakya’ bağlamında ciddi bir isim karmaşasına neden olduğunu ifade eden ve konuya ilişkin Antakya Gazetesi’ne kısa bir değerlendirme yapan Kenan Yurttagül, “Hatay ayakkabısı değil, Antakya Ayakkabısı… Kadim kent Hatay değil, kadim kent Antakya… Bir kere Hatay Mutfağı diye bir şey yok, ama lokal anlamda başka başka mutfaklar var. Tam da bu noktada, es geçilemeyecek değerde bir Antakya Mutfağı var. Anlamaya çalıştığım şey şu ki… Niye Antakya gibi, tarih ve kültür başlıklarında dünya çapında bilinen bir coğrafyaya, Hatay’ı ana başlık yaparak ‘yokmuş’ gibi davranıyoruz? Bu sadece medya eliyle yapılmıyor, ama siyasetçiler, STK’lar ve hatta kurumlar eliyle bile yapılıyor. Buna bir son versek mi? Bu kenti fark etsek!” diye konuştu. -Tamer Yazar-