Kazım Koyuncu’nun anısından

Ali İsmail’in Düşlerine Arzu Paluri Kal Demirçi’nin, 2005 yılında kaybettiğimiz sanatçı Kazım Koyuncu’yu anlatan “Şair Ceketli Çocuk” isimli kitabı, Koyuncu’nun ölüm yıldönümü olan 25 Haziran’da çıktı. Geliri mi? Düşlere… Avukat-Yazar Arzu Paluri Kal Demirçi’nin, 2005 yılında kaybettiğimiz sanatçı Kazım Koyuncu’yu anlatan “Şair Ceketli Çocuk” isimli kitabı, Koyuncu’nun ölüm yıldönümü olan 25 Haziran’da Chiviyazıları Yayınevi’nden çıktı. […]

Ali İsmail’in Düşlerine

Arzu Paluri Kal Demirçi’nin, 2005 yılında kaybettiğimiz sanatçı Kazım Koyuncu’yu anlatan “Şair Ceketli Çocuk” isimli kitabı, Koyuncu’nun ölüm yıldönümü olan 25 Haziran’da çıktı. Geliri mi? Düşlere…

Avukat-Yazar Arzu Paluri Kal Demirçi’nin, 2005 yılında kaybettiğimiz sanatçı Kazım Koyuncu’yu anlatan “Şair Ceketli Çocuk” isimli kitabı, Koyuncu’nun ölüm yıldönümü olan 25 Haziran’da Chiviyazıları Yayınevi’nden çıktı. Arzu Paluri’nin, Kazım Koyuncu ile dostluklarını kaleme aldığı kitabın geliri Ali İsmail Korkmaz Vakfı’na bağışlanacak.
-YA DA, HİÇ BİRİ!-
Kazım Koyuncu’nun arkadaşı Arzu Paluri, üçüncü kitabı “Şair Ceketli Çocuk”u neden yazdığını şöyle anlatıyor:
“Hikâyenin başladığı yere burada girmeyeceğim ancak hikâye hiç son bulmadı ve sanırım son nefesimi verene kadar da bana dair olan kısmı hep yaşayacak. Biraz da bu yüzden; anılarımız uçup gitmesin diye, o güzel insanın tek bir sözü bile havada kaybolmasın diye, internet mesajlaşması ya da telefona yanıt verişinde bile bir farkındalık yaratan bu adam biraz daha iyi ve doğru anlaşılsın diye, ona verdiğim sözü tutayım diye ya da bunlardan hiçbiri… Sadece bu dünyadan bir Kazım geçti diye…”
-BİZ DE ÖLDÜK-
O kitapta, Kazım Koyuncu’dan da sözler var… İçlerinden birini şöyle paylaşmış, Paluri…
“Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Don Kişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto ‘Çhe’ Guevara’ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.”-Tamer Yazar-

Exit mobile version