Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Orhan Tüleylioğlu

Kardeş sofrası

Şiirimizin büyük ustası, bağımsızlık ve yurtseverlik öğretmeni Ceyhun Atuf Kansu, şair, denemeci, bir sanatçı ve halkçı bir hekim olmasının yanı sıra bir bilge insandı. Oktay Akbal’ın “Yaşamda bir anlam var mı? Buldun mu?” sorusuna şu yanıtı vermişti:

“Yaşamın anlamı kendisidir, var olmamızdır. Özdeklerden, kimyadan, amino asitlerden bir bileşimle, bir değişimle yaşam doğuyor. Yaşamın anlamı bu var olmayı sürdürmek, yeni varlıklar yaratmak. Yaşamın anlamı var olmanın koşullarını içeriyor böylece: Savaşım ve sevgi. Savaşımdan şunu anlıyorum: Var olmayı sürdürmek için kendi gücümüzle kuşanmamız, yeni koşullara uymamız, yenilenmemiz. Doğaya, topluma ve bireylere karşı kişiliğimizin korunması.”

İlk kitaplarını 40’lı yıllarda, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okurken yayımlayan Kansu, bu kitaplarında doğa, çocuk ve yurt sevgisine ağırlık verdi. Bu arada, birçok dergide de yazı ve şiirleri yayımlanıyordu. Tıp Fakültesi’ni tamamlayıp, ihtisasını çocuk hastalıkları üzerine yaptı. Bir süre Ankara’nın gecekondu semti Altındağ’da sağlık ocağına benzer bir poliklinik açarak halk çocuklarına sağlık hizmeti götürmeye çalıştı. Bu dönem içinde halkın sorunlarına eğildi. Yurdu ve bu yurdun insanlarını betimlediği şiirler yazdı. Şiir uğraşını şöyle anlatıyordu:

“Benim en tanınmış şiirim “Kızamık Ağıdı”dır. Çocuk hekimi olarak Anadolu’da yıllarca çalışmasaydım, bir dağ köyündeki bu acı gerçekle karşılaşmasaydım bilmem bu şiiri yazabilir miydim? Çoğu şiirlerim yaşamımla, yaşadığım olaylarla, insan ilişkileriyle, gözlemlerimle ilgilidir. (…) Yaşamdan bir şiir sökülüp gelir. Şiirimi insan yaşantısıyla, gözlemlerle zenginleştirdiği için hekimlik uğraşımı severim ama şiir bir söz zanaatidir, söz bakırcısı olmak gerekir. Sözcüklerin bakırını dövmek. Adamakıllı uğraşmak. Kimi zaman hekimlikten buna vakit kalmıyor. O zaman, evet yaşam gereklidir, ama şiir için, şiire özgü bir yaşam diyorum. Bir başka uğraş doğrudan doğruya şiire yarıyorsa, şiir uğraşını besliyorsa… Şimdilerde şiirin bir yaşantıyı saniyelerine değin dolduracak bir som uğraş olduğuna inanmaya başladım. Şiir bir başka uğraşla bölüşemez kendi vaktini…”

Ceyhun Atuf Kansu, Atatürk Devrimcisi bir ozan olarak bilindi, sevildi ve sayıldı. Cumhuriyet, demokrasi, bağımsızlık, yurt ve halk bilinci onun dünya görüşünü tamamlayan ögelerdi. Düzyazılarında, şiirlerinde büyük bir coşkuyla devrim ateşini canlı tuttu. Yazının, dilin gücüne inanıyordu. Bunların yerine bir başka şey geçemezdi. Çünkü yazın ortak bir duyarlığa, duyarlılık da bilince dönüştü mü, insanı değiştirebilirdi. İnsanoğlu susmayacağına göre, yazın da insan sesinin yazılı yansıması olacaktı. O’na göre halkı karanlıkta yoksul bırakılmış bir ülkenin çağdaş demokrasiyi yaşaması olanaksızdı. Ozan olarak görevini şöyle anlatıyordu: “Halkımın yurt sevgisini, yurdu için ödediği kanların destanını söylemek. Bir de yurdumu yaşanılacak bir toprak haline getirmek için ozanca bir işe girişmek, yaşamı ezen, bir yük haline getiren bütün koşullara karşı ozanca savaşa girmek…”

Ceyhun Atuf Kansu her zaman geleceğe umutla baktı, halkının derdini dert edindi. Bir halk aydını, ozan yüreği ile seslendi; ulusal bağımsızlığı insanlığın mutluluğu için bir başlangıç saydı. İnsan ve doğa sevgisini “Kardeş Sofrası”na taşıdı.

(…)
Göller uyuyor… mavi düşler gibi uyuyor,
Kırlara bak; çiçekler, çocuklar, kuşlar, kızlar,
Bütün duygular renkli bir tüy olmuş uçuyor,
Aydınlık bir neşede gül kadar taze yüzler.

Sen bütün sevinçlerin kaynağısın, ey insan!
Tabiata güzellik örer senin düşüncen.
Mavi gök örtüsüne işlenen sonsuz zaman,
Yaşamak… bir dağ boyu yaşamak, her endişen.

Bu bahar şenliğinde gel, kucaklaşalım, gel,
Bizi öpsün her duygu, öpelim her duyguyu.
Gökkuşağı altından geçelim, koşalım, gel,
Şu kardeş sofrasına varalım öyle uyu!

Ceyhun Atuf Kansu kitaplarıyla yaşıyor; O’ndan kalan ışık yolumuzu aydınlatmayı sürdürüyor.

Orhan Tüleylioğlu

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER