Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kadına Yönelik Şiddet Tolere Edilemez

Eğitim-Sen Hatay Şubesi Kadın

Eğitim-Sen Hatay Şubesi Kadın Meclisi’nden Bakan Derya Yanık’ın ifadesine tepki …

Eğitim-Sen Hatay Şubesi Kadın Meclisi, Aile ve sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın ifadelerine yönelik tepkilerini dile getirdi, kadına yönelik şiddetin tolere edilemeyeceğini ifade etti.
Son 10 yılda kadına yönelik şiddetin yüzde 1400 arttığı ülkemizde salgının süregeldiği 2020 yılında 300 kadının öldürüldüğünün belirtildiği Eğitim-Sen Hatay Şubesi Kadın Meclisi açıklamasında 171 kadının ölümünün de şüpheli olarak kayıtlara geçtiği, yine 2021 yılının ilk dört ayında ise 95 kadın cinayeti yaşanırken, 59 şüpheli kadın ölümü gerçekleştiği bildirildi.
Kadına yönelik şiddetin artarak devam ettiği salgın koşullarında, 6284 sayılı yasada kanıt aranmasına gerek olmadığı halde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından yapılan “Kadın Konukevlerinde Koronavirüse Karşı Ek Tedbirler Alındı” başlıklı açıklamada yüksek can güvenliği riski bulunan kadınlar dışında başvuru kabul edilmediği için kadınların sığınaklara kabulünün zorlaştırıldığının, can güvenliklerinin risk altına sokulduğunu belirtildiği açıklamada şunlara yer verildi: Sosyalleşmenin, kadın dayanışma ağlarının, adli yardım, koruma ve sağlık gibi hizmetlere erişimin neredeyse imkânsızlaştığı salgın koşullarında kadınlara yönelik şiddet riskleri katlanarak artmıştır.
En vahimi, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı oldu …
Kod-29 uygulaması ise tacizi, ayrımcılığı, mobbingi ifşa eden kadınlara dönük bir silah gibi kullanılmıştır. Kod-29, kadın yoksulluğunu ve işsizliğini derinleştirirken, kadınlara yönelik ekonomik, fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddetin artmasına neden olmuştur. Eril yargı kararları bu süreçte devam etmiş, Hakimler Savcılar Genel Kurulu tarafından 30 Mart 2020 tarihinde imzalanan karar ile, 6284 sayılı kanun askıya alınmış, evden uzaklaştırma tedbirinin uygulanması esnetilmiştir. Artan ev içi şiddeti önlemek için hiçbir önlem alınmadığı gibi çıkarılan infaz düzenlemeleriyle kadınlar aynı evde şiddet failleriyle birlikte yaşamaya zorlanmıştır. En vahim olanı ise, 20 Mart 2021 tarihinde TBMM devre dışı bırakılarak bir gece yarısı kararnamesiyle, kadınları şiddete karşı koruyan en kapsamlı uluslararası sözleşme niteliğinde olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı olmuştur.
Tüm bu yaşananları buradan uzun uzun yeniden ifade etmemizin nedeni, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak bu sorunların kaynağını bilmesi ve çözüm üretmesi gereken Sayın Derya Yanık’ın artan şiddetin nedenlerini kendisinin de merak ettiğini ifade ettiği talihsiz açıklama olmuştur.
Derhal istifa etmeli …
Kadınlar her gün evde, işte, okulda, sokakta erkek-devlet şiddetine maruz kalmakta ya da şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürürken, siyasal iktidar kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine, kadın düşmanı politikaların sürdürücüsü olmaya devam etmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu’ nda yaptığı sunumda; pandemi döneminde, kadına yönelik şiddet olaylarındaki artışın “tolere edilebilir” düzeyde, yani ” hoşgörülebilir” olduğunu belirtmiştir. Bakan Derya Yanık bu sözleriyle iktidarın kadına yaklaşımını da bir kez daha ortaya koymuştur. Ataerkil kapitalist sistemin yarattığı ayrımcılık ve eşitsizliğin pandemi boyunca boyutlanarak artması sayın bakan için sıradan bir mesele olarak görülmektedir. Ev içinde ve kamusal alanda katlanarak artan fiziksel, cinsel, psikolojik, dinsel ve ekonomik şiddet, bakan Derya Yanık tarafından münferit olarak kabul görmektedir. Sayın Bakana buradan sesleniyoruz: Kadına yönelik şiddet tolere edilemez! Bizim bir kişi daha eksilmeye tahammülüz yok! Yaptığınız açıklamaları savunmak yerine, kadınlardan özür dilemeli ve derhal istifa etmelisiniz!”
Mehmet ÖZGÜN