Antakya gönüllüsü Harita Mühendisi Kenan Kantarcı, kentin yeniden ayağa kalkması, yerinde hurda ayrıştırmanın önüne geçilmesi yanı sıra şehir içindeki enkaz taşıyan kamyonların zaman zaman estirdikleri trafik terörüne karşı verdiği yüksek sesli mücadelesini bu kez kentteki tarihi yapıların korunmasına yöneltti.
Harita mühendisi Kenan Kantarcı “Kadim Antakya kaybedilmemeli” başlıklı paylaşımında şöyle diyor:
“Ülkenin dertlerle yüklü gündemi içinde sesini duyuramayan Antakya’nın benzersiz Osmanlı evleri, depremden kalan son izlerini de dev kepçe dişlilerinde kaybederek tarih üzerinden siliniyor.
Hava resmindeki kırmızı lekeler, artık birer moloz yığınına döndürülmüş güzelim tarihi evlerin boşaltılmış yerleri.
Ekonomik kriz (çünkü kültürel miras için usulünce yapılması gerekenler zaman alıyor ve pahallı), seçimler (“hadisenize temizleyin artık şuraları” diyen halk kesimlerini mutlu etmeye meyilli popülist politikacıların egemenliği) ve duyarsızlık (durun buradaki canlandırma böyle yapılmaz diyenlere kamuoyu önünde “bunları duyan da Süleymaniye Cami’ni yıkıyoruz zanneder” diyebilecek kadar trajikomik bir cehalet hali) elbirliğiyle, 600 yılı aşkın geçmişimizde oluşan emsalsiz güzellikte bir kent kültürünün inceliklerini moloza dönüştürüyor.
Yerine (Ankara Hamamönü’ nde, Diyarbakır Sur’da yaptıkları gibi) “Antakyamsı” mahalleler yaparak tarihi mirası canlandıracaklarını zannediyorlar. Çok yanılıyorlar. Çok önemli kentsel değerleri bu yanılgılarına kurban ediyorlar.
Çok yazık… #KadimAntakyaKaybedilmemeli” -Yusuf Cemil Karaçay