Hatayspor Kalecisi MUNİR, TFF’nin TamSaha Dergisi’ne röportaj verdi:
Röportaj: TamSaha / Rasim Artagan
Dünden Devam (2)
Aynı dönemdeki performansın seni yine o dönem İspanya 2. Lig takımı olan Malaga’ya taşıyor. Orada geçirdiğin her iki sezonda da 38’er maça çıkıyorsun. Malaga’daki bu istikrar günlerini nasıl yorumlarsın?
Benim için çok mutlu zamanlardı. Çünkü 2018-2019’da harika bir performans sergilemiştim. Ligde oynamıştım. Ama iki play-off maçı benim için hayal kırıklığıydı. Yüzde 100’ümü veremedim ve LaLiga’ya yükselemedik. O sezon hepimiz çok iyi oynamıştık. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Çok üzüldüm. Performansımın düşmesinin bir diğer sebebi de millî maçlara gidip gelmemdi. Seyahatler beni yoruyordu. Bir sonraki sezonda da çok iyi oynadım. 38 maçta forma giydim. Bir önceki sezon en az gol yiyen kaleciydim. Ama bir sonraki sezon düşmemeye oynuyorduk. Yine de elimizden geleni yaptık.
2020-2021 sezonunda yolun Türkiye’ye düşüyor. Kariyerinde ilk kez yurt dışına açılıyor ve Hatayspor ile anlaşıyorsun. Öncelikle bu transfer nasıl gerçekleşti? Hatayspor seni nasıl buldu ve sen teklifi kabul ederken neler düşündün?
Öncelikle hocamız Ömer Erdoğan beni aradı. Nasıl bir takım oluşturmak istediğini ve beni neden tercih ettiğini anlattı. Bu konuşma ilgimi çekmişti. Bunun yanı sıra hem Türkiye’deki başka takımlardan hem de başka ülkelerden teklifler de vardı. Ama ben biraz zaman istedim. Ailemle ve arkadaşlarımla konuştum. Türkiye’de oynayan arkadaşlarıma danıştım. Çünkü daha önce futbol oynamak için hiç yurt dışına çıkmamıştım. Ömer Erdoğan’a ise “Türkiye’ye gelirsem Hatayspor’da oynayacağım” diye söz vermiştim. Hatay’la iletişimim çok kuvvetli olmuştu. Buraya geldiğimde başkan, yönetim ve hocalar bana özgüven aşıladı. İki yıldır Hatay’dayım. Burada oynadığım için çok mutluyum. Kendimi iyi hissediyorum. Bize özgüven verdikleri ve iyi davrandıkları için kendimi evimde gibi hissediyorum. Bu yüzden performansım daha da yukarı çıkıyor.
Nasıl bir Türkiye buldun? Ülkemizde neler yaşadın? Tecrübelerini bizimle paylaşır mısın?
Türkiye beni çok şaşırttı. Çünkü inanılmaz bir ülke. Böyle güzel bir ülkeyle karşılaşacağımı hiç bilmiyordum. Kültürel açıdan harika bir ülke. Benim yaşadığım yere de çok benziyor. Buraya gelmekle çok doğru bir karar verdiğimi burada yaşadıktan sonra da hissettim. İlk seçeneğim her zaman Türkiye’ydi. Buraya geldiğim için çok mutluyum. Türkiye’yi çok seviyorum.
Hatay mutfağıyla meşhur bir şehrimiz. Hatay’ı nasıl buldun?
Buraya geldiğimde beni çok sıcak karşıladılar. Arapça konuşabilen insanlar da var. Sürekli bize yardımcı oldular. Bunun yanı sıra yemekleri de efsane. Kulüpte ve dışarıda yediğimiz yemekler çok güzel. Dikkat etmeliyim bu konuda. Çok çabuk kilo alabilirsiniz.
Malaga’daki istikrarın Hatayspor’da da devam etti. Hatayspor, Süper Lig’de geçen sezon Avrupa kupalarını kıl payı kaçırdı ve çok başarılı bir performans sergiledi. Sen de 37 maçta kaleyi korudun. İlk yılında takımın ve kendi performansını nasıl değerlendirirsin?
Türkiye’deki futbolun çok kaliteli olduğunu söyleyebilirim. Futbol atmosferi çok iyi. Dışarıdan bakıldığında bazı insanlar futbolun kaliteli olduğunu düşünmeyebilir. Ama buraya geldiğinizde bunun böyle olmadığını görüyorsunuz. Çok atak oynayan takımlar var. Bu da seyir zevki veriyor. Ayrıca çok kaliteli isimler de Türkiye’ye geliyor. Geçmişte de geldi. Bunun yanı sıra Türkiye’deki insanlar futbol âşığı. Çok duygusallar bu konuda. Takım kötü gitse de takımlarını desteklemekten vazgeçmiyorlar. Fas’a da benzetiyorum biraz. Benim ülkemde de futbola duygusal bakarlar. Bu durum bizi daha da ateşliyor.
Bu arada kariyerindeki ilk kırmızı kartı geçen sezon Hatayspor’da gördün. Bu konu hakkında neler söylemek istersin?
Benim için çok kötü bir durumdu gerçekten. Kariyerimin ilk kırmızı kartıydı. Kötü bir şekilde gördüm. Herhangi biri videoda izlediğinde arkamdaki futbolcuya bilerek tekme attığımı düşünür. Oysa topu yatarak kurtardığımda ayağa kalkış şeklim öyle. Ama ben de bu pozisyonu başka bir kalecide görseydim direkt kırmızı kart derdim. Bilerek vurduğunu düşünürdüm. Dışarıda bu olay yaşansa insan hapse girer. Kendimi açıklamam biraz zor oldu ama açıklayabildim. Futbolda böyle zamanlar olabiliyor. Düştüğünüz zaman tekrar ayağa kalkmanız gerekiyor. Ben de bunu yaptım ve tekrar geri döndüm.
