Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kanunun Uygulanması ve Hayata Geçirilmesi Çok Daha Önemli

Milletvekili Oruç, kadına yönelik

Milletvekili Oruç, kadına yönelik şiddetle mücadeleyle ilgili yapılan kanun değişikliklerinin tek başına çözüm olmadığını söyledi

      Hatay Samandağlı, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, kadına yönelik şiddetle mücadele ilgili mecliste görüşülen kanun teklifi ile ilgili yaptığı konuşmada, kanun değişikliklerinin tek başına çözüm olmadığını söyledi, kanunun uygulanması ve hayata geçirilmesinin çok daha önemli olduğunu vurguladı.

      Erkek yargı şiddetinin, ne yazık ki ‘iyi hâl indirimi’ diyerek, kravatlı olup olmadığına bakıp ve takım elbisesine bakarak, bir beyefendi muamelesi gerçekleştirip erkekleri salmak için ceza uygulanmadığını söyleyen Milletvekili Oruç, o yüzden, burada bu cezasız bırakmaya karşı, bu erkek yargıya karşı söyleyecek bir sözlerinin olduğunu söyledi ve “Yapılan kanun değişiklikleri çözüm değildir tek başına, elbette kanun önemli ama o kanunun uygulanması ve hayata geçirilmesi çok daha önemlidir. Bakın, İstanbul Sözleşmesi’nden bütün kadınlar bahsetti, biz bundan bahsetmeye devam edeceğiz, her kürsüyü kullandığımızda İstanbul Sözleşmesi’ni bu iktidarın yüzüne vurmaya devam edeceğiz. Bugün bu kanun teklifini getirenler, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece ansızın bir ve tek adamın kararıyla çekilmişlerdir, o yüzden, getirilen bu yasa asla bize samimi gelmiyor” dedi.

Kadınların nafaka hakkına göz dikildi …

      Kadına yönelik şiddetle mücadeleden bahsederken 8 Martta, 25 Kasımda, hele de Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde kolluk kuvveti polisin, kadınlara şiddet uyguladığını belirten Milletvekili Oruç, konuşmasında şunlara yer verdi: “Siz hangi şiddetle mücadele etmekten bahsediyorsunuz? Yine, birkaç gün önce genel merkezimize yapılan ‘Polis baskını’ diyeceğim ona çünkü o, bir polis baskınıydı ve polislerin genel merkezimiz önünde fiilî bir eylemiydi;

      ‘Biz de buraya kâğıt getirerek yasa yapıyoruz, kadına yönelik şiddetle mücadele ediyoruz’ safsatasını hiç kimse burada bize satmaya kalkışmasın, bunu asla kabul etmeyiz. Ve ‘Kadının lehine bizler yasalar yapıyoruz’ diye göz boyamaya çalışırken bir yandan, öte yandan, kadınların nafaka hakkına göz dikmiştir bu iktidar; boşanma usulünü erkek lehine göre çevirmeye çalışmaktadır bu iktidar. Yine aynı şekilde bu göz boyamayla sadece kâğıt üstünde yasa yapmakla baş başa kalmış olan bu iktidar bu toplumun bütün kazanımlarını, kadınların bütün kazanımlarını elinden almaya kalkışmıştır.

Kadının sosyal yaşama katılımı artırılmalı …

      Olması gerekenler elbette topyekûn bir toplumsal değişim ve dönüşümdür, kadının sosyal yaşama ve siyasal yaşama katılımının artırılmasıdır, cinsiyet eşitsizliği konusunda ciddi bir şekilde bir farkındalık çalışması yapılması ve kadına yönelik her türlü şiddetle açıktan mücadele edilmesi, eğitimin cinsiyetçilikten kurtarılması bizim önümüzde duran en temel sorun alanlarıdır. Bunları hayata geçirirsek bu kâğıt üzerindeki yasalar hayata geçer.

      Evet, sevgili kadınlar, sevgili kız kardeşlerim, Mısırlı feminist Yazar Neval El Seddavi’nin sözlerini hatırlatmak isterim, demiştir ki sevgili Neval El Seddavi: ‘Gelecek istediğim renklerle boyanmak üzere hâlâ benimdir; özgürce karar vermek, istersem değiştirmek üzere hâlâ benimdir.’ Bizler bu ceberut, bu tekçi zihniyetle, erkek egemen zihniyetle bu ülkede otoriterlik inşa eden bu anlayışa ve tarih boyunca üzerimizdeki erkek egemen anlayışına karşı bizler örgütlü mücadelemizle hayatımızı, hayatlarımızı tek tek ve topyekûn hayatlarımızı istediğimiz renklerle boyama gücüne sahibiz, yeter ki örgütlü olarak mücadele edelim.”

      Mehmet ÖZGÜN