Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İskenderun’da el sanatlarıyla iyileşme

Depremin vurduğu Hatay’da yaşayan el sanatları eğitmeni Çiğdem Fakı, açtığı ‘Taş Bebek’ kursuyla 33 afetzede kadına meslek öğretiyor. Doğadan toplanan taşlarla yapılan bebekler, oldukça ilgi görüyor.

Depremin vurduğu Hatay’da yaşayan

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkımın en çok olduğu yer Hatay’da yaklaşık 25 bin insan vefat etmişti, binlerce bina yerle bir olmuştu. Asrın felaketi olarak nitelendirilen depreme İskenderun ilçesi İsmet İnönü Mahallesi’nde yakalanan 42 yaşındaki Çiğdem Fakı’nın, depremde evi ve el sanatları atölyesi ağır hasar aldı. Fakı, İskenderun’un Mustafa Kemal Mahallesi’nde açılan bir vakıfta afetzede kadınlara ‘Taş Bebek’ yapımı eğitimi vermeye başladı. Kısa sürede ilgi odağı olan kursta Fakı, 33 depremzede kadına eğitim veriyor. 12 yıldır el sanatları eğitimi veren Fakı; depremzede kadınları sanatla buluşturarak, daha iyi hissetmelerini ve sosyalleşmelerini sağlıyor. Doğadan toplanan taşlar, afetzede kadınların elinde adeta sanat eline dönüşüyor.
Kurs sayesinde kadınların depremin olumsuzluklarından kurtulduğunu belirten Fakı, tutkal ve silikonla yapıştırdıkları taşları seramik hamuruyla kaplayıp boya ve vernikle süsleyerek yöresel kıyafetli bebeklere dönüştürdüklerini söyledi.

“Taş bebek; hanımlarımızın dikkatini çeken ve bize ekonomik anlamda katkı sağlayan bir meslektir”
Unutulmaya yüz tutmuş ve el sanatı olan taş bebek yapımıyla ilgili kurs açan eğitimci Fakı, “6 Şubat depreminde İskenderun’daydık. Depremin yıkıcı etkilerini herkes gibi bizler de hissettik. Çalışma alanlarımız, atölyelerimiz hepsini depremle birlikte ağır hasar almış bir şekilde kaybettik. Bu süreç biz hanımları, çalışmalarımızı çok kötü etkiledi. Toparlanmamız hala devam ediyor. 12 yıldır Adana’nın Yumurtalık ilçesinde yaşarken taşlardan yola çıktım. Kurslara giderek kendimi geliştirdim. Geleneksel el sanatları benim ilgi alanımdır. Taş bebek üzerine yoğunlaştım. Taş bebek; biz hanımlarımızın da dikkatini çeken ve bize ekonomik anlamda katkı sağlayan bir meslektir. Bunu kurslarımızda gönüllülük bazında ilerletiyoruz. Taş bebeklerimiz doğadan topladığımız taşlarla ve materyallerle gerçekleştiriyoruz. Taş bebeklerimiz binlerce yıllık geçmişe sahip geleneksel birer sanatımızdır. Mezarlardan çıkartılmıştır. Türkülere, ninnilere, masallara ve hikayelere konu olmuştur. Dört taş ve hamur seramiğinden yapılır. Biz bu mesleği icra ederken aslında dört sanatı da birlikte yapıyoruz. Bu sanatlarla; terzi, ressam ve de vücuduna şekil verirken heykeltıraş oluyoruz” ifadelerini kullandı. (İHA)