Peki, Bu Harabe de Ne?
Dönemin Antakya Belediye Başkanı Mehmet Yeloğlu zamanında ‘HALK EKMEK’ satışı için projelendirilen, ancak bugün geldiği hal itibariyle kaldırım üstü ‘bakkal’ ve ötesine dönüşen kulübelerin ‘kullanım dışı’ kalan bu son örneği, yerel idarecilikte geldiğimiz son noktanın ‘PERDE’ dediği kısmı mı?
Projelendirildikleri ve basına yönelik bilginin verildiği ana şahitlik eden bir Gazeteci olarak, eldeki fotoğraf karesinin anlattığı hikaye için ‘söylenebilecek çok şey var’ demek gerekiyor! Peki, gelinen bu son noktayı ‘Burası Türkiye’ diye geçiştirmek mi gerek, yoksa
hizmet (!) dışı kalmış bir halk (!) ekmek (!) kulübesinin bu harabe haldeki çaresizliği için ilgili ve sorumlu yerel idareye görevini hatırlatmak mı?
-ADAYIM!-
O zaman ilk sorumuz, kendi döneminde hayata geçen projenin geldiği-getirildiği hal için konuşması gereken bir isme, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için bir adım öne çıkan ve beklentisini de kamuoyu ile paylaşan Mehmet Yeloğlu’na gelsin.
Büyükşehir adaylığı konusundaki son açıklamasında, “Bizim hedefimiz, öncelikli olarak, insan dostu şehir anlayışımızı hâkim kılmaktır. Kimlikli ve kişilikli şehirler oluşturarak, medeniyetimizin şehir tasavvurunu ihya etmektir. Bunun için bir kez daha aday adayı oldum. İçinde büyüdüğüm kente hizmet etmek için aday oldum. Teşkilatımız ve yerel yönetimlerin mimarı Genel Başkanımız, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan da uygun görürse, bir kez daha hizmete talibim” diyen Sayın Yeloğlu’na şu soruları soralım mı?
Kurulu bir fabrika ile yola çıkan ‘Halk Ekmek’ projesi, geldiği ve aldığı bu son hal ile beraber ‘sona erdi’ demek doğru olur mu? Bu çalışmanın basına yönelik ilk tanıtım toplantısında, “Kulübelerde ekmek dışında hiçbir şey satılamayacağı sözleşmelerde net olarak geçiyor” diyen biri olarak, bugünkü tablonun sorumlusu noktasında ne söylemek istersiniz? Burada, suçlanması gereken ‘kiracı konumundaki vatandaş’ mı, yoksa ilgili sözleşmeleri vatandaşlarla imzalamaya devam eden yerel idareler mi? Seçildiğiniz takdirde, çözümünüz nedir?
-ESNAFIN ŞİKAYETİ!-
Çok uzun zamandır yaşanan bu çirkin tablonun ne zaman temizleneceğini soran mahalle esnafının şikâyeti ise, bu kadar merkezi bir noktada bulunan ve artık kullanılamaz haldeki halk ekmek kulübesinin kaldırılmaması, şikayet ettikleri halde belediyeden kimsenin gelmemesi! Söylenen mi?
“Cumhuriyet Caddesi üzerinde olmasak, ara bir sokakta olsak, anlarım. Umursamıyorlar, derim! Zaten kimseler görmüyor, onlar da geçiştiriyorlar, diye de düşünürüm. Ama ana cadde üzerindeyiz ve bu durum yeni de değil. Ne dün, ne geçen hafta, ne de geçen ay! Aylardır bu haldeyiz. Bir tane Allah’ın kulu gelip demez mi, ‘bu ne hal’ diye! Demedi! Hiçbir belediyeden hiç kimse gelmedi! Ne Antakya Belediyesi’nden, ne de Hatay Büyükşehir Belediyesi’nden! Zaten baktığınızda kulübeye benzer bir hali de kalmamış durumda. Her yanını söküp götürmüşler. Bir tek iskeleti kalmış. Zaten kulübenin arkası da çöplük olarak kullanılmaya başlandı. Gelen geçen çöpünü oraya atıp gidiyor. Peki, nereye şikâyet edelim?”
Vatandaşın şikâyeti, hayata geçirilen, ardından hizmet dışı kalan bir projenin yerel idareler tarafından sahiplenilmemesi noktasında! Ancak uyarısı da oldukça net!
“Her seçim döneminde dükkanlarımızın içine kadar girip ellerimizi sıkanlar, şimdi ‘sonra’ diye geçiştiriyor. Mart yaklaşıyor. Bir zaman sonra dükkanlarımız yine bu adamlarla dolar taşar. Bize ‘derdiniz var mı’ diye sorar. Hatta, hiçbir zaman ulaşamadığımız cep numaralarını bile verirler, ‘hep yanınızdayım’ mesajı ile beraber… Yok, olmasınlar! Böyle ‘yanınızdayım’ diyenleri çok gördük! İşte bu son örnek de bunun karşılığı.”
-SORUMLU KİM?-
Antakya Belediye Başkanı Mimar İsmail Kimyeci mi, yoksa Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş mı? Vatandaşın sorgusunda ‘sorumlu kurum’ olarak aranan isim hangisi? Antakya’nın ana yollarından biri üzerinde aylardır bu halde duran eski bir ekmek kulübesinin temizliğinde durması gereken hangisi? Yaklaşan Mart 2019 Yerel Seçimleri için her iki ismin de ‘ADAYIM’ dediği bir süreçte, vatandaşın çözüm aradığı sorun için bir adım öne çıkıp, ‘ÇÖZÜYORUM’ demek isteyen hangisi? -Tamer Yazar-