Hatay Dişhekimleri Odası Başkanı Seyfettin, küresel salgın sürecinde öneri ve taleplerini sıraladı.
Hatay Dişhekimleri Odası Başkanı, Dişhekimi Nebil Seyfettin, COVID-19 pandemisi karşında alınan tedbirler ve gelişmeler hakkında öneri ve taleplerini sıraladı. Seyfettin, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kapatılan ulusal ilaç fabrikasının açılmasının ve desteklenmesinin gerekliliğini bildirdi. Ayrıca pandemi süresince, her iş kolunda işten çıkarmaların yasaklanmasının ve işsizlere koşulsuz işsizlik maaşı ödenmesinin önemine değindi.
Ek ödeme, tüm sağlık çalışanlarını kapsamalı…
Olağanüstü koşulların, olağanüstü önlemlerle atlatılabileceğini belirten Seyfettin, sorunlara, kamu ve halk yararı gözetilerek çözüm bulunabileceğini bildirdi, öneri ve taleplerini şöyle sıraladı:
“Salgın süresince, sokağa çıkma ve toplu alanlarda bulunmanın önüne geçmek amacıyla, zorunlu ve acil olan mal ve hizmet üretimi dışındaki bütün iş kollarında çalışmalar durdurulmalıdır. Bu süreçte çalışanların ücretleri, kesintisiz olarak işveren tarafından ödenmeli ve ödemelerin aksamaması için devlet yardım ve teşvikleri arttırılmalıdır.
4447 Sayılı Kanun’da gerekli değişiklikler yapılarak, işsizlik ve kısa çalışma ödeneğinden faydalanmak için başvuru ve inceleme ön koşulları kaldırılmalı, pandemiden etkilenen iş kollarındaki tüm başvurular kabul edilmelidir. Kamuda ve özelde çalışan tüm sağlık çalışanları virüsün oluşturduğu hastalıklara yakalanma riski altındadır. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ek ödeme, dişhekimleri dahil tüm sağlık çalışanlarını kapsamalıdır.
Sağlık alanında, muayene, ilaç, randevu ve tedaviye yönelik hastalardan tahsil edilen katkı payları kaldırılmalıdır. Sağlık hizmetlerinden alınan KDV de yılsonuna kadar yüzde 1 oranına çekilmelidir. Sosyal Güvenlik Kurumumuzun kapatılan ulusal ilaç fabrikası açılmalı ve desteklenmelidir. Dışa bağımlılık yerli üretimle azaltılmalıdır. (Özellikle maske ve eldiven üretiminde yaşanan sorunlar giderilmelidir.)
Pandemi süresince sağlık alanında insanları yarıştıran değil, kolektif emek ve verimlilik öncelikli sistemin önemi ortaya çıkmıştır. Sağlık sunumunda performans kriterleri kaldırılmalıdır. Kolektif çalışma ve yetkin donanımlı hekimler düşünüldüğünde özel muayenehane ve polikliniklerin de sağlık sistemine belirlenecek koşullarla dahil edilmesi gerekliliği göz ardı edilmeden bir an önce hayata geçirilmelidir.
Sağlık çalışanları öncelikli korunmalı…
Tüketici, konut ve taşıt kredileri, kredi kartı borçları, elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları pandemi boyunca faiz işletilmeden ertelenmelidir.Kamu ve özel bankalardan, halkımıza sağlık hizmeti veren tüm özel sağlık kuruluşlarına, düşük faizli, ilk altı ay geri ödemesiz, uzun ödeme seçenekli, özel hekim kredileri açılmalıdır. Pandemi günlerinde özellikle koruyucu ekipman düzeyinde baş gösteren malzemelerdeki anlamsız fiyat artışları ve temin sıkıntısının önüne geçilmeli, her alanda hizmet veren hekimlere ucuz ve yeterli sayıda malzeme tedariki için çalışmalar yapılmalıdır.
COVID-19’un, insanlar arasında yakın temas ve damlacıklarla bulaştığı bilinmektedir. Bu hastalığı edinme riski en yüksek olanlar, hastayla teması olanlar veya hasta bakımını yapanlardır. Sağlık çalışanları, bu enfeksiyon açısından yüksek riskli olarak kabul edilmektedir. Yapılan mücadelenin aksamadan hızla devam etmesi için sağlık çalışanlarının korunması en önemli önceliklerden biri olmalıdır. Ağız ve diş sağlığı merkezlerinde istihdam edilmiş ve pandemi süresince sahada görevlendirilen dişhekimlerinin, gerekli ön eğitimlerden geçirilmeleri, yeterli kişisel koruyucu ekipman, beslenme, barınma ve ulaşım sorunları, pandemi önlemleri çerçevesinde vakit kaybedilmeksizin ve güvenceli olarak sağlanmalıdır. Gerekli koruyucu ekipmanlar sağlanamadığı durumlarda hizmet kesilmelidir. Ağız ve diş sağlığı merkezlerinde sahada görevlendirilen dişhekimleri nedeniyle, personel azalmasına yönelik, değişimli acil hasta bakma düzenlemesi getirilmelidir. Sadece acil tedavi temelli düzenlemeler yapılmalı, gerekirse il bazında sadece belirlenen merkezlerde hasta kabul edilmelidir.
Salgın günlerinde, sağlıkta şiddet son bulmalı…
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun aldığı kararlar önerme değil, kesin uygulamaya yönelik olmalı, il ve ilçe bazında uygulama farklılıkları yaratılmamalıdır. Sağlık meslek örgütlerinin, bilimsel ve pratik uygulama ve tabana ulaşma açısından vakit geçirilmeksizin Bilim Kurulu ve İl Pandemi Kurullarında temsil edilmeleri sağlanmalıdır. Evinden, ailesinden uzak duran, gece gündüz demeden halkımızın sağlığı için canlarını feda eden ve ülkemizde vefat edenlerin yüzde 10’unu bulan sağlık çalışanlarımıza vereceğimiz destek, sadece camlarımızdan bir dakika alkışlamak olmamalıdır. Bu gerçek göz önünde tutularak, pandemiden etkilenerek vefat eden sağlık çalışanlarının aile ve yakınlarının da şehitlik haklarından yararlanması için düzenlemeler yapılmalıdır.
Tüm halkımızla birlikte milletçe mücadele ettiğimiz bu salgın günlerinde bile sağlıkta şiddet son bulmamaktadır. Sağlık çalışanlarımızın maruz kaldığı şiddet yanında, dün de bir özel hastanemizin yakılması, bu şiddet eylemlerinin, en ağır cezaları içerecek bir Sağlıkta Şiddet Yasası çıkmadan son bulmayacağını göstermektedir. En kısa zamanda Sağlıkta Şiddet Yasası’nın çıkarılmasının gerekliliğini bir kez daha üzerine basa basa vurguluyoruz.” Mehmet ÖZGÜN