Milletvekili Şahin, artan kadın cinayeti davalarında halen haksız tahrik ya da iyi hal indirimlerinin failleri cesaretlendirdiğine vurgu yaptı
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, artan kadın cinayeti davalarında halen haksız tahrik ya da iyi hal indirimlerinin failleri cesaretlendirdiğini söyledi, kadınları şiddetten koruyan yasaların uygulanmadığını savundu.
Milletvekili Şahin, OECD Toplumsal Kurumlar ve Toplumsal Cinsiyet Endeksi 2019 raporuna göre Türkiye’nin, %25 eşitlik değeriyle düşük ayrımcılık kategorisindeki ülkeler arasında, 120 ülke arasında 58’inci sırada yer aldığını bildirdi.
Uluslararası endekslerde kötü bir tablo ile karşı karşıya olduğumuz ülkemizde, her 4 kadından sadece 1’i işgücünde yer alabilirken, kadınların erkeklerin 4 katı fazla zamanı ev işlerine harcadığını söyleyen Milletvekili Şahin, 11 milyon 741 kadın ev işleri nedeniyle çalışma hayatına katılamazken, 494 bin kadın ev işleri ve bakım hizmetleri nedeniyle işinden ayrılmıştır. Pandemi ile birlikte kadın işgücü yüzde 11, kadın istihdamı yüzde 9 azalırken, Covid-19 döneminde geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 45’e, iş başında olmayan kadın sayısı bir yılda 5 katına çıkmıştır. 5 milyon kadın yoksulluk sınırı altında yaşamakta, sosyal yardım alanların yüzde 61’i kadınlardan oluşmaktadır” dedi.
Eşitsizlik şiddete dönüşüyor
Bu eşitsiz durumun kadınlara daha çok şiddet olarak geri döndüğünü belirten Milletvekili Şahin, “2020 yılının ilk 10 ayında en 229 kadın öldürülmüş, 122 kadın taciz edilmiş, 79 kadın tecavüze uğramış, 226 çocuk istismar edilmiştir. Sadece Ekim ayında kadınların %56’sı ev içerisinde öldürülmüş, kadınları öldüren 25 failden sadece 5’i tutuklanmıştır. Bir kadın koruma kararı için karakola başvuru yaptıktan sonra, üç kadın da uzaklaştırma kararına rağmen öldürülmüştür. Yargıya intikal eden davalarda da kadına yönelik şiddet, cinayet, taciz ve cinsel saldırı dosyalarında etkili soruşturma yürütülmemekte, çok sayıda dosyanın yargı eliyle sürüncemede bırakılmakta, artan kadın cinayeti davalarında halen haksız tahrik ya da iyi hal indirimlerinin failleri cesaretlendirici şekilde uygulanmaktadır.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda bir adım bile ileri gidilemediğinin önemli bir göstergesi olan bu veriler ortaya koymaktadır ki; iktidarın sessizliği, failleri “aklama” çabası, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik yürütülen karalama kampanyaları evlerde, sokaklarda, işyerlerinde kadına yönelik şiddet uygulayanları daha da yüreklendirmektedir. Şiddet azaltılması gereken bir insanlık hakkı ihlali iken, devletin şiddeti yüreklendirmesi, özendirmesi çok büyük bir çelişkidir. Aynı zamanda kadınların güçlendirilmesi yönünde somut ve kararlı bir iradenin olmadığının da önemli bir göstergesidir” dedi.
Kadını özgür olmayan toplumun ilerlemesinden bahsedilemez …
Milletvekili Şahin, konu ile ilgili şunlara değindi: “Kadınların her türlü şiddetten korunması, kadınlara yönelik şiddetin faillerin kovuşturulması, yargılanması ve cezalandırılması için titizlikle hazırlanmış uluslararası bir sözleşme olan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi uygulanmamaktadır. Bununla birlikte İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukuktaki yansıma olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Engellenmesine dair Kanunun uygulanmasında yaşanan sorunlar hala devam etmektedir. Kadınlar kanun kapsamında alınan koruma kararlarına, tedbirlere rağmen şiddete uğramaya, öldürülmeye devam etmektedir. 6284 sayılı kanun, uygulayıcılarının pasif ve özensizliği ile işlevsiz ve kağıt üstü bir kanun haline getirilmek istenmektedir.
Kadınları koruyan tüm düzenlemelere rağmen, kadına yönelik şiddetin artarak devam etmesinin en önemli nedeni şiddetin kaynağına odaklı çözümlerin geliştirilememiş olmasıdır. Devletin bu anlamda kadınları güçlendirecek politikaları, tam tersi kadınların insan haklarını, en önemlisi yaşam haklarını koruma altına alan uluslararası sözleşmeleri ve kanunları kaldırmaya yönelik talepleri karşısında etkisiz kalmaktadır.
Kadına yönelik her türlü şiddet, yaşam hakkını tehdit eden, temel bir insan hakkı ihlalidir ve Kadınları özgür olmayan bir toplumun ilerlemesinden bahsedilemez.”
Mehmet ÖZGÜN