Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kanser hastası kadının mücadelesi

Hatay’da yaşayan Özlem Habeşoğlu,

Hatay’da yaşayan Özlem Habeşoğlu, meme kanserine karşı verdiği mücadeleyle birlikte kebapçılık yaparak 2 evladına umut oluyor. Habeşoğlu, deprem sonrası konteyner iş yerinde kebapçı dükkanı açarak tedavisi için sıklıkla yolculuk yaparken, çocuklarının iyi bir eğitim almasını sağlamak için çalışıyor.

Hatay’da yaşayan Özlem Habeşoğlu, meme kanserine karşı verdiği mücadelenin yanı sıra kebapçılık yaparak 2 evladına umut oluyor. Antakya ilçesinde yaşayan 30 yaşındaki Özlem Habeşoğlu, yaklaşık 1 buçuk yıldır meme kanserine karşı mücadele veriyor. Meme kanserine karşı mücadelesinde göğsünün birisi alınan Habeşoğlu, deprem sonrası yeniden hayata tutunarak konteyner iş yerinde kebapçı dükkanı açtı. Tedavisi için sıklıkla yolculuk yapan Habeşoğlu, 2 kız evladı için çalışarak para kazanıyor. Meme kanseri annenin tek umuduysa evlatlarına iyi bir eğitim aldırabilerek, meslek sahibi olmalarını sağlamak.

“Bir kadın bu işi nasıl beceriyor diye herkes şaşırıyor”

Meme kanseriyle 1 buçuk yıldır mücadele ettiğini dile getiren Habeşoğlu, “O günü hatırlamak istemiyoruz. O gün çok kötü bir gündü, biz ölümden döndük. Bir daha o evden çıkar mıydık, çıkamaz mıydık biz tahmin edememiştik. Biz evin içinde oturup ölümü bekledik. Meme kanseri tedavisini 1,5 yıldır görüyorum. 2 defa bıçak altına yattım, bir organım yok diyelim. 2 kızım var ben de bu işe başvurdum. Çünkü 2 kızım var bakmakla yükümlüyüm. Bir kadın bu işi nasıl beceriyor diye herkes şaşırıyor, mecburum çünkü gelirim yok. Çalışacağım kızlarıma bakacağım. Zaten bu hasta haliyle kim çalışmayı ister, kimse istemez” dedi.Ağrılarına rağmen evlatları için çalışmak zorunda olduğunu ifade eden Habeşoğlu, “Oturup evinde çocuklarına baksın ister ama benim öyle bir lüksüm yok. Hem hastalığımla hem de hayatla mücadele ediyorum. Bazı günler çalışmak istemiyorum. Arkadaşlar herkes şahit burada ağrılarımdan. Ama mecburum yapmak zorundayım, kimsem yok. Yani ağrılarımı bastırarak çalışmak zorundayım. 2 çocuğum var, onları okutmak istiyorum. Benim gibi kalmasınlar diye hiç yoktan kendilerini kurtarsınlar. Hayata tutunmam lazım, benim 2 kızım var onlardan vazgeçmem. Yıkılmasınlar, ben hastayım diye kendileri kabul etmesin istiyorum. Ben hasta değilim. Bu hastalığı yenip de çalışacağım, önüme bakacağım. Ben depremden önce başka bir yerde çalışıyordum, orada öğrendim. Sonra deprem olunca dükkan yıkılınca işçiler de dağıldı ben de bu işe başvurdum” şeklinde konuştu. -İHA-