Kapıları Açacak mıyız?

“Kapalı” mı Tutacağız? Sadece bir gün önce, İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı’nın “Her koşul altında, yeni bir göç dalgasını sınırlarımızın ötesinde karşılayacağız” ifadelerini dinleyenler, Ankara’dan son gelen açıklamayla beraber Suriye ve İdlib başlıklarında yeniden başa döndü! Hatay Valiliği, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından Suriye […]

“Kapalı” mı Tutacağız?

Sadece bir gün önce, İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı’nın “Her koşul altında, yeni bir göç dalgasını sınırlarımızın ötesinde karşılayacağız” ifadelerini dinleyenler, Ankara’dan son gelen açıklamayla beraber Suriye ve İdlib başlıklarında yeniden başa döndü!

Hatay Valiliği, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından Suriye sınır hattında, olabilecek göç dalgalarına karşı gerekli planlamalar ve  hazırlıklara aralıksız olarak devam ediliyor. İdlib’deki çatışmalı ortamın göçe zorladığı yüzbinler için sınır boyunca oluşturulan kamp alanlarına eklemeler yapılırken, yardımlar Birleşmiş Milletler ve Türk Kızılayı eliyle gerçekleştiriliyor.
-NE DEĞİŞTİ?-
400 Bini aşkın Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapan Hatay’ın yakından izlediği bölge, her an patlak vermesi muhtemel bir göç dalgası için hazır mı, bilinmiyor. Ancak kent insanı, Ankara’dan Hatay’a yansıyan son açıklamaların şaşkınlığında ‘ne olacak’ diye soruyor.
Bu konuda en son konuşan isim, Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Sadece bir gün önce, İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı’nın, “AFAD Başkanlığımız, Göç İdaremiz ve Hatay Valiliğimiz, olabilecek göç dalgalarına karşı gerekli planlamalarını ve gerekli hazırlıklarını yaptı. Temel stratejimiz; her koşul altında, yeni bir göç dalgasını sınırlarımızın ötesinde karşılayacağız” ifadelerine karşılık, Erdoğan, ‘sınırın açılabileceği’ sinyalini verdi.
-KAPILARI AÇARIZ!-
Suriye ve Suriyeli mülteciler konusuna değinen Erdoğan, “Suriyeli kardeşlerimize 8 yıldır ev sahipliği yapıyoruz. Ülkemizde yaklaşık 3.6 milyon Suriyeli var. Biz, ensar makamındayız. Muhacir de olabilirdik. Bu insanlar için bütçemizden 40 milyar dolar para harcadık. Avrupa, verilen sözleri tutmadı. Sadece 3-4 milyar dolarlık bir fon gönderdiler” diye konuştu.
Erdoğan, Suriye’de 450 kilometrelik bir güvenli bölge oluşturmak istediklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Şimdiye kadar güvenli bölgelere gönderdiğimiz Suriyeli sayısı 350 bini buldu. İdlib ve bunun yanında Afganistan tehdidi var. Bir taraftan geliyor, diğer taraftan geri gönderiyoruz. Bu durum bizi farklı bir yere götürebilir. Oldu oldu, olmadı kapıları açmak zorunda kalırız. Bir yere kadar bu işe katlandık, katlanıyoruz. Bu yükü sadece biz mi çekeceğiz? AB başta olmak üzere, dünyadan gelmesi gereken desteği alamadık… Bunu almak için kapıları açmak zorunda kalabiliriz. Ancak biz desteğimizi vermeye devam edeceğiz.”
-3.5 MİLYON DAHA!-
434 bin 676 Suriyeli sığınmacı sayısı ile nüfusunun %27’sine karşılık gelen bir kalabalığı misafir eden Hatay’ı bu anlamda ‘ne olacak?” soruları içinde bırakan Ankara karmaşasına eklenen bir diğer açıklama, olabilecekler noktasında uyaran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Suriye için izlenen dış politikayı eleştiren Kılıçdaroğlu, “Böyle giderse, 3.5 milyon Suriyeli daha gelecek. Bu nasıl bir dış politika? Bu politikayı görmeyenler, devleti yönetemezler” diye konuştu.
-ELDEKİ Mİ?
Hatay’dan Kilis’e, Şanlıurfa’dan İstanbul’a, Türkiye’nin neredeyse 81 ilinde yaşamlarını sürdüren 3 milyon 649 bin 750 Suriyeli sığınmacının, Ticaret Bakanlığı’nın son verilerine göre, ortak veya sahip olduğu 15 bin 159 şirket var. Türkiye Ekonomi Araştırmaları Vakfı’nın (TEPAV) konuya ilişkin raporuna bakıldığında, söz konusu Suriyeli şirketler, 44 bin Suriyeliyi de istihdam ediyor. TEPAV’a göre, bu şirketlerde ortalama çalışan sayısı 7.3 kişi olurken, ortalama bir Suriyeli ailenin 6 kişiden oluştuğu göz önüne alındığında, yaklaşık 250 bin Suriyeli bu şirketler sayesinde geçimlerini sağlıyor. Bu da, Türkiye’deki Suriyelilerin yaklaşık yüzde 7’sinin, sahibi ya da ortağı Suriyeli şirketlerden istihdam anlamında faydalandığını ortaya koyuyor.
Araştırmanın sonuçlarına göre, TEPAV’ın görüştüğü Suriyeli girişimcilerin yüzde 72’si, Suriye’deki savaş sona erse bile Türkiye’den ayrılmayı düşünmüyor. Araştırmanın gerçekleştirildiği Suriye sınırında ya da sınıra yakın Hatay, Gaziantep, Mersin, Şanlıurfa, Kilis, Adana, Kahramanmaraş ve Mardin’deki Suriyeli girişimciler, ‘geçici’ olmadıklarını vurguluyor. Suriyelilerin, geçici olmadıklarını söylemelerinin altındaki en büyük neden ise iş hayatında yaşanan görece başarı.
Rapora göre, Hatay’ın da aralarında olduğu söz konusu 8 kentte, aktif toplamda 106 bin 545 şirket bulunurken, bunların 2 bin 122’si (yüzde 2) Suriyelilerin. 8 kent içinde Suriyelilerin en fazla şirket kurduğu ilk iki kent ise 802 şirketle Gaziantep ve 647 şirketle Mersin. Suriyelilerin istihdamı ile ilgili mevcut yasa ve düzenlemelerin, mülteciler tarafından kurulan şirketleri olumsuz yönde etkilediğini ve Suriyelilerin resmi iş piyasasına entegrasyonunu sınırladığı da ifade edilenler arasında. -Tamer Yazar-

Exit mobile version