Geçtiğimiz haftaeşi tarafından öldürülen Nurcan Yolcu anıldı, davanın takipçisi olunacağı vurgulandı…
Antakya Kadın Dayanışması ve Hatay Kadın Platformu bileşenleri, geçtiğimiz hafta eşi tarafından öldürülen Nurcan Yolcu’yu evlerinin önünde andı, kadına yönelik şiddeti bir kez daha lanetledi, davanın takipçisi olacaklarını vurguladı.
Etkinlikte Antakya Kadın Dayanışması adına ortak basın açıklamasını okuyan Aylin Yüksel, Nurcan Yolcu’nun, geçtiğimiz hafta, bir zamanlar eşi olmuş olan Hakan Kavukoğlu tarafından bıçaklanarak katledildiğini hatırlattı. Sistematik bir şekilde Hakan Kavukoğlu tarafından şiddete uğrayan Nurcan’ın defalarca şikayette bulunduğunu, uzaklaştırma talep ettiğini, yardım istediğini, ama şiddetle terbiye edilmek istenen tüm kadınlara yapıldığı gibi hep şiddet uygulayanın yanına kar kalan uygulamalarla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Kadın cinayetleri politiktir …
.İşyerinde, sokakta, evde kısacası bulunduğu her alanda fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddete maruz bırakıldığını belirttiği Nurcan’ın boşandıktan sonra da Hakan Kavukoğlu’nun şiddetine maruz kalmaya devam ettiğini söyleyen Yüksel, evi ve işyerini yakma girişiminde bulunan Nurcan’la birlikte ailesini de tehdit eden Hakan Kavukoğlu’nun tüm şikayetlerde ifadesi alınarak serbest bırakıldığını, “raporu var” denilerek ceza ehliyeti olmamasının arkasına sığınıldığını savundu, çoğu kadın cinayetinde karşılarına çıktığı gibi ”Cinnet geçirdi, hastaydı, bunalımdaydı” gibi bahanelerle Ataerkil yapının erkeklik kodlarının örtbas edilmeye çalışıldığını dile getirdi.
Kadına yönelik şiddetin, şiddeti görmezden gelip kadınların bu sorununu Aile ve Sosyal Politikaları Bakanlığı içine alan ve yok sayanlar sayesinde gerçekleştiğini iddia eden Yüksel, açıklamasında şunlara yer verdi: “Bizler ‘Özel Alan Politiktir’, aile içinde palazlanan Ataerkil zihniyet aile içinde biz kadınlara şiddet ve ölüm olarak geri dönüyor derken aile içindeki şiddeti yoksayan, ‘mahrem alana karışılmaz’ diyenler sayesinde gerçekleşiyor. Bizler Ataerkil zihniyeti ifşa edip ‘Kadın Cinayetleri Politiktir’ derken, cinayet olaylarını ‘bunlar münferit olaylardır, cinnet geçirmiştir’ gibi laflarla kapatmaya çalışanlar sayesinde gerçekleşiyor.
Arabuluculuk yapma, kadının kendi yaşam hakkını gözetmekten önce, aslında hiçte bütünlük arz etmeyen ailenin bütünlüğü ilkesine sığınma yöntemleri, şiddet uygulayanın daha çok haklı görüldüğü ve ‘Erkektir sever de döver de’ mantığı gibi ataerkil yapının içimize yerleşmiş kodlarıyla hareket etme, yargının erkekliği baz alan ve kadının haklarını görmezden gelen iyi hal ve tahrik indirimleri uygulaması, toplumsal ve kamusal her alanda yapılan kadın düşmanı söylemler, kadın haklarını elimizden almaya ve sesimizi kısıp bizleri eve kapatmaya çalışan kadın düşmanı yasalar Nurcan’ın ölümünü hazırlayan etmenler olmuştur.
Kadın cinayetlerinin sıradanlaştırılmasına asla izin vermeyeceğiz …
Gün geçmiyor ki bir kadın ölümüyle daha karşılaşmayalım. Şiddet uygulayanlar ödüllendirilirken ölümler meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Kadın cinayetleri %1400 artarken, çocuk istismarında rekora koşarken, taciz tecavüzde sınır tanımazken, ensest vakaları inanılmaz derecede artarken ahlak bekçiliği yapanlar, kadınların bedenleri üzerinden politika yürütenler utanmadan kadın cinayetlerinde bunlar münferit olaylardır diye laf edebiliyorlar. İki yüzlü bu politikalara karşı biz kadınlar dayanışmayı büyütüyor, yaratılan çirkin dünyada bir arada olup gücümüzü birleştiriyoruz. İki yüzlü politikalarınızı teşhir edecek, kadın dayanışmasının gücüyle şiddetinize karşı umudu yeşerteceğiz.
Tüm kadın düşmanı politikalara karşı biz kadınlar örgütlenip, sesimizi yükseltiyoruz. Nurcan Yolcu ve onun gibi katledilen tüm kızkardeşlerimizin hesabını soracağız. Gerçek adaletin sağlanması için davanın takipçisi olacak, bir kişi daha eksilmemek için kadın dayanışmasını büyüteceğiz! Bir kadının daha ölmemesi için dayanışmayı büyütme zamanı kadınlar. Kadın cinayetlerinin sıradanlaştırılmasına asla izin vermeyeceğiz.” -Mehmet ÖZGÜN-