“Kadına Seçme-Seçilme Hakkı” Mesajı:
Eşit temsil, eşit katılım…
5 Aralık “Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı” verilmesinin yıldönümü dolayısıyla, İskenderun Çevre Koruma Derneği’nin (ÇKD) kadın başkanı Nermin Yıldırım Kara, mesajında, kadınların her alanda eşit temsil ve katılım hakkına sahip olduklarını hatırlattı. ÇKD Başkanı Kara, kadınların, özellikle siyasette temsilinin sayıca yetersiz olduğuna vurgu yaptı.
İskenderun ÇKD Başkanı Nermin Yıldırım Kara’nın, “Kadına Seçme-Seçilme Hakkı” mesajı şöyle:
“Bugün, Atatürk devrimlerinin en önemlilerinden birisinin, kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 85.yıldönümü. Cumhuriyetimiz, 85 yıl önce, kadınlara bu hakkı çok sayıda Avrupa ülkesinden önce tanımıştır. Ancak hakların verildiği yıllarda mevcut olan kararlı ve cesur politika, zaman içerisinde aynı doğrultuda ilerleyememiştir.
Kadınlar, birey olarak kendilerine yüklenen rolleri başarı ile taşımış; iyi bir eş, iyi bir anne, iyi bir profesör, iyi bir idareci olmuş, ama iş siyasete gelince, toplumun neredeyse sayısal olarak yarı çoğunluğuna sahip olduğu halde temsil noktasında %14’lerde kalmıştır. Demokrasinin temel unsurlarından olan eşit temsil ve katılımın kadınlar açısından yaşama geçirilememesi, bir kadın-erkek eşitsizliği sorunu olmasının ötesinde, aynı zamanda bir demokrasi sorunudur.
Kadınlar, doğuştan taşıdıkları özelliklerini ve farklılıklarını ayırt edebilmekte. Diliyoruz ki, bizleri yönetenler de, haklarımızı eşit olarak kullanmak istediğimizin bilincinde olsunlar.
Ülkemizde son yıllarda şiddetin, cinsel istismarın, tacizin artış göstermesi, diğer kadın sorunlarını geri plana iterek öncelikli sorun haline getirmiştir. Biz, bugün, kadının toplumdaki yerinin nasıl daha iyi olacağını tartışmak yerine, şiddeti nasıl önleyeceğimizi konuşmaktayız.
Kadın sorunlarının çözüme kavuşturulacağı alan, parlamentodur. Siyasi parti gözetmeksizin, bir kadın bakış açısının oluşturulması için partiler üstü bir mücadele örneği gösterilmelidir. Çünkü kadınlar olarak, bütün sorunları ortak yaşamaktayız.
Bu anlamda, kadının siyasal yaşama katılabilmesi için, birçok ülkede görüldüğü gibi; Seçim Kanunu’nda ve/veya Siyasi Partiler Kanunu’nda, parti tüzüklerinde, her iki cinsin eşit temsilini sağlayacak şekilde değişiklik yapılması, kadını dışlayan, zorlayan mekanizmaların ve kotaların ortadan kaldırılması, siyasette cinsiyet ayrımcılığının kökleşerek kısır döngü haline gelmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir.
Kadınların, kendi ve ülkenin geleceği ile ilgili söz sahibi olabilmelerinin yolu, siyaset yapma hakkı yanında; sosyal, kültürel, ekonomik olarak toplumu ilgilendiren her alanda ‘ben de varım’ demekten geçmektedir.
Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkını birçok ülkeden önce bizlere tanıyan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve rahmet ile anıyoruz. Uygarlık ve medeniyet yolunda, fikirleri bize daima ışık tutacaktır. ” -Mehmet Durmaz-