Kısa adı KESK olan, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu, 24.yılını kutluyor. KESK kuruluş kutlaması gecesine, çok sayıda kamu çalışanı üye ile İHD, HDP, SYKP, EMEK Partilerinin yöneticileri de katıldı.
Gecede konuşan, Eğitim-Sen Yürütme Kurulu Hukuk ve Kadın Sekreteri Mutlu Aymaz, “KESK’in 24.yaşını kutlarken, emekleriyle ve ödedikleri bedellerle bizlere bu onurlu tarihi bırakan arkadaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz” dedi.
Aymaz; Emek, barış ve demokrasi için birlikte mücadele anlayışıyla, bugünden yarına umudu ve mücadeleyi büyütmeye devam edeceklerine değindikten sonra, üyelerine ve konuklara, KESK in kuruluş aşamasından bugüne kadarki tarihi süreci sinevizyon gösterimi ile anlattı.
KESK Şubeler Platformu adına Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Mithat Kaynak da konuşmasında, ekonomik krizin, ücretli kesimleri ve dar gelirlileri adeta cendereye aldığı bir süreçten geçtiklerini hatırattı ve şöyle devam etti:
“Yaşam ve çalışma koşullarımızın her geçen gün daha da zorlaştığı bu yakıcı süreçte, başta emekçi sınıflar ve dar gelirliler olmak üzere, 81 Milyonun geleceğini yakından ilgilendiren bütçe yasa teklifinin TBMM’deki görüşmeleri sürüyor.
Ekonomi, üst üste üç çeyrek dönemdir küçülmektedir. Buna göre, 2018 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 2,8 azalan Gayrisafi Yurt İçi Hâsıla, 2019 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2,4, ikinci çeyreğinde yüzde 1,5 azalmıştır. Resmi işsizlik, %14,2 ile son 15 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Devletin resmi rakamları, mevsimsel etiklerle artması beklenilen bir dönem olmasına rağmen, Ağustos ayında da istihdamın azaldığını ve işsiz sayısının 4 Milyon 650 bine ulaştığını göstermektedir. Her 100 gençten 28’i, her 100 genç kadından 43’ü işsizdir. Yıllık resmi enflasyon, baz etkisi yanı sıra, arkası gelmeyen Ali Cengiz oyunlarıyla yüzde 8,55 ile tek haneye inmiş gözükse de, on iki aylık ortalamalara göre, resmi enflasyon yüzde 16,81 ile yıllık enflasyonun yaklaşık iki katına ulaşmıştır. Özelikle elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yapılan fahiş zamlar, kış aylarına girdiğimiz bugünlerde kâbusumuz olmaktadır. Artmaya devam eden hayat pahalılığı sonucunda, halk, tüketimini alabildiğine kısmıştır.
TÜİK araştırması, %26,5’le, Türkiye’nin, Avrupa’da maddi yoksunluk oranının en yüksek olduğu ülke olduğunu göstermektedir. Emeği ile geçim mücadelesi veren tüm kesimler gibi, kamu emekçileri olarak bizlerin de sorunları artmaktadır. Toplu sözleşmelerle sefalet oranında artırılan maaşlarımız, yaşanan hayat pahalılığı karşısında erimeye devam etmektedir. Maaşlarımıza yapılan sefalet oranlı artışlar, yıllardır sürdürülen adaletsizlik sonucunda, cebimize girmeden gelir vergisi olarak geri alınmaktadır.
Öte yandan, artan işsizliğin ve yoksulluğun insanlarımızı intihara sürüklediği, kapılarında ‘dikkat siyanür var, polisi arayın, içeri girmeyin’ yazan, yoksulluğun sindiği evlerden cansız bedenlerin çıkarıldığı 2019’un Türkiye’si, milyonların yaşadığı çaresizlik, rakama ve veriye ihtiyaç bırakamamaktadır.
Milyonlarca işsiz, yoksulluğa sürüklenen emekçiler, sınıflar; insanca yaşamaya yetecek bir ücret, adil bir gelir dağılımı, başta maaşlarından-ücretlerinden kesilen gelir vergisi olmak üzere, omuzlarına bindirilen vergi yükünün azaltılarak vergide adaletin sağlanmasını, ülkenin kaynaklarının %1’lik mutlu azınlık için değil, %99’un genel yararı için kullanılmasını beklemektedir.
Özelleştirmelerin, eğitim ve sağlık başta olmak üzere, kamu hizmetlerinin piyasaya açılması sonucunda ödediğimiz vergiler de artık bize yol, su, elektrik olarak dönmemektedir.
Bütçe görüşmelerinde, kamu emekçilerinin acil çözüm bekleyen sorunları arasında yer alan; ekonomik krizden kaynaklanan kayıpların karşılanması, 3600 ek gösterge, hukuksuz KHK ihraçlarının görevlerine iadesini istiyoruz.” -Cemil Yıldız-