İzmir Barosu, Anayasa Mahkemesi’nin HSK üyeliği seçimlerine ilişkin TBMM kararında görevsizlik kararı vermesini eleştirerek, bu kararın anayasa mahkemesiz yargı sistemi yaklaşımını açığa çıkardığını belirtti. Baro, hukukun üstünlüğü ve anayasal denetim için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
İzmir Barosu, Anayasa Mahkemesi’nin Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeliği seçimlerine dair TBMM kararına ilişkin verdiği görevsizlik kararını sert bir dille eleştirdi. Baro açıklamasında, kararın uzun süredir tartışılan “anayasa mahkemesiz yargı sistemi” yaklaşımını açığa çıkardığına dikkat çekildi.
Baro, mahkemenin kendi eliyle kendi kapısına kilit vurduğunu belirterek, “Eylemli içtüzük” kavramına vurgu yaptı. Açıklamada, bu kavramın anayasa hukuku içtihatlarından, doktrinden ve 1961’den bu yana süregelen uygulamalardan kaynaklandığı, TBMM kararlarının yargı denetimine tabi olmasının temel bir hukuk prensibi olduğu ifade edildi.
İzmir Barosu, uygulamanın ortadan kaldırılmasının yasamanın tüm işlemlerini denetim dışı bırakacağı ve hukuka aykırı olsa bile uygulanabilir hâle getireceği uyarısında bulundu. Baro, Anayasa Mahkemesi’nin kararının, mahkemenin kapısına fiilen kilit vurmakla eşdeğer olduğunu kaydetti.
Açıklamada ayrıca, alınan kararın Anayasa Mahkemesi’ni kapatmak isteyen politik anlayışa karşı çıkan barolara, hukukçulara, sivil toplum örgütlerine ve halkın iradesine sırt çevirmek anlamına geldiği belirtildi. “Bu karar, ülkeyi ‘ben yaptım oldu’ totalitarizmine sürüklemek isteyenlere karşı yegâne savunma mekanizması olan hukuk devleti, anayasal denetim ve erkler ayrılığı prensiplerine büyük bir darbedir” ifadeleri kullanıldı.
Baro, Türkiye’yi anayasal denetimden yoksun bir ülke hâline getirmeyeceklerini vurguladı ve hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ile anayasal denetimin hâkim olduğu bir yapı için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. Açıklamada, yüksek mahkemenin hatalı kararından dönerek hukuk devletinin yanında yer alması temennisine de yer verildi.