Yaşanan ekonomik kriz etkisini giderek daha fazla hissettirmeye başlamıştır.
Merkez bankası yıl sonu enflasyon tahminini revize ederek yeniden açıkladı.Buna göre 2018 yılının sonu itibariyle enflasyonun % 23.5 olacağı tahmin ediliyor. Bu tahmin bir önceki düşük tahmini ortadan kaldırıyor, yani enflasyon giderek artış gösterme eğilimindedir.Nitekim dün açıklanan enflasyon oranı % 25,4 oldu.
Döviz kurlarındaki artış nedeniyle fiyatların hızla yükselmesi halen devam ediyor.
Son günlerde döviz kurlarındaki iniş eğilimine rağmen yapılan zamlar yerinde duruyor. Sanki demir atmış bir gemi gibi yerinden kıpırdamıyor.
Oysaki bu zamlar yapılırken gerekçe olarak döviz kurlarındaki artış gösterilmişti.
Döviz kurlarında aşağı doğru bir iniş başladığına göre, yapılan zamların da aynı oranda aşağıya çekilmesi, başka bir anlatımla geri alınması gerekir iken, bunun yapılmadığı görülmektedir.
Geçtiğimiz aylarda elektriğe, doğalgaza, akaryakıta yapılan zamlar hala belleklerdedir.
Bu zamlar yapılırken de gerekçe olarak yine döviz kurlarındaki aşırı artış gösterilmişti. Oysaki zamlar döviz kurlarındaki artışı da fersah fersah geçer oranda yapılmıştı.
Hadi bunu vatandaş yuttu, kabul etti diyelim.
Peki döviz kurlarında düşüş başladığına göre, yapılan zamların geri alınması, eski hale getirilmesi gerektiği halde bunun yapılmayışına ne demeli?
Devlet elindeki yetkiye dayanarak zam yaparda özel sektör durur mu?
Elbette ki durmaz. Nitekim durmadı da.
Özel sektörde, döviz kurlarındaki artışı, ekonomide yaşanan krizi öne sürerek zam üstüne zam yapmaya başladı.
Bunun sonucu olarakta iflaslar, konkordatolar, şirket kapanmaları, işyerleri kapanmaları, işsizlik görülmemiş bir oranda artmaya başladı.
Bir taraftan fiyatlar alabildiğine yüksek.
Öte yandan esnaf siftah yapamamaktan şikâyetçi.
Günler bu şekilde geçip giderken, yukarıdan gelen bir baskı ile bazı kalemlerde yüzde 10 oranında bir indirim yapılacağı açıklamaları birbiri peşi sıra gelmeye başladı.
Bu açıklamalara gülmek mi ağlamak mı gerek bilemiyoruz?
Sen %50, %100 oranında zam yap ,sonunda bazı kalemlerde % 10 indirim yapılacaktır diye reklama kalkış!!!
Bunun ekonomiye olumlu katkı yapacağına, bunun ekonomik krizin etkilerini azaltacağına kim inanır?
Elbette ki kimse inanmaz.
Önce aşırı zam yapacaksın, sonra bundan küçük bir indirim yapma yoluna gideceksin.
Buna kargalar bile güler desek yeridir.
Mart ayında yerel yönetimler seçimleri var. Bu seçim tarihine kadarda bazı vergilerde geçici indirim yoluna gidilmektedir.
Ancak yapılan ve yapılacak olan bu geçici indirimlerin ekonomik krizi ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı gün gibi aşikârdır.
Seçim için yapılan indirimlerin, seçimden sonra fazlasıyla geri geleceği ve acısının çıkartılacağı bellidir.
Durumu özetlemeye çalışırsak: Ne yapılırsa yapılsın, yapılan zamlar yerinde kalıyor. Olan yoksula, dar gelirliye, bir zamanlar var olan orta kuşak denilen şimdi tamamen yoksul duruma düşmüş insanlara oluyor.
Acaba bu gerçekler görülecek ve Mart ayındaki seçimlerde bu durumun oluşmasına sebebiyet verenler, sandıktan gereken cevabı alacaklar mı?
Umut ve beklenti bu doğrultudadır. Aksi halde vakit geçmiş olacaktır…
nabiinal@hotmail.com