Samandağ Kaymakamlığı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 13/10/2017 tarih ve 8345 sayılı yazına göre, kıyı kenar çizgisinin mahkeme kararı kapsamında çizildiği, yeni bir kıyı kenar çizgisi çizmenin hukuken mümkün olmadığını, tazminatlarını alan ve Hz. Hıdır Türbesi-Asi Nehri arasında bulunan tüm işletme ve meskenlere tahliye için gerekli tebligatların bugünden itibaren gönderileceğini, kanuna göre 15 gün içinde tahliye yapılması gerekirken, 60 gün ek süre verileceğini ve 1 Şubat 2018 tarihinde de tazminatlarını alan tüm ev ve işyerlerinin elektrik ve su bağlantılarının kesileceğini bildirdi.
Samandağ Kaymakamlığı, Samandağ Deniz Sitesi’nde bulunan tüm ev ve işletmelerin ‘kıyı kenar çizgisi’ ile ilgili mahkeme kararına uymak zorunda olduklarını bildirdi. Samandağ Kaymakamı Dr. Cahit Çelik, 7 Eylül 2017 tarihinde tapusu iptal edilen ve tazminatını alan/almayan kişiler ile toplantı yapıldığını, bu toplantıda mülk sahipleri tarafından gündeme getirilen iki konu ile ilgili olarak ilgili kurumlara görüş sorulacağı ve ona göre hareket edileceğinin söylendiğini hatırlatarak, kurumlardan gelen hukuki görüşler, Kıyı Kanunu genel uygulaması ve bu çerçevede idarece yapılacak işlemlerle ilgili bilgiler verdi.
Samandağ Kaymakamı Cahit Çelik, kıyı kenar çizgisinin yeniden çizilmesi talebi ile gelen kurum görüşü ile ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 13/10/2017 tarih ve 8345 sayılı Kaymakamlığa yazı yazılarak, mahkeme kararları çerçevesinde çizilen kıyı kenar çizgisinin çizildiği, yeni bir kıyı kenar çizgisi çizmenin hukuken mümkün olmadığının belirtildiğini bildirdi.
-KANUN GEREĞİ-
Kaymakam Çelik, mülk sahiplerinin tapu iptal kararının/tazminat almanın yıkım için gerekçe olup olmayacağı ile ilgili kurum görüşü ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği’nden Samandağ Kaymakamlığı’na gönderilen 01/11/2017 tarih ve 21999 sayılı yazıyı şöyle aktardı:
“Tapu kaydı iptal edilen ve tapu malikleri tarafından açılan tazminat davalarında alınan bilirkişi raporla-rında, taşınmazların üzerinde bulunan yapı, ağaç ve benzerlerinin değerinin tespit edildiği ve hükmedilen tazminat miktarları içinde bu bedellerin de bu-lunduğu, tazminat bedelleri ilgililerine ödenmiş olan taşınmazlarda eski maliklerince talep edilebilecek bir hukuki hakkın kalmadığı, mahkeme-lerce kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı tespit edilen taşınmazları halen kullanmaya devam eden kişilerin hukuken fuzuli şagil durumunda oldukları ve korunacak bir haklarının bulunmadığı, sözü edilen taşınmaz-ların üzerindeki yapı v.s.nin kaldırıl-masının Kanun gereği olduğu…”
-ŞİKAYET OLAN HERYER-
Kaymakam Çelik, 7 Eylül 2017 tarihinde mülk sahipleriyle yaptıkları toplantıda, tapusu iptal edilen şahısların, tapu iptallerinin sadece Samandağ’da olduğunu iddia ettiklerini de hatırlattı ve bununu yanlış bir algı olduğunun resmi yazışmalarla ortaya çıktığının altın çizerek şu bilgileri verdi:
“3621 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra, geçici madde kapsamında işlem yapmayan tüm yerlerde, şikayet olduğu takdirde Samandağ’daki gibi işlem yapılmıştır. Aşağıdaki haberler ile yargı kararları bunun göstergesi olup, denize kıyısı olan her bölgemizde kıyı kanunu kapsamında tapu iptali olmuştur.
