Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kadınların en büyük güvencesi

Asfuroğlu, kabulünün 92. yıldönümünde Türk Medeni Kanunu’nun önemine dikkat çekti

Asfuroğlu, kabulünün 92. yıldönümünde Türk Medeni Kanunu’nun önemine dikkat çekti

TÜBAKKOM 14. Dönem Sözcüsü – Hatay Baro Başkanlığı Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı
Av. Meral Asfuroğlu, Türk Medeni Kanunu’nun kabulünün 92. Yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, kanunun önemine değindi, kadınların güvencesi olduğuna vurgu yaptı.
Kurtuluş Savaşını kazanmış, küllerinden yeniden doğmuş Türkiye Cumhuriyetinde; laik ve çağdaş bir devlet olmanın ilk adımlarından birinin hukuk ve kadın erkek eşitliğinden geçtiğinin bilincinde olan Mustafa Kemal Atatürk ve devrim arkadaşlarının oluşturduğu TBMM’de 17 Şubat 1926’da Türk Medeni Kanunu’nun kabul edildiğini hatırlatan Av. Asfuroğlu, hukuk ve sosyal alanlarda eşitliği temel alan bu yasayla; boşanma hakkının kadına da tanınması mirastan eşit pay alma, tek eşlilik, resmi nikah zorunluluğu gibi çağdaş dünyaya dair, kadının onuruyla ve eşit bir birey olarak yaşamasının gereği olan kuralların yasa ile güvence altına alındığını bildirdi, Medeni Kanun’un kabulünün; kadının birey olarak kabulü, eşitlik ve özgürlük yolunda atılan en önemli adım olduğuna dikkat çekti.
Bizlere düşen kazanılmış hakları korumak …
17 Şubat 1926’da kazanılan Türk Medeni Kanunu’ndaki hakların, kadınların en büyük güvencesi olduğunu belirten Av. Asfuroğlu, açıklamasında şunlara yer verdi: “Ülkemizin birlik ve beraberliği, huzuru ve refahı, çağdaş dünyada yerini alması ve korunması ancak ve ancak toplumsal cinsiyet eşitliği ile mümkün olur. Mustafa Kemal Atatürk bunu daha yeni kurulmuş bir cumhuriyetin ilk ışıklarına yazmış ve o ışıklarla yolumuzu aydınlatmıştır. Bizlere düşen, kazanılmış bu hakları korumak ve güncel ihtiyaçlar ve gelişen dünya koşulları karşısında her zaman geliştirmektir.
Kadınlar, bu topraklarda hakları için önemli mücadeleler vermişlerdir. Erkeklerle eşit birer birey gibi yaşamanın ülkemizin ve dünyanın aydınlık geleceği için hayati olduğunun her zaman bilincinde olan kadınlarımız, Kurtuluş Mücadelesinde erkeklerle omuz omuza mücadele etmiş, Cumhuriyet Devrimleri için her türlü fedakarlığı yapmakla kalmayıp, aklı ve bilinciyle kendi varlığını ortaya koymuştur. Nitekim Ulu Önder; ‘Dünya’da hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez.’ diyerek kadının hak ve var oluş mücadelesini taçlandırmıştır.”
Kanun, kadının hukuk önünde eşit bir yurttaş olmasının güvencesidir …
Türk Medeni Kanununun, işte bu eşsiz mücadelenin, eşsiz bir Önderle yan yana yürünen bir aydınlık yolundaki en önemli kazanımı olduğuna değinen Av.Asfuroğlu, açıklamasının sonunda şunlara yer verdi: “Kadını değersiz ikinci sınıf bir varlık olarak görmeye son veren, hukuk önünde eşit bir yurttaş olmasının güvencesidir. Laiklik bir ülkede, kanunla korunan eşitlik haklarıyla daha iyisi adına mücadele etmek de bizim görevimiz, bu emanete sahip çıkmak varlık nedenimizdir.
Türk Medeni Kanunu’nun kabulünü; bir aydınlık dönemin habercisi, onurumuzla yaşamanın güvencesi olarak bir kez daha kutluyor; başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, yolumuzu aydınlatan herkesi minnetle anıyoruz.” -Mehmet ÖZGÜN-