İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Dava Hamlesi
İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Şubat depremlerinde yıkılan MCG Tower binasında yaşanan ölüm ve yaralanmalarla ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Soruşturma kapsamında, dönemin İskenderun Belediyesi’nde inşaat mühendisi olarak görev yapan Tayfun Kaba hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamasıyla dava açıldı.
Başsavcılık, olayda yüksek katlı yapılaşmaya izin verilmesi eleştirilerini de dikkate alarak Kaba ve bazı belediye görevlileri hakkında soruşturma izni istedi. Ancak İskenderun Kaymakamlığı ilk etapta bu talebi reddetti. Ailelerin ve savcılığın karara itiraz etmesi üzerine Adana Bölge İdare Mahkemesi 4. Dava Dairesi, kaymakamlığın kararını kaldırarak soruşturma izni verilmesine hükmetti.
Tayfun Kaba Hakkında 22 Yıl 6 Aya Kadar Hapis İstemi
Mahkemenin kararının ardından İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı, Tayfun Kaba hakkında hazırladığı iddianameyi tamamlayarak mahkemeye sundu. İskenderun 3. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek Kaba’nın yargılanmasına karar verdi.
ANKA Haber Ajansı’nın ulaştığı bilgilere göre, Kaba hakkında 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Kaba’nın yargılandığı dava, aynı dosyada yer alan diğer sanıklarla birleştirildi. Kaba, 6 Kasım’da ilk kez hâkim karşısına çıkacak.
“Yüksek Katlı Yapılaşma İmar Planlarına Uygun” Savunması
İddianamede yer alan ifadesinde Tayfun Kaba, 15 yıldır İskenderun Belediyesi’nde görev yaptığını belirterek, 2017 tarihli statik projedeki imzanın kendisine ait olduğunu doğruladı. Ancak, bu imzanın sadece idari onay kısmında bulunduğunu, projede başka bir yetkisi olmadığını savundu.
Kaba, eleştirilen yüksek katlı yapılaşma konusuna da değinerek, imar planlarının ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun gereklerine uygun hareket ettiklerini belirtti. Ayrıca, binanın ruhsatının 12 Temmuz 2017’de verildiğini, bu ruhsatın da 11 Haziran 2013 tarihli belediye meclis kararıyla onaylanan plan çerçevesinde düzenlendiğini söyledi.
“Yapı Kullanım İzni Olmadan Oturmak Suçtur”
Kaba, bilirkişi raporlarında tespit edilen eksiklikleri de hatırlattı. Rapora göre, jet grout projesinde 80 cm çapında olması gereken kazıkların sadece 25 cm olarak uygulandığı, kazıkların hem sayısının hem de yerlerinin projeye uymadığı belirlendi.
Bunun yanı sıra, binada proje dışı değişiklikler yapıldığını, örneğin terasların dubleks dairelere katılması, galeri boşluklarının kapatılması ve çıkmaların eklenmesi gibi durumları vurgulayan Kaba, “Belediyeye sunulan projelere aykırılıklar yapı kullanım izninin verilmemesiyle zaten ortaya çıkmıştır. Böyle bir binada izin belgesi olmadan insanları yerleştirmek başlı başına suçtur” ifadelerini kullandı.
“Kusurum Yok, Suçlamaları Kabul Etmiyorum”
Kaba, imzasının yalnızca statik proje onayında bulunduğunu, inşaat sürecinde yapılan aykırılıkların kendisinin sorumluluk alanına girmediğini söyledi. Bu nedenle suçlamaları reddettiğini ve kusurunun bulunmadığını belirtti.
İddianamenin mahkemece kabul edilmesiyle birlikte, Kaba’nın davası İskenderun 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ana dosya ile birleştirildi.
“6 Kasım’daki Duruşmada İlk Kez Bir Kamu Görevlisi Yargılanacak”
Depremde anne ve babasını kaybeden müzisyen Selin Sümbültepe, sürecin geldiği noktayı “adalet arayışında yeni bir aşama” olarak değerlendirdi.
Sümbültepe, “MCG Tower dosyasında ilk kez bir kamu görevlisi yargılanacak. Oysa diğer deprem dosyalarında birden fazla kamu görevlisi sanık olarak yer alıyor. Bizim davamızda buna ulaşmak uzun bir mücadele gerektirdi. Soruşturma izni önce reddedildi, biz itiraz ettik ve sonunda soruşturma açıldı,” dedi.
Anne ve babası da dâhil olmak üzere 14 kişinin hayatını kaybettiği MCG Tower’ın bir “mezara dönüştüğünü” söyleyen Sümbültepe, “Biz bu mücadeleyi sevdiklerimizin hatırası için sürdüreceğiz. Sorumluların tamamı yargı önüne çıkana kadar vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

