Milletvekili Şahin, Türkiye’de kamudaki çalışan kadınların oranının sadece yüzde 30’larda olduğuna vurgu yaptı
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Parlamentonun önceki günkü oturumunda kürsüden yaptığı konuşmada, kadın sorunlarını gündeme getirdi. Milletvekili Şahin, konuşmasında, Türkiye’de kamudaki çalışan kadınların oranının sadece yüzde 30’larda olduğunu bildirdi, kadının toplumsal rolle kamu alanlarından uzaklaştırıldığına vurgu yaptı.
Seçim çalışmalarını kadın yüklenir ama belediyeyi yönetmek erkek işi olur …
Kadınlar toplumsal hayatta her türlü zorlukla karşılaşırken, bu eşitsiz yapıyı gidermekle yükümlü olan kamu idarelerinin de kadınlar için aynı engellerle dolu olduğunu söyleyen Milletvekili Şahin, “Üniversitede siyaset bilimi ve kamu yönetimini başarıyla bitirseniz de eğer kadınsanız vali, kaymakam olmanız zor. Belki çok iyi bir Anayasa hukukçusu olabilirsiniz ama Anayasa Mahkemesi üyesi olmanız zor. Seçim hukuku alanında makaleler yazmış olabilirsiniz ama YSK üyeliği için yazdığınız makale değil, cinsiyetiniz önemlidir. Seçim çalışmalarının yükünü kadınlar yüklenebilir, hatta seçmenlerin kapılarını en güzel kadınlar çalabilir ama belediye yönetmek yine erkek işidir. 600 vekil içinde de sadece 104 kadın milletvekili seçilir. Hasbelkader belki bakan bile olabilirsiniz ancak eğer kadınsanız, eskiden devlet bakanı, şimdilerde sadece aileden sorumlu bakan olabilirsiniz. Nedense diğer bakanlıkları bir kadının yönetebileceğine
Kadın birey olarak kabul edilmiyor …
Türkiye’de kamudaki çalışan kadınların oranının yüzde 30’larda olduğuna değinen Milletvekili Şahin, istihdam oranının bu kadar az olmasının nedenleri arasında ise ev işi sorumluluğu ve bakım yükü, çalışma saatleri, politika ve kültürel engeller, medeni hâl, sözlü ve fiziksel taciz, mobbing, kariyer ve yükselmede ayrımcılık, ücret eşitsizliği, doğum izni, süt izni gibi yasal hakların kullandırılmaması olduğunu bildirdi ve şunları dile getirdi: “Kadına toplumda her şeyden önce anne rolü verilmesi, kadının birey olarak kabul edilmemesi, bakım ve ev yükünün kadınla özdeşleştirilmesi kadınların kamudaki istihdamının önünde duran büyük bir duvardır. Kadın bu toplumsal rolle kamu alanlarından uzaklaştırılmakta, eve hapsedilmek istenmektedir. Kadını birey olarak kabul etmeyen AKP hükûmetlerinin bu durumu devlet politikası hâline getirmesi bu anlayışın kırılmasını da her geçen gün güçleştirmekte, sorunu derinleştirmektedir. Oysa kadınlar ‘Aileden vazgeçilsin’ demiyor; “Aile kadının engeli değil, destekçisi olsun’ diyor; doğum izni, süt izni, kreş gibi yasal hak olarak verilen imkânlar kullandırılsın istiyor. Kadınlar, kimliklerinin ve bedenlerinin değersizleştirilmemesini istiyor. Kısaca, kadınlar hakkı olanı istiyor.
0-6 yaş aralığı, çocuklar için fiziksel, ruhsal, zihinsel ve sosyal açıdan gelişimin en hızlı olduğu ve bu nedenle sağlıklı seyretmesi gereken bir dönemdir. Kreş ve bakım hizmetlerinin devlet tarafından tüm yurttaşlar için eşitlik temelinde, ücretsiz olarak sağlanması toplumsal gelişim açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak ne yazık ki Türkiye’de bu hizmetler yok denecek kadar azdır ve kadınları çalışma hayatından uzaklaştıran en önemli nedenlerden biri ücretsiz kreş haklarının olmamasıdır.”
Düzenlemeleri CHP iktidarında yapacağız
Kadınlara en az 3 çocuk baskısı yapılırken, çocukların bakımı ve annelerin eve hapsedilmemesi noktasında politika üretilmemesi sadece ve sadece bir AKP kurnazlığı olduğunu savunan Milletvekili Şahin, kamu politikalarında toplumsal cinsiyet eşitliği hayata geçirilmeden hiçbir projenin, icraatın, çalışmanın, yasal düzenlemenin toplum yararına olmasının söz konusu olamayacağını bildirdi ve “Bu bilinçle sosyal devlet olmanın bir gereği ve kamusal bir hak olan kreş talepleri, emzirme odası, doğum izni sorunlarının çözülmesi, çocuk bakımının hem erkeklerin hem de kadınların eşit olarak sorumluluk almasıyla çözüleceğinin farkına varılması ve bunun uygulamalara yansıması gerektiğini belirterek, siz yapmazsanız halkımız bilsin ki bu düzenlemeleri CHP iktidarında biz yapacağız.” -Mehmet ÖZGÜN-