Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fatih Ertürk
Fatih Ertürk

“Kim ya da kimler CHP’yi bu hale getirdi…?”

 

Öncelikle şunu belirtelim; Türkiye’de Cumhuriyetin kurulmasından bu yana ilk kez yargı yoluyla bir siyasi partinin il başkanlığına kayyum atanıyor.Ve bu parti Türk demokrasisinde 102 yıldır var olan; Cumhuriyeti kuran ve yaşatan bir parti olarak tarihe geçen Cumhuriyet Halk Partisi.

Aslında tablo son derece vahim. Operasyonlar başladıktan sonra gözaltına alınan toplam şüpheli sayısı 284 kişi. Hakkında işlem yapılan kişi sayısı 100. 15 belediye başkanı tutuklu. Belediye yöneticileri de bu rakam dahil edildiğinde toplam tutuklu sayısı rakamı 23’e çıkıyor.

Elinizdeki üç büyükşehir belediyesinin başkanları içeride, dördüncüsü de istifa edip AKP’ye katılmış.

Bu bir depremdir…

Bunun bütün sorumluluğunu AKP’ye (ki AKP’nin yanlı ve taraf yargısı bu belediye başkanlarını tutuklamak ve CHP içinde bir kavga çıkarmak için hukukun dışına çıkma konusunda hiçbir tereddüt göstermemelerine ve bunu bir siyasi operasyon haline getirmekten aslı geri durmamalarına rağmen) yüklemek doğru değildir.

Yanlış; CHP’nin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde yüzde 37,7 oy alarak birinci parti konumuna gelmesinden çok daha önce işlenmiştir.

Verilen bütün “önseçim” ve “örgüt denetimi” sözlere rağmen yerel seçimlerde adaylar CHP genel merkezindeki bir küçük grup tarafından belirlenmiştir. Hatta Özgür Özel’e en yakın bir milletvekili 61 belediye başkanını tek başına kendisinin belirlediğini öğünerek anlatmıştır.

CHP’nin belediye başkan adaylarını bu dönemde paslaşarak iki güç odağı belirlemiştir. İstanbul Büyükşehir belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel öncülüğünde CHP genel merkezindeki bir grup yakın arkadaş. Bundan başarı çıkması yöntemin doğruluğunu size göstermez. Eğer yöntem doğru olsaydı bugünkü tablo yaşanmazdı. Halk AKP’den bıkmış, yorulmuş, isyan etmiş; genel seçimlerde AKP’nin kendisine verdiği bütün özlerin yalan ve aldatmaca olduğunu görmüş ve sandığa son derece kararlı bir biçimde gelmiştir. CHP’ye kalan parti içinde rant kavgasına düşmeden bu yerel seçimlerdeki 37,7 oyu yüzde 45’lere çekip bir erken seçimtalebinde bulunmaktı.

Ama ilk düğme yanlış iliklenmişti…

Ayrıntılarına girmek istemiyorum ama tam da yerel seçim adaylarının belirlendiği bir dönemde meclisteki dolar dolu poşetin bir milletvekilinin odasında unutulmasının AKP yanlısı bir haber ajansında haber olması, o milletvekilinin o iddiayı ortaya atan gazeteciye ve yayın kuruluşuna dava açmadan bu süreci geçiştirmesi gibi olaylar kafa karıştırdı. Aslında bu olay biraz kurgu ve zorlama kokuyordu ancak tepki verilmesi gerekirdi.

Bugün CHP’nin belediyeler düzeyinde yaşanan sıkıntıların temel nedeni; belediye başkan adaylarının belirlenmesindeki liyakat eksikliği, örgütün devde dışı bırakılması, aday belirlenmesinde ranta dayalı dedikoduların üretileceği bir ortamda işlerin yürütülmesiydi. O gün yaşananlar bugün AKP’ye kendini bir fırsat olarak sundu ve AKP düğmeye bastı.

Söylemek istediğim şu; bugün CHP üzerinden iktidarın yürüttüğü operasyonun akıl babası, fikir hocası sarayda oturan şahıs. Ancak bir İngiliz atasözü der ki; “Eviniz camdan yapılmışsa başka evlere taş atmayın”. Eğer CHP iktidara karşı haklı ve büyük mücadelesinde başarıya ulaşmayı hedeflediyse temiz kalmalıydı.

Asıl soru şu; “CHP bugünlere temiz bir parti olarak getirildi mi…?”

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER