Unutkanlık konusunda uluslararası bir anket yapılsa, sanıyorum ki ilk sıralarda yer alırız.
Yine hangi konularda daha çok unutkan olunduğu doğrultusunda bir anket yapılsa, ekonominin ilk sıralarda yer alacağından şüphe etmemek gerekir.
Nitekim yaşananlar ve olaylar bize bunun doğruluğunu kanıtlamaktadır. Ama toplum unutur görünmekle birlikte, olanları da tarihe not olarak düşmekten geri kalmaz.
Ulusça unutkanlık sıralamasında ilkler arasında bulunduğumuzu gören ve bilenler, adımlarını buna göre atmakta, kararlarını buna göre almaktadırlar.
Bunu böylece belirttikten sonra yaşananlara şöyle bir bakalım.
Unutkan bir toplum olduğumuz gerçeğinden hareket edenler, sık sık gündem değiştirmek suretiyle, daha önce verdikleri ve yerine getirmedikleri sözleri, alacaklarını taahhüt ettikleri kararları almadıkları, verilen sözler doğrultusunda atmaları gereken adımları atmadıkları halde, gündem değiştirmek suretiyle de yapmadıklarını unutturma ve dikkatleri başka yönlere çekme yoluna gitmektedirler.
Bu durum yıllar yılı böyle geliyor ve böyle de gidiyor.
Ancak ne zaman ki bıçak kemiğe dayanır. İşte o zaman unutkan olan toplum neleri unuttuğunu, hangi sözlerin tutulmadığını, verilen sözler doğrultusunda hangi kararların alınmadığını, hangi adımların atılmadığını hatırlar ve hatırlayınca da bunun gereklerini sandık başında yerine getirme yoluna gider.
Bugün içinde bulunduğumuz durumdan bu aşamaya gelinmekte olduğunu görmekteyiz.
Yaşanan tüm olumsuzluğa rağmen, kamuoyu anketleri iktidar kanadına belli bir oranda oy verileceğini gösteriyor.
En geç unutulan ve belleklerden silinmeyen hususun, ekonomik sorunlarla ilgili olduğu hatırlanırsa, bugün için ekonominin giderek kötüleşmesi sonucu unutulanların yeniden hatırlanmasında bunun en büyük etken olduğu gözden kaçmıyor.
Ekonomi giderek kötüye doğru hızla yol alıyor.
Bu kötüye gidişte elbette ki corona virüs salgın hastalığının da etkisinin bulunduğu hatırdan uzak tutulmamalıdır.
Buna rağmen kötüye gidişin temelinde yanlış bir anlayışın ve bunun sonucu olarakta alınan yanlış kararların, yapılan hatalı uygulamaların varlığının da gözden uzak tutulmaması gerekir.
İstenildiği kadar dikkatler başka yönlere çekilmeye çalışılsın.
İstenildiği kadar yapılamayacak işler kısa sürede yapılacakmış gibi vaatlerde bulunulsun, sözler söylensin.
İstenildiği kadar geçmiş dönemde yapılan hizmetler yokmuş gibi gösterilsin.
İstenildiği kadar her hizmetin, atılan her adımın, alınan her kararın yakın dönemdeki süre içinde alındığı izlenimi verilmeye çalışılsın.
Artık unutkanlık dönemi sona erdiği ve hatırlama dönemi başladığı için, bunların hiçbirinin toplum nezdinde geçerli kabul edilmeyeceği hatırdan uzak tutulmamalıdır.
2023 yılı adım adım yaklaşıyor.
Seçmen önüne sandığın konulacağı tarih giderek yaklaştıkça, bu konuda belirginlik daha çok kendini gösteriyor.
Artık toplum hayali sözlere değil, atılacak somut adımlara ve alınacak somut kararlara bakıyor.
Toplum bu şekilde davranılmasını ve kendisini düzlüğe çıkartacak olanların da bunu görerek söylemlerde bulunmasını, adımlar atmasını, kararlar almasını istiyor ve bekliyor.
Sandığın seçmen önüne konulacağı tarih yaklaştıkça, siyasilerinde bu durumu görmesi, anlaması ve ona göre kararlar alması, adımlar atması gerekiyor.
Bunu gören, duyan ve çok iyi anlamak suretiyle kendine bir yol çizerek seçmen karşısına çıkanlar, sandıktan da seçmenin oylarını almak suretiyle başarılı çıkacaklardır.
Zaman gittikçe daralıyor. Bu nedenle de herkesin gerçekleri görmesi, sandıktan başarılı çıkabilmek için kendine bir yol haritası çizmesi zamanı gelmiştir, hatta geçmek üzeredir bile.
Siyaset sahnesinde görev alanların bu durumu görmesi, bilmesi ve ona göre hareket etmesi için, böyle bir hatırlatma gereğini duyuyoruz….
YORUMLAR