Hatay’ın Dörtyol ilçesinde 3 bin 800 mandalina ağacı bulunan bir üreticinin “Gelin toplayın, kilosu 1 lira” çağrısı, ilk bakışta cazip bir kampanya gibi görünse de gerçekte tarım politikalarına yönelik sert bir mesaj niteliği taşıyor. Bu satış, ne bir indirim ne de ticari bir tercih; çaresiz bırakılan çiftçinin duyulmak isteyen sesi.
Üretici, artan mazot, gübre, ilaç ve işçilik maliyetlerine rağmen ürününü değerinde satamadığını, komisyoncu ve hal sistemi içinde emeğinin yok sayıldığını söylüyor. Bahçede kilosu 1 liraya satılan mandalinanın markette kat kat pahalıya ulaştığına dikkat çeken üretici, “Biz üretiyoruz ama kazanan biz olmuyoruz” diyerek tepkisini dile getiriyor.
Bu yöntemle bahçesini vatandaşa açan üretici, aslında ürünü ucuza satmayı değil, sistemin sürdürülemezliğini gözler önüne sermeyi amaçlıyor. Dalında kalan, toplanamayan ya da zararına satılan ürünlerin çiftçiyi üretimden kopma noktasına getirdiğini ifade eden üretici, yetkililere “Bu böyle gitmez” mesajı veriyor.
Tarımda plansızlık, alım garantisinin olmaması ve denetimsiz aracı zinciri nedeniyle üreticinin her geçen yıl daha da sıkıştığını belirten bölge çiftçileri, Dörtyol’daki bu örneğin tekil bir olay olmadığını vurguluyor. Mandalina bahçesinde yaşanan tablo, Türkiye genelinde narenciyeden zeytine, buğdaydan sebzeye kadar birçok üründe yaşanan ortak sorunun küçük bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Dörtyol’da 1 liraya satılan mandalina, sofraya ucuz meyve gelmesinin değil; üreticinin artık dayanacak gücünün kalmadığının göstergesi. Bu bahçe, yetkililer için bir satış noktası değil, görmezden gelinen tarım krizinin açık bir uyarısı olarak duruyor.

