Solğun, meslek kanununun adına yaraşır şekilde revize edilmesi için mücadelelerini sürdüreceklerini bildirdi
Türk Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Ömer Solğun, TBMM’nin açılmasıyla birlikte hızlı ve yoğun şekilde meslek kanununun adına yaraşır şekilde revize edilmesi noktasında gayretlerinin sürdüreceklerini söyledi, “Kariyer Meselesi ya çözülecek, ya çözülecek” mesajını verdi.
Büyük Zaferin 100. Yılını kutlamanın gururu içinde olduklarını söyleyen Solğun, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun 4 Şubat 2022 tarihinde yürürlüğe girdiğini hatırlattı, 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nin açıklandığı 23 Ekim 2018 tarihinden itibaren Türk Eğitim-Sen’in meslek kanununun içeriğinin ne olması gerektiği konusunda gündem oluşturduğunu belirtti, gelinen noktada sadece kariyer planlamasını düzenleyen bir kanunla karşı karşıya kaldıklarını kaydeden Solğun, “Teklif, meslektaşlarımızı tatmin etmekten son derece uzak bir hüviyetle kanunlaştırıldı. Ne yazık ki öğretmenlerin muhatap olduğu süreçler bu kanunda yerini bulmadı” dedi.
20 yılı dolduran her öğretmen “Başöğretmen”dir …
Tüm gayretlerinin önümüzdeki süreçte meslek kanununun içeriğinin adına yaraşır şekilde zenginleştirilmesi olacağını bildiren Solğun, hem MEB hem de siyasi partilerle yoğun şekilde temas halinde olduklarını belirtti, TBMM’nin açılmasıyla birlikte Türk Eğitim-Sen’in hızlı ve yoğun bir şekilde başta kariyer düzenlemesindeki arazların giderilmesi olmak üzere, meslek kanununun adına yaraşır şekilde revize edilmesi noktasında gayretlerini sürdüreceklerini ifade etti.
Herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın;10 yılını dolduran her öğretmenin uzman, 20 yılını dolduran her öğretmenin de başöğretmen olarak değerlendirilmesini istediklerini belirten solğun, Uzman ve başöğretmenlik sürecinin ilk olarak 13 Ağustos 2005 yılında Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği ile başladığını ve tüm karşı çıkışlarına rağmen 2006 yılında uzman ve başöğretmenlik sınavı yapıldığını hatırlattı. O tarihten bu yana Türk Eğitim-Sen’in tavrında en küçük bir değişiklik olmadığını, bugün de herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın;10 yılını dolduran her öğretmenin uzman, 20 yılını dolduran her öğretmenin de başöğretmen olarak değerlendirilmesini talep ettiklerini söyleyen Solğun,
Türk Eğitim-Sen’e karşı eleştirilerin ise ‘manipüle edilmiş’ eleştiriler olduğuna dikkat çekti” dedi.
Tek hesabımız, eğitim çalışanlarının hakkı ve hukuku …
Yargıya başvurduklarını, eylemler gerçekleştirdiklerini, afişler hazırladıklarını, yazışma ve diyalog sürecinde defaten konuyu gündeme getirdiklerini söyleyen Solğun, “Kanun kimsenin umurunda değildi. 1-1,5 aydır ne olduysa, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na dönüp bakmayan herkes canhıraş şekilde sahaya indi. Siyasi talimatlar ile hareket edenler güya öğretmenlerin mesleki problemlerine sahip çıkıyorlar! Çok net söyleyelim: Alakası yok. Kariyer basamakları sınavı ile ilgili şu hazirundan başka, herkesin başka bir hesabı var. Bizim tek hesabımız, eğitim çalışanlarının hakkı ve hukukudur.
Kimsenin hedefi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Bizim derdimiz ise üzüm yemek. Dolayısıyla bu sorun ya çözülecek, ya çözülecek! Çözümün adresi de her zaman olduğu gibi Türk Eğitim-Sen olacak” dedi.
Mehmet ÖZGÜN