Röportaj yaptığımız güne kadar bu sezon ligde 20 maça çıktın ve takımın yine başarılı bir grafik sergiliyor. Bu sezonu ve yine kendi performansını nasıl değerlendirirsin?
Bu sezonki performansımdan ötürü çok mutluyum. Takımda önemli bir rolüm olduğunu biliyorum. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Taraftarlar da beni çok seviyor. Onların sevgisine iyi oynayarak karşılık vermek istiyorum. Onları çok seviyorum. Avrupa’ya gitmek istiyoruz. Geçen sene 2-3 puanla kaçırdık. Avrupa’ya gitmek en büyük hayallerimden birisidir. Kendimi orada da göstermek istiyorum. Bunu yapabilecek atmosfere sahibiz. İnşallah takımca beraber çalışıp Avrupa’ya da gidebiliriz.
Teknik direktör Ömer Erdoğan genç ve başarılı bir teknik adam. Çalıştığın diğer hocalarla Ömer Erdoğan arasındaki farklar nedir? Kendisiyle nasıl bir ilişkin var?
Kendisiyle çok iyi bir iletişimim var. Beni bu takıma çağırdığı için kendisine minnettarım. Ömer Hoca ile her şeyi konuşabiliyorsunuz. Olumlu ya da olumsuz düşüncelerinizi, çok yakın arkadaşınızmış gibi paylaşabiliyorsunuz. Bu da bize ekstra bir motivasyon ve güven veriyor. Bu takımın buralarda olmasının en büyük sebeplerinden birisi Ömer Hocadır. İlk defa Süper Lig’e çıkan bir takımı iki yıldır üst seviyede tutmaya çalışıyor. Elimizden geleni yapıyoruz. Gelecekte çok daha başarılı bir hoca olacaktır. Kendisine içtenlikle başarılar diliyorum. İnşallah çok iyi yerlere gelir.
Süper Lig’de Trabzonspor açık ara lider. Sezon sonunu nasıl görüyorsun?
Açıkça görülüyor ki Trabzonspor şampiyon olacak. Çok güçlü bir takımları var. Yedek kulübeleri çok sağlam. Hocaları da çok iyi. Güzel bir kadro kurmuşlar ve iyi bir takım olabilmeyi başarmışlar. Senenin sonunda Trabzonspor’un şampiyon olacağını düşünüyorum. Umarım biz de Avrupa kupalarına katılabiliriz. Bunu başarabilmek için çok iyi takımlarla rekabet içerisindeyiz. Elimizden gelenin en iyisini yapacağız.
Bu yılın sonuna kadar Hatayspor’la sözleşmen var. 32 yaşında bir kaleci olarak kendine nasıl bir kariyer planı yaptın? Yeni sezonda neler olur?
Öncelikle şunu söyleyebilirim ki futbolda anı yaşamayı seviyorum. Geleceği düşünmeyi çok sevmiyorum. Hayat gibidir futbol. Anı yaşamak gerekir. Benim gelecekle ilgili tek düşüncem bir sonraki maçtır. Şu an Hatayspor ile Avrupa hedefimiz var. Bu Hatayspor için büyük bir hedef. Tabiî benim için de… Önceliğim Hatayspor ile Avrupa’ya gitmektir. Şimdilik anı yaşıyorum. Umarım hedeflerimize varabiliriz.
Türkiye’de ve dünyada beğendiğin kaleciler kimler?
Türkiye’de de Avrupa’da da çok çok iyi kaleciler var. Trabzonspor’un kalecisi Uğurcan çok iyi bir kaleci. Beşiktaş’ın kalecisi Ersin de öyle… Genç yaşına rağmen iyi işler yapıyor. Fenerbahçe’de Altay sakatlandı ama geri döndü. Bence geçen sezonun en iyi kalecisi Altay’dı. Avrupa’da Neuer ve Oblak çok beğendiğim kaleciler.
Kaleciler futbolun yalnız adamlarıdır. Kötü günler yaşandığında bu psikolojiden kendini kurtarmak için neler yapıyorsun?
Biliyorsunuz kalecilerin hayatı zordur. Futbolda çok önemli anlar vardır. Düşünecek çok zamanımız olmuyor. Öyle anlar var ki 1 saniyede her şey değişir. Bu yüzden sürekli konsantrasyonu yüksek tutmak lâzım. İyi zamanlarda da kötü zamanlarda da kaleciler yalnız kalıyor. Ama kötü anlar yaşanınca daha çok konuşuluyor. Her anı iyi değerlendirmek lâzım. Kötü günler yaşadığında bunun üstesinden gelebilmek gerekiyor.
Hatay’da nasıl bir hayatın var? Futbol dışında hobilerin nedir? Fobilerin var mı?
Hatay’da dışarıda arkadaşlarımla geziyorum. Yeni yemekler tatmaya, yeni yerler görmeye çalışıyorum. Ailem geliyor, onlarla geziyorum. Yeni diller öğrenmeye çalışıyorum. Türkçe dersleri alıyorum. Online olarak arkadaşlarımla Call Of Duty oyununu oynuyorum. Bunun yanı sıra da futbol maçlarını izliyorum. Bu tarz hobilerim var. Fobim yok.
Bizim unuttuğumuz senin eklemek istediğin bir şey var mıdır? Ekleyeceğim bir şey yok. Gerçekten çok güzel sorular olmuş. Kendimi çok güzel açıkladığımı düşünüyorum. Umuyorum ki bu röportajdan sonra Türk taraftarlar beni daha iyi tanıyacaktır. Sizlere teşekkür ediyorum.