Örnekleri şöyle sıralayabiliriz:
1.Bursa’nın Karacabey İlçesi’nde, Marmara Denizi kıyısında 1973 yılında kurulan 150 haneli Boğazköy’de oturanlara ait 800 parsel (600 dönüm)tapusunun, Kıyı Kanunu hükümlerine göre 2014 yılında iptal edilmesi.
2.Balıkesir Edremit ilçesindeki tapusu iptal edilen yer ile ilgili 13/4/2016 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı.
3. Artvin’in Arhavi ilçesindeki kıyı kenar çizgisi nedeniyle görülen tapu iptali davası neticesinde Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ve 18/11/2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan karar.
4. Muğla’nın Datça ilçesindeki tapu iptali ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun E.2004/1-231, K.2004/245 kararı…”
-HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİL-
Samandağ Kaymakamı Cahit Çelik, açıklamasının sonunda, “İlçemizdeki kıyı kenar çizgisinin yeniden tespiti hukuken mümkün değildir” mesajının altını önemle çizdi. Çelik, yıkım süreciyle ilgili de şu bilgileri verdi:
“Tapu iptal davası açılan parsellerden 110 tanesi Hz. Hızır Türbe – Asi Nehri arasında, 122 tanesi de Hz. Hızır Türbesi- Çevlik arasında bulunaktadır. Hz. Hızır Türbesi ile Asi Nehri arasındaki tapusu iptal edilen ve tazminat ödenen parsel sayısı o bölgedeki toplam parsellerin %80’i civarında olduğu için yıkım işlemine oradan başlanacaktır. Hz. Hızır-Çevlik arasında halen tapu iptal davası devam eden ve tazminatını almayan parsel sayısı fazla olduğundan, bu bölgedeki yargısal süreçler bittikten sonra bu bölgedeki yıkım işlemlerine başlanacaktır.
Tazminatlarını alan ve Hz. Hıdır Türbesi-Asi Nehri arasında bulunan tüm işletme ve meskenlere (daha önce Belediye’ye ait olup tapusu iptal edilen yerler dahil) tahliye için gerekli tebligatlar 23/11/2017 tarihinden itibaren gönderilmeye başlanacaktır. 01/12/2017 tarihine herkese tüm tebligatlar yapılmış olacaktır. Hukuken tahliye ile ilgili işlemlerin 2886 sayılı Kanuna göre 15 gün içinde yapılması gerekirken, vatandaşlarımıza 60 gün süre verilecektir. Bu sürenin bitim tarihi olan 01/02/2018 tarihinde, tazminatlarını alan tüm ev ve işyerlerinin elektrik ve su bağlantılarının kesilmesi için ilgili kurumlar talimatlandırılacaktır.
Hz. Hıdır Türbesi ile Asi Nehri arasında kıyı kenar çizgisi kapsamında tapusu iptal edilen ve tazminat davası açıp halen tazminatlarını almayan vatandaşlarımız, kendi rızalarıyla idaremize müsaade ederlerse yıkım işlemi yapılacaktır. Kendileri rıza göstermezse, tazminatları ödendikten sonra yıkım işlemi yapılacaktır.
Tapusu iptal edilen ve tazminat davası açmayan kişilerin zamanaşımı süresini de göz önüne alarak mağdur olmamaları için en kısa sürede taz-minat davalarını açmaları gerekmek-tedir. Anayasa Mahkemesi’nin 03/07/2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararında İzmir’in Dikili ilçesindeki tapu iptali nedeniyle zamanaşımını geçiren bir vatandaşın tazminat talebi reddedilmiştir. Tazminat davası açmayan vatandaşlarımızın sahip oldukları yapılar ile ilgili Mahkeme-lerden tespit talebinde bulunduk. Tapu iptalinin üzerinden yasal süreler geçtikten sonra tazminat alıp almadıklarına bakılmaksızın gereken yasal işlemler yapılacaktır.” -Cemil Yıldız-